bugün

geride kalanlar büyük bir oyuna geldiklerinin farkına sonradan varmışlar, kendileri ise malesef bu durumu sorgulamaya fırsat bulamamış kişilerdir.
(bkz: oyun oyun neymiş amk bu oyunlar)
öldülerse nasıl farkına vardıklarını da sorgulamak gerek. o değil de, vurdular vuruldular onurları ile yaşadılar yaşattılar ya da öldüler. insan utanır onuru ile biraz da senin için ölmüş gitmiş insanların arkasından atıp tutmaya. oyuna gelmişler. oyuna geldiklerini biliyorsan oyuna getireni de biliyorsan, neden öclerini almıyorsun neden oyuna getirenin oyununda oynamaya devam edecek kadar alçaksın?
bir darbe hepsinin hayallerini öldürmüşür. ilginç olan onları savunanlar, izinden gittiklerini iddia edenler en birinci postal yalayıcıları, darbe sevicileri şimdi.
hala da bazı beyinlerin farkına varamadıkları gizli güçlerin kullanmasıyla gençlerimizin birbirini katletmesi. sebep ne? sadece sen sağcısın ben solcuyum, sen komünistsin, ben faşistim. bunun için öldürdüler birbirlerini. taradılar karşı tarafı. bunu sonra güle güle anlattılar. ve şu anda başımıza bela olan bölünme yeteneği çok yüksek olan kişilikler yarattılar. yani toplumumuz niye bilmiyorum bölünmeye çok meyilli bir yapıda artık. sağcı-solcu, kürt-türk, ermeni-türk, şii-sünni, emekçi-memur, nurcu-asker her alanda var bir bölünme. bu toplumu nasıl birararada tutabilirsiniz ki. herkes bir değil birden çok unsuru bu ülkede istenmeyen grup olarak görmekteyken bu ülkenin hala birarada tutulabilmesi ya çok büyük bir başarı örneğidir, ya da bölünmemizin vakti gelmemiştir.
ölenler ölmüş maalesef yazık olmuştur. arta kalanlar şu sıra el-ele, kol-kola, göz-göze, dip dibedir. nasıl mı? chp-mhp koalisyon kardeşliği...
ölenler kimilerince şehit, kimilerince vatan haini.
öldürenler kimilerince kahraman, kimilerince terörist.

her halleriyle 2010 türk gençlerinden daha ... olanlardır.*
alparslan türkeş denen amerikan piyonu ümmetçinin neden olduğu durumdur.
gittikçe 12 eylül'ü, 12 eylülcüleri meşrulaştıran bir söylem niteliği kazanmış. dahası gençliğin memleket meselelerinden uzak, apolitik bireyler olarak yetiştirilmesini amaçlayan düzenin pek ala kendisini aklayan ve dahası besleyen bir söylem haline gelmiştir. uzatmaya hiç gerek yok, 12 eylül öncesi meydana gelen ve bir çoğu faşist çetelerce işlenen, emperyalizmin ve parababalarının tetikçi sürülerinin işlediği cinayetler, türkiye'de yaşanan krizle ilişkilidir. rejimin yaşadığı siyasal,ekonomik ve toplumsal krizin bir uzantısıdır. bunun bir yanı sınıf mücadelesinin keskinleşmesine, diğer yanı ise emperyalizmin toplumsal krizi kördüğüm haline getirerek doğrudan ülkemize olan müdahelesine çıkar. dönemin türkiye işçi partisi'nin şu tespiti çok önemlidir: " "faşist parti iktidara ortak olduğu 3 yıl boyunca bizzat sermaye sınıf ile devlet tarafından beslenmiş, bu beslenmeyi iyi kullanarak örgütlenmesini devlet içindeki kimi kademelere kadar sokmuştur. bugün bir iç savaş örgütü olarak çalışan faşist parti, türkiye'de terörün tırmanasına neden olmakta çatışmayı körüklemektedir." (1978, tip 7.il temsilcileri konferansı)
beyni sovyetlere endeksli pilli bebeklerin neden olduğu durumdur. devrim diye bir zımpırtıyı kim çıkartıp atatürk rejimini yıkmaya çalışan tipler kim ise suçlusu odur işte.
şu an çocukları apolitik olan nesil.Öyle de yanlış böyle de yanlış.
hazindir.istanbul üniversitesi'ne muhammedin piçleri giremez pankartı asanlar o gün ne kadar kendindeyse ülkücülerde o kadar kendindeydiler.
Aynı silahın aynı el tarafından sabah solcuyu, akşam sağcıyı öldürdüğünü tespit edilmiştir. Fazla söze gerek yok, tüm olayların iç yüzünü anlatmaya bir cümle yeter.
bugün öldürmeseler de ağız burun birbirine dalan, hatta kenan evren' in yargılanmasında birbirine söven gençlerdir.
Başlığım ilgi çekmemiş dur bir hortlatayım mantığıyla hortlatılmış gençlerdir.
sonradan hata yaptıklarını anlamışlardır.