bugün
- hamas bir terör örgütüdür9
- sözlük kızından gelin olmaz14
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim15
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- şehirler arası aşk yaşamak8
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın11
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması14
- ayça tilki9
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü13
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
Fransa'da otellerde eskiden her odanın bir numarası bulunur sadece tuvaletin numarası bulunmazdı.Yani "sans numero" yani "numarasız" anlamına gelirdi.Fransızca 100 sayısı " cent" dır."sans" ve "cent" (san gibi çıkıyor)kelimelerinin okunuşları neredeyse aynı.Yani bazı vatandaşlarımızın bu numarasız anlamına gelen cümleyi 100 numara olarak anlamasıyla,bizlerede 100 numara'yı tuvalet olarak anlatmışlardır.Argo filan değil yani..
(bkz: kenef)
ingilizcede "loo" tuvalet anlamına gelir. aklıevvel birisi de bunu "100" olarak okumuştur ve adı "100 numara" olarak kalmıştır.
ilk oturduğumuz evin kapı numarası.Adres verirken gerçekten kötü oluyordu.
99 numara ile 101 numara arasinda olan numarayi belirtmek için kullanilan ibare.
anlamsız bir şekilde tuvaletle özdeşleşmiş tabir.
ayak yoludur. Dünyanın en rahatlatıcı yeridir.
içinizdeki pislikleri boşalttığınız mekan. bir fazlası da aynı işi görüyor.
(bkz: 31+69)
insanlar tarihlerinde çok uzun bir süre tuvalet kullanmadılar. başlangıçta hayvanlar nasıl yapıyorsa, onlar da öyle yaptılar. işlerini en yakın çalının dibinde veya bir ırmak kenarında görebiliyorlardı. ancak toplumlar geliştikçe, köyler, kasabalar ortaya çıktıkça, tuvalet ihtiyacını karşılamak için daha uzak mesafelere gitme zorunluluğu doğdu. ayrıca açıkta bırakılan atıkların yarattığı kötü koku ve hastalık tehlikeleri de insanlarda bu konuda bazı önlemler alma zamanının geldiği bilincini oluşturdu.
binlerce yıl önce sümerler, mısırlılar ve hindistan'da yaşayanlar oturakta oturup, ihtiyaçlarını giderdikten sonra oturağa düşenleri uzakta bir yere döküyorlardı. 2000 yıl önce romalılar ilk basit tuvaleti kullanmaya başladı. atıklar oturdukları deliğin içine düşüyor, deliğin altından akan su onları uzağa taşıyordu.
çiftçilerin, açık arazide yaşayanların ise zaten böyle bir dertleri yoktu. tarlanın bir köşesine çukur kazıyor , çukur yeterince dolunca, toprakla dolduruyor ve başka bir kazıyorlardı. geceleri ise yataklarının altında bir lazımlık bulunduruyorlardı.
ortaçağda kale ve şatolarda atık, bir delik vasıtası ile binanın etrafındaki su birikintisine düşürülüyordu. bir yere tuvaletini yapıp, onu bir tanktan gelen su ile sürükleyip, uygun bir yere bırakma fikri ilk olarak kraliçe 1. elizabet zamanında 1589 yılında john harrington'dan geldi. ancak o zamanlar ingilteredeki evlerde ne böyle bir tankı dolduracak ne de atığı alıp götürecek bir su sistemi vardı.
günümüzdekilere benzer bir tuvalet ancak iki yüz yıl sonra 1778'de ingilterede bir saat yapıcısı olan alexender cumming tarafından tasarlandı ve joseph bramah tarafından geliştirildi. tuvaletlerden evlere yayılan kötü koku ise 1849 yılında stephen gren'in u şeklinde bir boruyu tuvaletin çıkışına monte etmesiyle son buldu.
