bugün

aradan geçen bir yıl sonrasında aşağıdaki linkteki gelişmelere sebep olan referandum.

http://haber.gazetevatan....yil-donumu/398927/4/Haber

nerdesin ey yetmez ama evet diyen liboş?

nerdesin ey benim basireti bağlanmış, gözleri karar(tıl)mış güzel halkım?
yaptıkları düzenlemelerin kendilerinin başına bela olan anayasa mahkemesi ve parti kapatma gerekleri, gerekçeleri, sonuçlandırması adına olması, bir diğerinin yurtdışına çıkma sınırlandırmalarının kaldırılması olması nedeniyle önce memleketi sikip sonra yurtdışına kaçacaklar dediğim değişikliktir. yaptıkları düzenlemeler halkın, milletin hiçbir işine yaramamakla birlikte sadece anayasa mahkemesini ve yargıyı kendi ellerine alma çabalarının sonucundan başka bir şey değildir. vay anasını diyorum.
efendim tek başına iktidarda olmalarına rağmen, en mühim kazanç kapıları olan türbanı sorun olmaktan çıkaramamışlardır. *

bakanı; mısır üretir tavuklara yedirdim der.

başka bir bakanı domuz gibi davranıp, domuz gribinden bilmem kaç kişi daha ölecek diyor. rekor peşinde koşar, ortaçağ şövalyesi gibi.

bambaşka bir başbakanı var ki, gemi değil o gemicik, gemicik der. sorunlu olduğu vatan bekçilerine; askerlik yan gelip yatma yeri değildir der. teröristi bağrına basar, sayın der, yavrularına deve kesitirip dağdan indirir.

iş oy istemeye geldi mi, ülkücü, devrimci gençleri pazarlık malı gibi kullanır, arsızca oy istemiştir. * gözü kör, eli-kolu bağlı akepe yandaşları, biricik evet"ciler;

kıçınızı yırtıp girdiğiniz kpss bile kocaman bir fiyasko. siz bu adamlara güvenip nasıl da evet dersiniz?
hayır cıkacağına emin olduğum referemdumdur.
görsel

Ülkeleri icat ederken geri vites düşünülmez. Bir ülke geriliyorsa rampada durduğundandır, o da kullanıcı hatasıdır.
Velhasıl; sanki, ülke o gün işinden çıkmıştır... ve eninde sonunda, adı demokrasi olan evine varacaktır. ha evetle... ha hayırla...


Ama evet, bir şekilde erken olması dileğimizdir...

sevgiler...
HAYIR'dır inşallah 25 madde millete veriyor gibi görünecek hazır değiştirmişken bizi de kurtaralım diyecek hukuku siyasallaştıracak ee buna evet dememizi bekleyecek HAYIRdır inşallah
umarım halkımız, referandumunda sadece desteklediği siyasi partiye göre seçim yapmaması gerektiğinin farkına varır.aksi takdirde Tayyip adlı şahsiyet son kale,üst düzey yargı kurumlarını ele geçirerek hem istediği düzeni rahatça oturtacak hemde özelleştirmelerden, katladığı dış borçtan edindiği korkunç servetin hesabını vermekten kurtulabilecektir.
darbecilere karşı idda ettikleri amaç göstermeliktir bir çeşit kılıftır.umalım da evet oyu çıkmasın yoksa...
başkalarının sözüyle değilde araştırarak kara verilmesi gereken bir olay.
meydanlarda konuşan siyasetçilerin değil ülkenin çıkarlarının düşünülenerek oy verilmesi gereken referandumdur. düşünülmelidir ki bu referandum kimi neyden kurtarmaktadır kime ne fayda sağlamaktadır.
milletvekili dokunulmazlığına dokunulmadığı gibi üstüne bir de milletvekilliğinin düşürülmesini de engellemişler, hırsız, bölücü, şerefsiz, tecavüzcü ne olursa olsun cahil toplumumun bir kırsalında kendini 3 günlük şovla vekil seçtireceğinden önümüzdeki günlerdeki vahim durumu düşünemiyorum.

Ayrıca parti kapamalarının şiddet unsuruna bağlanması var ki rezaletin daniskası. Bir partinin ülke yararına hizmet edip etmediğine karar vermek için illa sokakların karışması,insanların ölmesi, masum insanların canına/malına zarar verilmesi mi gerekiyor?

