bugün

(bkz: tutunacak dal aramak)
Tarih olmuştur onlara göre.

Ama 12 sene önceki maç için sevinirler.
fenerbahçe'nin evinde 2-5 yenildiği maç. hani bu şikeciler hatırlamaz ya sürekli şampiyonlar liginin kapısından bile giremeden şutlandıkları için. hatırlatalım dedik.
cinconların gündeme taşımaya çalıştıkları maç. acı var mı beyler?
14 sene önceki ama biz sizi altı sıfır yendik geyiğini götünüze sokarsınız o vakit maçıdır.

futbolla alakalı entry girmeme kararımı bi takım yavşaklar için bozdum...

kansızlık her zaman kansızlıktır.

haa başlığı canlandıran da kansızdır.

o yenilgiye ben bir galatasaraylı olarak üzülmüştüm.
(bkz: 6 sene öncesi ile karşılaştıracak kadar düşmek)
(bkz: 6 sene geriden gelmek)
Milan maçı ile fenerin unutulmazlarından.
arsenal'in ezdiği maç, 6-2

yine fenerin 7-0 lık bir diğer avrupa hezimeti kadar vurucu olamaz tabi olamaz tabi

hahahahaaa..
ezici skor, acıtır

bi guiza vardı sahi bu maçta ne oldu lan ona

hahahaaaa..
şebeklerin unutamadığı maç

kadıköyde 5-2 lan kolay mı?

hahahahahahaaa..
songun golünde sabri olsaydı topu tribünlere yollardı dediğim maç.*
fenerbahçeli taraftarların bile gol yerken hoşlarına gittiği karşılaşma.

*
henüz yeni reşit olmuş ^arsenal__18m^'nin |fb_olgun35|'e açıkçası tecavüz ettiği maç. |fb_olgun35| ne kadar ignore etmeye çalışmış olsada becerememiş ve sonunda ^arsenal__18m^'e msn adresini vermiştir.

(bkz: coluk cocukla dunyaya meydan okuyorlar)
(bkz: kahrolası mirc günleri)
maalesef türk futbolu'nun giderek gerilediğini gösteren bir başka maç olmuştur. sezon başı galatasaray'ın bükreş'e elenmesi, kayserispor'un elenmesi *, beşiktaş'ın metalist deplasmanından çıkamaması gibi şokların ardından fenerbahçe de şampiyonlar ligi'ne 3 maçta 1 puanlık bir başlangıç yaptı.

işin üzücü yanı maçın mutlak bir arsenal hakimiyetinde oynanmasıydı. adamlar 4-1'den sonra resmen maçı bırakıp 9 kişiyle topun arkasına geçtiler. arsenal'in şu maçta 12 gol atması gerekse inanın rahat bir şekilde atabilirlerdi.

türk futbolu'nda artık bir şeylerin değişmesi gerekiyor. bence öncelikle yöneticilerden ve menajerlik sisteminden başlanmalı bu değişikliğe. bugün bakın milan'a. galliani diye bir adam 10 yıldır takımın başında. hocalar geliyor geçiyor ama adam sabit. takımın dününü, bugününü biliyor, uzun vaadeli planları yapabiliyor. 17 yaşında adamı koyuyor 11'e. bizde ise her yeni gelen başkanla takımın aşçı bile değişiyor neredeyse. işi bilen profesyonllere ihtiyacımız var.

avrupa'dan yıllığı 3 milyon euro'ya sönmüş yıldızlar transfer edileceğine, 500 bin euro'ya bir sportif direktör getirilse emin olun çok şey değişir.
bir yanım sahada yenilen türkler için üzülüyor diğer yanım o yenilenler geçen sene tribünlerde sekiz sekiz diye tempo tuttukları için seviniyor. umarım emirates stadında daha kötü bir sonuç olmaz.
5b ye yakışır bir maç oldu. kasım ayı yaklaşınca üç büyüklerde bir kaşınma hasıl oluyor bu da onun göstergesi. allahtan 6 kasım'a denk gelmedi.
arsenal'in 3. golden sonra rahat rahat oynadığı maç olmuştur. aksi taktirde o iki golü de atamazdı fenerbahçe. Topu diklemesine ve hızlı oynayan bir takım arsenal, çoğu premier lig takımı gibi. Oyunu kanatlara taşıyan bir oyun anlayışı olsaydı fenerbahçe puan alabilirdi bu maçta. mesela sevilla maçı gibi. ama topu diklemesine ve tek oynayan takımlara karşı her zaman bir zaafı vardır türk takımlarının stoperleri yabancı olsa bile. fenerbahçe'nin uefaya gitme devam etse de bunun da pek kolay olmayacağı açık.
medya tarafından, skor yazarları (bu klişeyi seviyorum) tarafından yanlış yorumlanan maçtır.

