bugün

antalya atatürk stadında saat 20:00'de başlayacak tsl 19. hafta mücadelesi.

biz beşiktaş taraftarları olarak umudun başlangıcı olarak gördüğümüz,
"gel bu sene 'de' son verelim dertlere" dediğimiz maç.

güzel maç olsun, rakip hoca şifoya selam olsun.
zevksiz geçeceği muhtemel olan turkcell süper lig karşılaşması...elalem gitsin giovani dos santos u alsın...sen git kendi derdine yan...
soğuk bir istanbul akşamında kadıköy barlar sokağında biraver, cips, patates kızarması eşliğinde izleyeceğim maçtır.birde beşiktaşım yenerse bu dertlere son verirse kadıköy ada cafede fasıla gitmemi kimsenin engelliyemiyeceği futbol müsabakasıdır.
bilet fiyatları inanılmaz olan maç. kapalı 110 maraton 90 liraymış. yuh gerçekten.
ilk on birler şu şekildedir:
antalyaspor: ömer, erhan, yalçın, batak, orhan ak, jedinak, ertuğrul, korhan, sergei, necati, tita
beşiktaş: rüştü, ibrahim toroman, ekrem, ibrahim üzülmez, sivok, fink, ernst, tabata, tello, nihat, bobo.
antalyaspor kazanırsa gelecek sezon şifo mehmet için beşiktaş kapıları açılabilir.
döne döne ini aradığım maçtır da aynı zamanda.
beşiktaşın kazanacağı maçtır.
an itibariyle otuzuncu dakikası olan ve 0-0 devam eden maçtır.
mücadele olarak güzel seyir zevki olarak kötü olan maç her tsl maçı gibi.
ilk devresi 0-0 sonuçlanan maçtır.
tello'ya sık sık küfredilen maç. ikinci yarıda denizli'nin onu çıkarıp holosko'yu almasını temenni ediyoruz.
ilk yarıdan akıllarda kalan sergei nin bir pozisyonda topun çarpması sonucu tuttuğu penisinin boyutudur.
beşiktaşımızın bobonun penaltı golüyle öne geçtiği karşılaşma..
nihat ve tabata'nın çıkıp yerine necip ve holosko'nun girdiği karşılaşma.
beşiktaş'ımın son 2 sezonda lehine verilen 3. penaltıyla kazandığı karşılaşma.
antalya'dan puanı aldık, sıra demirören'den koltuğu almakta.
beşiktaş ın kazandığı ve süper mücadele ettiği karşılaşma.
beşiktaş'ın devre arasında transfer ettiği genç yan hakemle sonuca gittiği maç. ben beğendim etkili, yetenekli bir çocuk. olmayacak pozisyondan gol üretebiliyor.
antalyaspor'un beşiktaş'lı oyuncularla neden karate yapmaya çalıştığını merak ettiğim maç. biri sivok'un ayağını çeker diğer, adamın ensesine şaplak atar, biri anlamsızca auta çıkan topta kavga çıkarır, biri tabata'yı biçer.

hakem ise verilmesi gereken kartları vermeyip verilmeyecek kartları verdi. verilmesi gereken faulleri çalmayıp alakasız pozisyonlarda faul çaldı.

kazanılan penaltıyı ağızlarına sakız edenlere de buradan selam olsun,
penaltılarla kazanılan şampiyonluklar, elle kolla gelen şampiyonluklara binaen,
son 2 sezonda lehinde 3. kez penaltı kararı verilmiş bir beşiktaş var.
ağızları açmadan önce kapının önündeki pislikleri süpüreceksin.

çekemeyene de d-smart uydu alıcısı ayda 9.99 tl.
beşiktaş'ın kazandığı penaltının doğru mu yoksa yanlış mı olduğu konusunda nedense beşiktaşlıların pek yorum yapmadığı maç. hayır biz yanlış gördüysek değerli beşiktaşlı yazarlar düzeltsin. ibrahim toraman, hava topuna yükselirken rakibinin omzuna basmadı, rakibini dağıtmadı diyecek bir beşiktaşlı var mı ? ya da biraz zor ama haksız bir penaltı ile maçı kazandık diyecek delikanlı bir beşiktaşlı var mı ?
maçın bitişinden sonra beşiktaş ın kazandığı penaltı, penaltımıydı yoksa değilmiydi diye taraftarlar arasında tartışmalara yol açan maçtır.
3 puanı hanemize yazdırdığımız maç olmuştur. önümüzdeki maçlara bakıyoruz artık.
Futbolcu performanslarını tek tek ele almak gerekirse;
rüştü: 1 aylık sakatlık periyodundan sonra kaleye geçmesi herşeye rağmen rahat bir nefes aldırdı bize.ona çok iş düştüğü söylenemez.
ekrem: her zamanki performansını sergiledi.çok çalıştı ama çok pas hatası yaptı.kendini yoracak gereksiz çalımlara girdi.
sivok: gecenin tartışmasız toramanla en iyi ikilisiydi.hatasız oynadı.
toraman: ferrari'yi aratmadı.
üzülmez:çok çalıştı.çok hırslıydı,bu maçın kazanılması gerektiğine herkesten daha çok inandı.
ernst: o da çok çalıştı.ömer'in tacizine karşılık vermeyerek tam bir profesyonellik örneği gösterdi.
fink: yüksek ve kaliteli bir performansla oynadı.orta sahanın dinamosuydu.
tabata: ilk 11 şansını hiç iyi değerlendiremedi,ilk yarı saman alevi gibiydi,ikinci yarı ise tam bir kabus.60.dakikada yerini necip'e bıraktı.
tello: ah be tello,biz senin gitmeni istemiyoruz ama hiç bir şey yapmıyorsun ilk haftadan beri,ne orta ne şut.hayattan bezmiş bir halin var.gideceksen tutmayalım biz seni.
nihat: o beklenen patlamayı sanırım 34.haftaya saklıyosun. berbat bir performans.notun 2/10.
bobo: gününde değildi bobo.kendisine bir kaç gol atabileceği pozisyonlar hazırlandı ama ya ıskaladı,ya dağlara taşlara vurdu.penaltıyı da az kalsın kaçırıyordu.
yedeklere gelirsek;
necip: iyi niyetiyle iyi top oynamaya çalıştı ama daha çok tecrübe kazanması lazım,bu da oynayarak olacak.kumaşı hakikaten çok iyi.
holosko: son 30 dk oynadı ama en az 3 gol atabileceği pozisyonlar yakaladı.çok güçsüz göründü.çalım atmayı denedi olmadı,pas atmayı denedi topa vuramadı,orta yapayım dedi rakibe çarptı.3-4 hafta sonra görürüz gerçek holoskoyu.
ismail köybaşı: son 7 dk oynadı ama belli ki hiç ısınmadan girmiş oyuna.'ne güzel oturuyoduk kulübede,ne vardı beni oyuna alacak' der gibiydi hocasına.
sonuç olarak 3 puan iyi oldu her açıdan.mustafa hocanın 'şampiyonluk yolculuğu antalyadan başlayacak 'kehaneti gerçekleşir mi göreceğiz.
maçı canlı izleyen bir beşiktaşlı olarak söyleyebilirim ki, nihat ve tabata çıkana kadar beşiktaş'ın rezalet oynadığı karşılaşmadır.