Sonra çocukların istismarı gibi, kadın hakları gibi konuları niye bize soruyorlar ki. Bunları kanunlaştırsınlar gitsin, paketi şirin göstermek için doldurmuşlar içine bunları. Hayır oyu vermek istiyorum diyenlere çocuğun istismar mı edilsin diye sorar bunlar adama Allah ıslah etsin.
oy kullanma sansım olsaydı hayır diyecegim bir referandum.
Herkesin bu referanduma "evet" demesini anlarım da kadınların "evet" demesini anlamam... Ağzından bizzat "Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum" lafı çıkmış bir başbakan ve onun idaresindeki hükümetin kadın - erkek eşitliği konusunda ne kadar tedbir alacağını merak ediyorum doğrusu. "Kadınlar çalışmasa işssizlik oranı" düşerdi diyecek bir bakanı ve bunlar gibi nice zihniyeti bünyesinde barındıran bir hükümetin kadın hakları konusunda samimi bir çalışma yapacağına inanmak ç0k ama çok güç açıkçası...
Kamuoyu baskısı olmasa Hüseyin Üzmez gibi birini bile dışarıda serbestçe dolaştıracaklardı neredeyse... Kadın hakları özgürlüğünden benim tahmin ettiğim tek şey kamu kurumlarında ve okullarda kadınlara türban takma serbestliği tanıyacak olmaları geliyor. Hayırlısı...
hayırla işi olmayanın kullanacağı hayırdır. ama hayırlı olmak evet demekle başlar.
[http://www.2010halkoylamasi.com/]
insanlar, eğer 'evet' veya 'hayır' umurumda değil sonuç ne olursa olsun diyorsa, 'boykot' etmekle haklı.

Eğer ki 'hayır' üstün çıksın istemiyorum, ama evet de tam gönlümce değil diyorsa, 'Yetmez ama Evet' demekle haklı.

Evet umurumda değil, ben her şekilde bu değişime karşıyım diyorsa, 'Hayır' demekle haklı.

Kesinlikle bu değişimi destekliyorum diyorsa, 'evet' demekle haklı.

Sonuç olarak: herkes vicdanın sesini iyi dinlemeli!
zamanı akp için mükemmel derecede güzel seçilmiştir. ramazan bayramının çıkışında gaza gelmiş, akpnin dinin temsilcisi olduğunu sanan cahilleri kandırmak içinde, dönek olup fakat bunun bilinmesini istemeyen solcuların 12 eylül 1980 darbesini bahane göstererek evet oyu atması tamamen akp'nin işine gelecektir. kamuoyuna müslüman olarak bu partinin bizans oyunlarına başvurması insanı şüphe içinde bırakır.
(bkz: yargıyı ele geçirme operasyonu)
vay arkadaş ne kadar problem oldu bu referandum? facebook da ya gel evet de koş koş hayır de allasen hayır de. ne bu kimse kendi kararını veremiyor mu? niye kendi tarafına çekmeye çalışır ki insan bi başkasını amaç nedir? hayırdır başkalarının yerine düşünmek keyifli mi? aslına bakarsanız bende düşündüm biraz bu referandum konusunda. evet ya da hayır 'ın tarafını tutanların kaçı neye evet ya da hayır dediğini biliyor. hayırdır hepiniz hukukçu mu oldunuz hangi yasa neye yol açar ne kadar biliyosunuz? cidden merakımdan soruyorum. hadi siz biliyorsunuz diyelim anneniz babanız ne kadar biliyor neye evet dediklerini? hadi onları da geçtim bakkal kamil ne kadar biliyor? evet mi evet niye? biz tayyeabe güveniyoruz ondan. hayır mı? ee niye hayır tayyeap ülkeyi sattı be yine satar. bu mu referandum hani daha çok güven oylaması gibi mi? kaça mal oluyo bu meret onu bilen var mı? bilmem ne gençlik kolları evet dedi öbürünün gençlik bacakları hayır. çok iyi ya valla bravo.
inşallah ülkemize HAYIRlı olur.benim kanaatime görede yüzde 55-60 arası hayır çıkar.
yüzde 58-60 civarında hayır oyu çıkacağını tahmin etdiğim referandumdur.* akp zihniyetinin çöküşü olacaktır.
12 Eylül'de yapılacak olan halk oylamasının konusu, anayasa değişiklikleri değildir. Cumhuriyet ile demokrasi halk oylamasına sunulmaktadır.

Türkiye'de cumhuriyet denince temelde 3 şey anlaşılır.
1 - Laiklik. Yani, insan aklını özgürleştirmek.
2 - Etnik kökeni ne olursa olsun, Türk'üm demekten mutlu olmak.
3 - Tam bağımsızlık. Yani büyük devletlerin vesayetini kabul etmemek.

Cumhuriyeti kuranlar, bunu devrimle gerçekleştirmiştir. Ama nihai amaçları demokratik bir rejim kurmaktı. Endişeleri, seçimle işbaşına geleceklerin, cumhuriyeti tahrip etmesiydi. Çünkü devrimleri halk özümsememişti. Hem cumhuriyeti ilelebet payidar etmek, hem de demokrasinin ülkede yerleşmesini istiyorlardı. Bu bir açmazdı. Kendilerince buna bir çare geliştirdiler. Yönetim, demokratik seçimlerle işbaşına geleceklere bırakılacaktı. Buna mukabil cumhuriyetin korunmasını ve kollanması görevini, gençlik (üniversiteler), ordu ve yargı yapacaktı. Bu sebeple Silahlı Kuvvetler iç hizmet kanunu'na özel bir hüküm koydular. Bu sebeple savcılara "cumhuriyet savcısı" dediler. Bu sebeple belli kurumları, siyasi iktidarı "denetleyecek ve dengeleyecek" anayasal güçlerle teçhiz etmeye çalıştılar.

