bugün

23 nisan 1920 egemenlik ve cocuk bayrami,24 nisan 1915 malumunuz bugun iki komsu milletin birbirinin yakasinda oldugu olaylarin tarihi,

ve bu ulkeyi seven turkiyeli bir ermeni icin bu iki gunun ortasidir 23.5 nisan;onun icin cok sey ifade etmis hem evlilik yildonumu.simdi birakin butun on yargilarinizi ve butun samast duygularinizi ve cehaletin hayatina son verdigi bir insanin satirlarini okuyun lutfen,okuyun...

yazdiklarindan cimbizla cikarilmis uc bes cumleydi maktulun olum sebebi,bu sefer zihninizde samastlara izin vermeyin ve butun menfur olaylara ragmen(ermenistanda bugun gerceklesen olaylar) okuyun...

"Sancılı onyıllardan çıkmış ulusun tarihinde çok önemli bir akgündür 23 Nisan. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir düsturunun meclis salonuna perçinlendiği gündür. ve böyle bir günün yaşam denilen çocuğa ve geleceğe akıtılan mirasıdır. Türk ulusunun belki de en akıllıca yaptığı öngörünün tarihidir. Gelecek ve çocuk ne de güzel buşluşturulmuştur öyle. Ve de ne ustaca bir değerlendirmedir yıllar sonra 23 Nisan'ı sadece Türkiye ile sınırlı tutmayıp bütün dünyanın çocuklarıyla paylaşma düşüncesi. Türk çocuklarına da, dünya çocuklarına da kutlu olsun. Yeryüzünün dört bir yanına savrulmuş Ermeni ulusunun tarihinde çok önemli bir karagündür 24 Nisan. Üç-beş Ermeni yan yana gelmeye görsünler. Alırlar ellerine pankartları, dökülürler sokaklara hemen. Nedir bütün bunların sebebi, niçin yollara düşer bu insanlar 24 Nisan da? Tarih 24 Nisan 1915 in şafak vakti. Özellikle istanbul'daki Ermeni aydınları, yazarlar, sanatçılar, öğretmenler, avukatlar, doktorlar, mebuslar teker teker alınırlar evlerinden. Götürülürler.... Ve bir daha geri dönmezler. işte, birkaç gün sonra bütün Osmanlı imparatorluğu sınırları içinde gerçekleştirilen Tarihsel Ermeni Dramı nın başlangıcıdır bu tarih. Kim nasıl anlar bunu, bilemiyorum, ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli, hem 23 Nisan ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle... Kaç insan bu ikilemi yaşıyordur şu yeryüzünde? Ne anlaması kolay ne de anlatması. Dilerim kimse de yaşamasın bu ikilemi bir daha. 23 Nisan nasıl daha bir coşkuyla yaşanır? 24 Nisan nasıl hafızalardan sildirilir? Bütün bunlar çözümsüz sorunlar değil aslında. 23 Nisan bütün çocukların olacaksa eğer, ben derim ki Ermenistanlı çocukların da olsun bir biçimiyle. Çağırın onları da kutlamalara. Barıştırın çocukları birbirleriyle, tanıştırın. Sadece 23 Nisan da olmasın, 24 Nisan ı da katın içine. Daha da uzasın o günler, bütün nisanı katın., bütün baharı katın. Hadi siz beceremiyorsunuz diyelim, varolan kinler engel buna. Bırakın bari dünyayı çocuklara, onlar bu işi halleder, yeter ki engel olmayın siz. Bir başka severim 23 Nisan ları. Hem, bizim de hanımla evlendiğimiz gündür aynı zamanda. Gerdeğe girişimiz de 23 Nisan ı 24 Nisan a bağlayan geceye rastlar. ilk çocuğumuza can verdiğimiz andır o an. Ne 23 ne de 24 Nisan. 23.5 Nisandır belki o an...."HRANT DiNK, 26 Nisan 1996, AGOS