bugün

2050 yili ile ilgili duygu ve dusunceleri belirten entrylerdir. bir nevi gelecege mektuptur, farkli formattadir. 10., 15., 20. nesillere verecegimiz nasihatler gibi bir seydir. 2050'de (hala yasiyor olursak) gecmise donup hayatimizi bir film gibi gozden gecirmemize imkan verecek olaylardan biridir. ne umduk? ne bulduk? seklinde kisinin kendisini tartabilecegi entrydir.
sene 2050 saat 04:56
(bkz: 2150 ye entry)
(bkz: 35 e bakla) *
acliga cozum bulacak mi acaba insanlik? dusunceleri, sahiplerini vatandasliktan cikararar silebileceklerini sanacaklar mi insanlar? git gide yalnizlasan insanlik acaba o zamana kadar ne hale gelecek? kimler gelip gececek acaba hayatimizdan.* o zamana kadar evlenmis, coluk cocuga karismis ve hatta torun sahibi bile olabilirim. esim kim olacak acaba? su an onu taniyor muuyum? ya cocuklarim, torunlarim? 61 yasindeyken de hala geleni-gideni dengelemeye calisiyor mu olacagim? acaba hangi meslegi yapiyor olacagim? emekli olali yaklasik bir sene olmus olacak, acaba hayal ettigim yerde mi geciriyor olacagim emekliligimi. donup arkama baktigimda kac "keske" eklemis olacagim hayatima? peki ya sevdiklerim? hepsi hala yanimda olmayi surdurecek mi? annem, babam, kardeslerim? sanirim annem ve babam coktan gitmis olacaklar yada kimbilir bel ki once ben! ya o? asik oldugum insan? hayallerimize ulasabilecek miyiz? kirisik yuzumle onun yuzune bakip hala "hayatimda ki en dogru ve degerli kisisin." diyecek miyim? yoksa o caktan benim icim huysuz bir "kari" mi olmus olacak? bir harmanim bu sabah sozluk. deli gibi ani kurtarmaya calisiyorum. sinavlar falan... peki ya hayat nereye surukleyecek beni sozluk? tamam kabul herkes icin sartlar esit. ama olsun be sozluk. bazen ne olacagini o kadar cok merak ediyorum ki, istedigim gibi olmasi icin ugrasmayi unutuyorum. hayat ne garip!