tuvaletlerin ve günümüzde lavoboların da altında bulunan bu u şeklindeki bu boruda her zaman bir miktar su kalır ve kokunun oluşmasını önler. tabi o zamanlar tuvaletler dökme demirden yapılıyordu. sonra düzgün yüzeylerin temizlenme kolaylığı bakımından seramik tuvaletler üretilmeye başlandı. 1888 yılında ise tuvaletlere zinciri çekilince suyu akan klozetler ilave edildi.
bizde tuvaletler için hela, kenef, ayakyolu, wc, 00, yüz numara gibi birçok isim kullanılır. wc ingilizce isimdeki water closet'in baş harfleridir. 100 numaranın hikayesi ise değişik. eskiden fransa'da otellerde tuvaletler koridorların uçlarındaydı. odaların her birine numara verilirken tuvaletlere numarasız demişler ve 00 olarak işaretlemişlerdi. fransızcadaki numarasız kelimesi ile 100 numara kelimesi hemen hemen aynı telafuz edildiğinden bizde fransızcası biraz kıt birinin tercüme hatası sonucu yüz numara olarak yerleşmiştir.
binlerce yıl önce sümerler, mısırlılar ve hindistan'da yaşayanlar oturakta oturup, ihtiyaçlarını giderdikten sonra oturağa düşenleri uzakta bir yere döküyorlardı. 2000 yıl önce romalılar ilk basit tuvaleti kullanmaya başladı. atıklar oturdukları deliğin içine düşüyor, deliğin altından akan su onları uzağa taşıyordu.
çiftçilerin, açık arazide yaşayanların ise zaten böyle bir dertleri yoktu. tarlanın bir köşesine çukur kazıyor , çukur yeterince dolunca, toprakla dolduruyor ve başka bir kazıyorlardı. geceleri ise yataklarının altında bir lazımlık bulunduruyorlardı.
ortaçağda kale ve şatolarda atık, bir delik vasıtası ile binanın etrafındaki su birikintisine düşürülüyordu. bir yere tuvaletini yapıp, onu bir tanktan gelen su ile sürükleyip, uygun bir yere bırakma fikri ilk olarak kraliçe 1. elizabet zamanında 1589 yılında john harrington'dan geldi. ancak o zamanlar ingilteredeki evlerde ne böyle bir tankı dolduracak ne de atığı alıp götürecek bir su sistemi vardı.
günümüzdekilere benzer bir tuvalet ancak iki yüz yıl sonra 1778'de ingilterede bir saat yapıcısı olan alexender cumming tarafından tasarlandı ve joseph bramah tarafından geliştirildi. tuvaletlerden evlere yayılan kötü koku ise 1849 yılında stephen gren'in u şeklinde bir boruyu tuvaletin çıkışına monte etmesiyle son buldu.
tuvaletlerin ve günümüzde lavoboların da altında bulunan bu u şeklindeki bu boruda her zaman bir miktar su kalır ve kokunun oluşmasını önler. tabi o zamanlar tuvaletler dökme demirden yapılıyordu. sonra düzgün yüzeylerin temizlenme kolaylığı bakımından seramik tuvaletler üretilmeye başlandı. 1888 yılında ise tuvaletlere zinciri çekilince suyu akan klozetler ilave edildi.
bizde tuvaletler için hela, kenef, ayakyolu, wc, 00, yüz numara gibi birçok isim kullanılır. wc ingilizce isimdeki water closet'in baş harfleridir. 100 numaranın hikayesi ise değişik. eskiden fransa'da otellerde tuvaletler koridorların uçlarındaydı. odaların her birine numara verilirken tuvaletlere numarasız demişler ve 00 olarak işaretlemişlerdi. fransızcadaki numarasız kelimesi ile 100 numara kelimesi hemen hemen aynı telafuz edildiğinden bizde fransızcası biraz kıt birinin tercüme hatası sonucu yüz numara olarak yerleşmiştir.
annennelerin tuvalet için kullandıkları kelime.
(bkz: sınavlardaki imkansızlık)
sonu bok olan yer.
güncel Önemli Başlıklar