bugün

Starbucksdan içiyorum bak gibilerindendir belki de.
o kahvenin muhasebesine sadece içtiğin kahvenin kulpundan bakmamak lazım,
içtiğin mekanın sende bıraktığı keyfin kulpundan bak bi de... belki anlarsın...
üstelik evde kahve makinasında, kendi yaptığınız kahve daha lezzetli oluyorsa cidden kerizliktir.
sonradan görmelikle ya da entellikle falan ilgisi yoktur insan o an neyi yaşamak istiyorsa onu yaşamalı tabiki bütçe dahilinde yapılmalı yani ''bak bunu paketini alsan 20 bardak çıkar çok kar edersin''böyle bir saçmalık yok.üniversitede veya ev ortamında hep böyle vardır hadi yemeğe gidelim dersiniz ortak bir karar alınır bir tanesi çıkar ''ya bak şimdi yemeğe 30 lira vereceğimize marketten bir tavuk alsak yanına da pilav yapsak..'' derken boğazlamak istersiniz çok akıllı ya biz o hesabı yapamıyoruz. ulan bir kere de kazıklan ölmezsin ya.tamam her gün olmaz ona lafım yok da böyle şeyler arada sırada lazım bence.
--spoiler--
olur mu abi, o logolu bardakta icince cok lezzetli oluyo. oyle cafedeki kahve gibi olmuyo.
--spoiler--

lan biraakk...
düpedüz hıyarlıktır. *
bir öğrenci ironisidir.

+cepte 5 tl var karın aç ne yesem acaba? döner falan.. neyse zaten para yok şurda bi kahve içeyim bari.
-buyrun kahveniz...
+hesap ne kadar?
-5 tl
+(oha! hay amk keşke yemek yeseydim) teşekkürler
-afiyet olsun
+sağol(zehir zıkkım oldu ne afiyeti oğlum karnım aç)..
herhangi bir kafede oturup içtiğin nescafe ye de 5 tl veriyorsun sbucksta sütü ayrı hazırlanmış taze espressolu içeçeklere de bu bedeli veriyorsun üstelik sürekli gelip bir çay alır mısın bir şey ister misin diyen garsonların tacizi olmadan bence bu bedel tacizden kaçma bedeli olarak göze alınıp ödenebilir.
25 kuruşluk kahveyi içtiğin yerde bolca kıl, apış arası ve yumurta topuk bulunur. starbucks dediğimiz mekanlarda ise bir "ulen cepteki son parayla bi hatun düşürür müyüm ki" motivasyonu bulunur. bu motivasyona sahip bir gence starbucks "kahve artık 7,5 lira oldu" desek "15'e kadar yolu var" bile diyebilir.

bütün olay bundan ibarettir. *
5 tl kahveye ödenen para değildir; laptopu masaya serip sandalyeden dünyayı kurtarmanın bedelidir o.
sanki bil gates dallama.
(bkz: tiki ata sporu)
ispanyol şarabı içer gibi içer ibneler.
maliyet analizi,

3 u 1 arada 25 kuruş..
kahveyi yapmak için kullanacağın suyun damacanası 3,5 lira. bir damacana 10 lt ve senin ihtiyacaın olan su 0,35 lt . toplam su maliyeti yaklaşık 15 kuruş.
suyu ısıtmak için kullanacağın kap 10 lt. bir yılda 52 kere kahve içtiğini düşünürsek bir kahveye olan maliyeti yaklaşık 20 kuruş.
suyu kaynatmak için kullanacağın doğalgazın m3 fiyatı ankara da kdv dahil yaklaşık 85 kuruş. 1 m3 doğalgaz ile günde 1,5 saatten 3 öğün yemek pişirebilir gibi bir kabul yapılırsa ve ,35 lt suyun kaynama süresi 10 dk alınırsa, toplam enerji maliyeti 1 kuruştur.
kahveyi içmek için kullanacağın bardağın fiyatı 1 lira. bir yılda 52 defa aynı bardağı kullanacağını düşünürsek 2 kuruş bardak maliyeti.
kahveyi içmek için kullanacağın evin aylık kirası 500 lira. kahveyi içmen yaklaşık 30 dk. kahve için evin kullanım ücreti 35 kuruş.
kirlettiğin kap ve bardağı yıkamak için kullanacağın su elektrik ve temizlik malzemesi toplam maliyeti kahveyi içene kadar harcadığın paranın yarısı kadar. bu da yaklaşık 50 kuruş yapar.

toplam malzeme ve enerji maliyeti... 1,5 lira.
işçilik.................................................. 0,3 lira(malzeme maliyetinin %20 si)
genel giderler ve diğer vergiler.......... 0,20 kuruş (toplam maliyetin %10)
kar...................................................... 0,4 lira (%20)
toplam :.............................................. 2,40 lira.

tüm bunlarla uğraşmaktansa 5 liraya kahve içmek daha hesaplı gibi duruyor. *
insanlara kendilerini özel hissettirdikleri için içerler o parayı. normal kahveyle latte v.s tarzı kremalı kahveler arasındaki maliyet farkı yok denecek kadar azdır. fakat satarken arasına 2 3 tl fark koyarak sizi daha fazla para ödeyerek "etiket satın almaya" iterler. ilgilenen varsa Görünmeyen Ekonomist - Tim Harford koyabilir.
tescilli enayiliktir. Turkiye' de Turk Kahvesi varken Starbucks' a gitmek zaten enayiliktir ya neyse.
tercih meselesidir.

not: la olm size ne? ben de tasvip etmiyorum tamam da içene de "niye içiyorsun" demiyorum hani. size ne la.
zenginin malı züğürdün çenesini yorar.
25 kuruşa kahverengi sıcak su içene kadar 5 liraya kahve gibi kahve içmektir.
kahve dünyasında bir türk kahvesine 4 lira vermek yerine starbucksta kocaman bir filtre kahveyi aynı paraya içmek demektir. abi hiç mi dışardan birşey yiyip içmiyorsunuz ya. illa bir yere gidilecekse burası tercih edilebilir pekala. pahalı tatlısından yemeyiver yani. kahvesi de kalitelidir ayrıca. sana kimse demiyor ki cebindeki son 5 lirayı buraya ver diye. tamam sakinim.
işte bunlar hep kapitalizm.
canım ülkemde 30 bin tl lik otomobili 60 bin liraya almak kadar can sıkmayandır.
tercih yada zevk meselesi değil bildiğin kazıklanmaktır. evet.
kalan 4.75'lik tutar kendini sosyete zannetmenin bedeli olarak ödenmektedir.
rahatlatır.
o parayı vereceksin ki, kasılmış dübür kasların gevşeyecek.
daha bu olay gibi, niceleri var.
söz konusu olan cimrilik değildir. söz konusu olan dübür gevşetme yollarıdır.
1 lira sadaka isteyen insana vermez bunu şerefsizler.
fakirim amk. yine de kahve içiyorum.
onların yediği her şeyi yiyebiliyorum.
onlardan farkım, paramı israf etmiyorum.
milletin zevki ve parası kendine ama;
türk kahvesi ve menengiç kahvesi varken, değil beş lira, bir lira dahi etmeyecek kahveyi tercih etmektir.