bugün

Doğru bir söylemdir.
Her sene Nihat Hatipoğlu'na soruyorlar.
Halbuki Kuran'ı açıp okusalar 5 dakikada öğrenecekler.
Gerçi okusalar böyle dincilerin elinde oyuncak olmazlar, o Da ayrı bir konu.
nihat hocam peki zina haram mıdır?

eğer haram ise diyanet son 20 yıl içerisinde neden bir kaç farklı görüş bildirdi?
allahtan haber mi geldi yoksa yine ergen çocuklara ilgi duyan yobazlar cehenneme gitmesin diye mi?

oruca gelince tutmazsanız bozulmaz kasmayın.
oruç aşkla şuurla şevkle Allah için tutulur.
hemen bozulmaz. bozulmayacaktır. oruçtur.
sizleri tokluk öldürmüyştür.
bizleri açlık güldürmüştür.
oruç Allaha dua ile yakınlaşmamızdır.
betini bereketini veren de Allahımızdır.
5000 yıldır okumayı öğrenseydik ilkokul birinci sınıflarda hala okuma yazma öğretmiyor olurlardı. Dünya komple mal aq.
tv ekranlarında 40'lık herifler götüme su kaçarsa orucum bozulur mu diye soruyor bunlar bulug çağındaki çocuklar soruyor diye kıvırıyor.

sosyal mesaj: sizin derdiniz göt yıkamak olsa bunu bu kadar kafaya takmazdınız. gay olduğunuzu itiraf edin bitsin.
Son derece haklı bir söylem.
1400 yıldır Kur'an'ı bile kendi dilinde anlayarak okumayan insanlar var ve kendilerini diğer kesimden daha müslüman sanıyorlar.
bir 1400 sene de geçse her ramazan televizyonda bu tartışmayı göreceğiz. bayram namazı nasıl kılınır, horozdan kurban olur mu gibi sorular da bunun kardeşidir.
5000 yıldır okuma yazma bilmiyoruz mu da halen okuma yazma öğretiyorlarmış ilk okullarda falan. ey yazar, öyle değil o iş. okuma yazma tartışılmıyor, öğretiliyor. ama orucu ne bozuyor halen tartışıyoruz. mesele bu zaten, halen neyin bozup neyin bozmadığının tartışılması. yani orucu bozan ve bozmayan şeylerin öğretilmesi değil mesele, bunun tartışılması.
1400 yıldır orucun neyin bozduğunu değil orucun ne olduğunu öğrenemedik. Hala yemek yemek zannediyoruz.

orucu anlamamız için kuran'ı anlamamız gerekiyor öncelikle. kuran'da allah bize ne diyor oruçla ilgili biraz onlara bakalım.

"bakara / 183"
"ey iman edenler! oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. umulur ki korunursunuz."

evet demek ki oruç bizden öncekilere de farz kılınmış peki bizden öncekiler nasıl uygulamış orucu? kuran'da uygulayanlara bakalım.

"meryem / 26"
«ye, iç. gözün aydın olsun! eğer insanlardan birini görürsen de ki: ben, çok merhametli olan allah'a oruç adadım; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım.»

ye iç diyor burada. demek ki orucumuzda biz yemek yiyebiliyoruz. şimdi bunun konuşma orucu diyenler olacaktır illaki.
"de ki: ben, çok merhametli olan allah'a oruç adadım; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım" bunu derken konuşma orucunu bozmuş olmuyor mu? demek ki bu olayın konuşma ile de alakası yok.

peki oruç nedir? oruçta ne yapılır? yemek yiyebiliyoruz, konuşabiliyoruz. orucun tek bir şey olması gerekiyor.

"bakara / 187"

"oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. artık (ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın. mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin. bunlar allah'ın koyduğu sınırlardır. sakın bu sınırlara yaklaşmayın. işte böylece allah ayetlerini insanlara açıklar. umulur ki korunurlar."

"sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın" derken ne kastediyor bir bakalım. aydınlık ve karanlık ayırt edilinceye kadar biz yiyoruz ve içiyoruz ve sonra akşama kadar orucu tamamlıyoruz. ee yemeyin demiyor ki bize burada hiçbir yerinde. biz neden yemedik? aksine ye iç orucunu tamamla diyor. ve mescitlerde ibadete çekilmiş olduğumuz zamanlar oluyormuş peki onlar ne oluyor? allah daha sonra diyor ki işte böylece allah ayetlerini insanlara açıklar. evet oruç ibadeti aslında ayetlerin bize açıklanmasıymış. yani oruç karanlıktan(kötülükten, batıldan) aydınlığa (iyiliğe, kuran'ı anlayana) kadar mescitlerde kuran çalışmamızdır.

yani özetle oruç yemek yememek değildir. oruç atalardan gelen dini unutup kuran'ı doğru anlayana kadar çalışmaktır.
Bu topraklarda orucu ne bozar tayfası hurmasız iftar gibi. Artık onlarsız olmaz.
(bkz: bastım eksiyi bastım eksiyi sersemlettim pezevengi)
Bakın bu her konuda böyledir. Binlerce senedir matematiği öğrenebildik mi? Sokakta bir üçgenin iç açıları toplamını bilmeyen yüzbinler bulursunuz. Kafanızı yormayın bunlara.
o değil de denize girmek.. neyse lan başka başlıkmış bu.
öğrenememektir.