üzücü olan mesele fenerbahçe'nin fark yemesi, kendi evinde yenilmesi falan değildir. zaten skorun da aslında çok üzücü bir yanı da yoktur. ingiliz takımlarına karşı 3 farklı mağlubiyet ülkemiz futbol tarihini irdeleyecek olursak hiç olmayacak, dövünülmesi gereken bir skor değildir. 5-2 o kadar da sansasyonel bir mağlubiyet değildir.

üzücü olan arsenal'in fenerbahçe karşısında başından sonuna kadar hakim, ne yaptığını, ne istediğini bilen, rakibe top göstermeyen futboluna karşı fenerbahçe'nin kendi evinde mahkum bir futbol oynamasıdır. üzücü olan hiçbir fenerbahçe taraftarının daha maç başlamadan maçın sonuna değin hiçbir noktada fenerbahçe'ye kendi evinde oynadığı bir maçta inançla destekleyememesidir. üzücü olan arsenal'in fenerbahçe 6 pası içerisinde üst üste 5 pas yapabilmesidir. üzücü olan bu altı pas içerisinde oynanan ortada sıçanın maç boyunca devam etmesidir.

ne galatasaray fenerbahçe'den 6 fark yerken, chelsea'dan 5 fark yerken; beşiktaş liverpool'dan 8 fark yerken; fenerbahçe manchester'dan fark yerken bu kadar kötü oynamamıştı.

üzülünmesi gereken esas nokta bu karaktersiz futboldur. ever aziz yıldırım bu trajediden sorumludur; evet aragones bu trajediden sorumludur.

türk futboluna bu kara gecelerinden birini yaşatanlar gerekenleri acilen yapmalılar.
fb yi avrupa prensliğinden, avrupa prensesliğine terfi ettiren maç olmuştur.
fenerbahce'nin 2 gol atacağını önceden bildiğim ; fakat 5 gol yiyeceğimizi tahmin etmediğim futbol müsabakası.
ciddi ciddi bakarsak türk futbolundaki geriye gidişin göstergesidir. milli takım estonya'yı yenemiyor, galatasaray s.bükreş'e eleniyor, Beşiktaşım adını ilk defa duyduğumuz bir takımdan 4 yiyor, fenerbahçe dün gece ezilerek 5 tane yiyor. aslında ciddi ciddi düşünmek lazım bu konunun üzerinde. yani tamam bizle dalga geçildi biz dalga geçtik ama mutlaka bir şeyler yapılması gerekir.sanırım klüpler kurumsallaşmalı ve kişilerin kaprislerinden arındırılmalıdır. yıldırım demirören-aziz yıldırım gibi insanlardan. yani bu iş stat-tesis yapmakla olmuyor. mesela fenerbahçe zico'yu göndermekle hayatının hatasını yapmıştır. dün bir defa daha anladım ki kadro ne kadar kaliteli olursa olsun futbolcular hocayı sevmedikçe bu iş olmaz. nedir yani dün fenerde aurelio olsaydı maç 5-5 mi biterdi? sanmam. ama takımın başında zico olsaydı belki yine yenilirdi belki yine 5 tane yerdi ama bu kadar alay konusu olmaz bu kadar ezilmezdi. sevginin olmadığı yerde başarı zor.
turkcell süper lig hiç bitmesin
turkcell süper lig artık başlasın
arsene wenger' in yasli kurt meslektasi aragones' i daha fazla rezil etmemek icin takimini rolantide oynattigi mactir.
geçen seneki çeyrek final hikayesinin tesadüf olduğunu gösteren maçtır. ne diyorduk: tekrarlanmayan başarı tesadüftür.
neymiş?
arsenal'in, başında arsene wenger değil de, ingiltere'deki beşiktaş maçında skor 6-0'ken bile "haydi pres yapın" diye el kol yapan rafa benitez olsaydı iki basamaklı sayılara ulaşmasının işten bile olmayacağı maçtı.