maçın anlatılacak bir yanı yoktur, poziyona çok ters tarafta olduğumuzdan pozisyon penaltı mı değil mi görmedim ancak, televizyondan izleyenler kararın çok ağır olduğunu söylediler.

tabata şu takımın en gereksizidir hacı abi, tello bu kadar kötüyken, bu kadar silikken bile bu adamdan daha iyiydi düşün yani. nihat desen bu kadar mı uzak oynanır orta sahaya? bobo yine götünü kaldıramama hastalığında...

işin komik tarafı denizli ısrarla 4-3-3 oynattığını iddia ediyor ancak, bu takım nihat ve tabata çıkıp, necip ve holosko girince gerçek anlamda 4-3-3 oynamaya başladı. ondan önce garip bir sistemi vardı sahadakilerin.

necip'in girişiyle orta saha direnç kazandı, holosko'nun girişiyle takım daha bir diri oynamaya, topu ileri göndermeye başladı.

antalyaspor taraftarına da bir lafım var. ben antalyalıyım fakat fanatik beşiktaşlıyım hacı abi ama her sezon antalyaspor kombinesi alır, hemen her maça gitmeye gayret ederim. neyse uzatmak istemiyorum, yönetim bu sezon açık tribün kombinesini 175 lira, kale arkalarını da 60 lira yaptı! türkiye kupası maçlarıyla beraber en az 20 maç sahanda oynanacak ancak, 60 lira veremiyor adamlar!

açık tribünün büyük maçlardaki bedeli 90 lira, kale arkalarının 75 lira! bu sezon fenerbahçe 2 defa geldi, beşiktaş ve galatasaray 1'er defa geldi, çarşamba galatasaray yine gelecek. yani bu 5 maçın bedeli bilet almaya kalksan 450 lira! kombine ne kadar? 175 lira. 2 büyük takım maçı bile daha pahalıya geliyor hatta, kale arkasının 1 büyük maçı koca sezondan pahalı. neyse, yetmedi devre arasında açık tribün kombinesi satışa sunuldu yine, 100 liraya.

değinmek istediğim mevzu şu, yönetim en büyük krallığı yapmış, neredeyse bedava nitelikte sembolik kombine fiyatları belirlemiş, adamlar hala "yönetim uyuma taraftarın dışarda" edebiyatı. bu kulüp nereden gelir elde edecek? bilet almazsın, forma almazsın, sonra "vay efendim neden transfer yapılmıyor" yönetim bedava bilet versin, deplasmana otobüs kaldırsın, takım küme düşsün önemli değil. ulan ben antalyalı olduğum için gidiyorum maçlara, memleketin takımı olduğundan ben bile kombinemi alıp katkı yapıyorum, adamlar rant peşinde ısrarla...

maç öncesi 3'er, 5'er bira içmeyi bilirler, 20 tane maça 60 lira vermeyp, yönetime sallarlar.

vel hasıl, beşiktaş'ın aman aman top oynamadan çok önemli bir 3 puan aldığı karşılaşmadır.

şifo'ya da son sözüm, bu veysel sana kaç maç kazandırdı da ısrarla bu adamı kurtarıcı olarak alıyorsun be hoca?
michael fink in sahanın en iyisi olduğu , hakemin yanlış penaltı kararının ardından üstüste eyyamcı kararlara imza attığı ( orhan ak ve ömer atılmalıydı ) karşılaşma , şahsımca zerre miskal önem arzetmiyordu bu maç zira pazar günü demirörenin gidebilme ihtimali futbolun çok çok önüne geçti.

(bkz: yeter yıldırım demirören yeter)