Ancak eşyanın tabiatı, bu kurgunun işlemesine izin vermedi. Bu yüzden askeri müdehaleler de oldu. Oylanan demokrasi 3 unsurdan oluşmaktadır.

1 - islam dinine göre düşünme ve yaşama.
2 - Etnik kökenlere göre ayrışma.
3 - Büyük devletlerin gözüne girme, onların vesayetini kabullenme.

Adnan Menderes'in 1950'de Meclis'te "Siz isterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz" manifestosuyla başlayan cumhuriyet karşıtlığı, demokratik süreç içinde koyulaştı ve kemikleşti. Serbest seçimlerle iktidara gelmek isteyenler ve gelenler, her fırsatta cumhuriyeti tasfiye edip yerine demokrasiyi ikame ettiler. Çünkü bu tutum, onlara iktidar nimetlerini sundu. (Ege Cansen, Hürriyet , 14.08.2010)
(bkz: referanduma evet cephesi)
Eğer evet oyu çıkarsa, referandum arefesinde Sabih Kanadoğlu ve türevlerinin televizyon kanallarına çıkıp ''yanlışlıkla -evet- diyenleri ve mahalle baskısı yüzünden -evet- demek zorunda kalanları da hesaba katarsak, refarandumun sonucu aslında -hayır- dır ve anayasa mahkemesi gereğini yapacaktır'' şeklinde yaratıcı ve fantastik görüşler dile getirecekleri referandum...
Üç kuruş maaşa talim eden emeklilerin yüzünü biraz olsun güldürecek mi?
Gelir dağılımındaki adaletsizliği giderecek mi? Zenginin daha zengin yoksulun daha yoksul olmasını önleyecek mi?
iktidara yakın duran balcıların parmaklarını yalamalarını bitirecek mi? Kamu ihalelerini hep aynı badem bıyıklıların kazanmasını engelleyecek mi?
Büyük kentlerin en değerli arazilerinin iktidar yandaşlarına verilmesini durduracak mı?
Yolsuzlukları usulsüzlükleri rüşveti istismarı kökünden kazıyacak mı?
Ülkenin sahip olduğu en büyük sanayi ve hizmet şirketlerinin yabancılara satılmasını bitirecek mi?
Vali kaymakam gibi devlet görevlilerini iktidar partisinin sözcülüğüne soyunmaktan vazgeçirecek mi?
Devlet kadrolarının tarikat mensuplarıyla doldurulmasına ket vuracak mı?
Milyonlarca gencin iyi bir lise ya da üniversitede okuyabilmek için dershane kapılarında sürünmesine son verecek mi?
Güneydoğu’da akan kanı durduracak mı annelerin gözyaşlarını dindirecek mi?
işçilerin emeğinin sömürülmesinin önüne geçecek mi? Tüm dünyada doğal haklar arasında kabul edilen genel grevi yasallaştıracak mı?
Kamuda sendikaların örgütlenmesini engellemek için uydurulan “sözleşmeli işçi sözleşmeli memur” haksızlığını tarihe gömecek mi?
Memurlara grev hakkı getirecek mi?
Üniversiteleri gerçek anlamda özerkleştirip bilim yuvası haline dönüştürecek mi?
Yargıdaki siyasal kadrolaşmayı frenleyecek mi?
Hukukun üstünlüğü ilkesini hayata geçirip en azından devletin mahkemelerin verdiği kararları tanımasını temin edecek mi?
Yasaların emrine uyarak tarikatlar hakkında soruşturma başlatan cumhuriyet savcılarının sırf bunu yaptıkları için tutuklanmalarına son verecek mi?
Hukuka aykırı dinlemeleri izlemeleri ve yıldırma çabalarını unutturacak mı?
Muhalifleri uyduruk gerekçelerle sorgusuz sualsiz kodese tıkılmaktan kurtaracak mı?
Evrensel gazetecilik ilkelerine göre mesleklerini yapmaya çalışan ve yandaşlığa sıcak bakmayan gazetecileri susturma çabalarını kökünden kesip atacak mı?
Milletvekili dokunulmazlığını kürsü dokunmazlığıyla sınırlayacak mı? Böylece Meclis’i; “yüz kızartıcı suç işleyenlerin sığınma evi” olmaktan kurtaracak mı?
Siyasi partilerde parti içi demokratikleşmeyi sağlayacak mı?
Halk iradesinin Meclis’e yansımasının önündeki en büyük engel olan seçim barajını indirecek mi?
Din ve etnik köken üzerinden siyaset yapılmasını yasaklayacak mı?
Burada yazmadığım ama insanca yaşayabilmek için istediğiniz diğer taleplerinizi gerçekleştirecek mi?
Siyasi iktidarın yargıyı ele geçirmesinden başka bir işe yarayacak mı?

Sorularına verilen cevabın sandıkta tekrarlanması istemidir.

Alıntıdır.
malesef ki aklı kıt beyni yetersiz halkımızın çoğunlukta olduğu ülkemizde evet oylarının coşacağı referandum.