bugün

Ürkütücü.
Dedemle aramda 50 yaş var. Dedemin dedesiyle de arasında 50 yaş var. Biz hala ailecek dedemin dedesini anıyoruz. Torunlarımızın torunları da bizi anabilir.
Tabi buraya bir de tanım lazım. Şöyle ki, atomu parçalamasanız da iyi bi insan olarak gerçekleştirmenizin zor olmadığı buna baglı olarak da katılmadığım düşünce.
Bu biraz da kim olduğunuzla alakalı değil mi?

Siz de parçalayın atomu, bulun ampülü, keşfedin suyun kaldırma kuvvetini, sizin de adınız 100 yıl sonra hatırlansın.

Ha yapıldı mı onlar? Pardon kaçırmışım ben orayı,

O zaman melez bir programlama dili yazın, yapay zekayı geliştirin, yenilenebilir enerjiyi ilerletin sizin de adınız 100 yıl sonra hatırlansın.
Fani dünya. Fakat bu yok olup gideceğimiz anlamına gelmez. Ebedi bir hayat var ötede. Ahiret hayatı. O yüzden dünya için üzülmeye değmez. Ayrıca hadislerin işaret ettiği binalar zinalar arttı ve merak etmeyin 100 seneye kalmaz kıyamet kopar allahu alem. Ahir zaman yevmül beter.
işte bu yüzden dünyanın hevesine kapılıp heba etmeyin kendinizi.
Belki başka zaman olsa üzecek bi başlıkken şu an bunaldığım için iyi gelen başlıktır. 100 sene sonra seni kimse hatırlamayacak nedir ki bu telaşın? Dedirtti.
"ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara" demiş koca yunus. (Yunus emre hz.) Biz bu dünyada baki miyiz ki ismimiz baki olsun? Peki bu alem baki mi ? Hayır. Hepsi fani. Baki billah.
e öyle- hatta uçak kazasında ölüp atlantik´in dibine çökmek de var...icabında mezarın bile olmaz.
Ölüm her nefeste biraz daha yaklaşıyor.
idinizi hitirliyin sin kisi ildiğindi hic diğmimis iliciksiniz.
Torunlarımın çocukları filan hatırlasın yahu.
zamana bağlı olmayan döngü.
kalıcı bir eser bırakmadıkça hatırlanmayacak.
hoş şuan bile insanlar birbirini pek hatırlama taraftarı değil. ne de olsa çoğu kişi 'kalabalıklarda ki yalnızlık' denilen olguyu yaşamakta ve bu durumu yalnız olmak ile bağdaştırmaktadır.
harbiden öyle. mesela 14.yy da şu mahallede bir saffet var deseler kim tanır. veya 15.yy da ingiltere sokaklarında aşk yaşamış gençleri kim bilir ? neler gelmiş neler geçmiş adını hatırladığımız çok az insan var. onlarında yarın hatırlanacağı meçhul. bencilliğe gerek yok hepimiz silineceğiz adımız ve vücutlarımızla.
Biz kendimizi bu kadar paralıyorken hem de. Neyimiz hatırlansın? insanlar bugün sayesinde rahat yaşadıkları insanları bile unutuyorlar, bizim günlük hayatımız onların yanında hatırlanırsa, geldiğimiz konum utansın.
ben buradayım canım (bkz: sokrates)
100 yıl önce yaşayan kaç tane normal vatandaşın adını biliyorsun? insanlığı geliştirmeye yönelik çalışma yapan çoğu insanın adı hatırlanır. yani 100 yıl sonra hatırlanmak istiyorsun ama şu an hatırlanmak için ne yapıyorsun?
hatırlatmanın yolları mecvut. yazmak, yayınlayacak kadar iyi gördüğüm gün kendimi bir yayın evinde alacağım soluğu.

simdilik 2 hikaye 4 roman köşede.
100 yili gectim 50 yil sonrasi bile belli degil. O yuzden kucuk seylerin hesabini yapmadan, ne mutlu ediyorsa onu yaparak yaşamak en guzeli.
"seni tanıyan son kişi öldüğünde aslında hiç var olmamış olacaksın"
dünyada iğne ucu kadar yerimiz olduğunu hatırlatır.
Dünya'nın boş olduğu gerçeğini kanıtlayan durum.
Ahiret için çalışmak lazım.
hatırlansak ne olacak? hatırlanmak senin için bu kadar mı önemli?
iste bu yüzden bos yere dememisler;

ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir ki?
Hatırlanmak için yaşarken güzel şeyler yapmak gerekiyor galiba. 103 yıl önce yaşamış olan babamın dedesinin adını ben biliyorum mesela. sarıkamış şehidi Hüseyin efendi... Ruhu şad olsun.
Betonlara adimi yazarım kim olduğum belli olmasa bile yazılı bir eserim olur.
her gün herkes milyon defa adını ansa ne olur hiç anmasa ne olur ? Meşhur olan da çürüyecek toprak altında bizde.