öss den çıkanlara tavsiyeler

internet kafeye gidip counter stirke oynayın arkadaşlarınızla. ben iki girişimde de öyle yapmıştım.*

kesinlikle soruların çözümlerine bakmayın. yanlışlarınızı gördüğünüz anda, şu zamana kadar çekmiş olduğunuz öss stresi, yeni doğacak stresin yanında devede kulak kalacaktır. zira temmuzun son haftasına kadar, "acaba kaç puan aldım?", "okuldan şu kadar gelse?", "şu üniversite?", "bu şehir.." diye binbir türlü soru beyninizi kemirir. kendiniz aşşa yukarı tahmin ediyorsunuzdur zaten. ona göre bakarsınız üniversitelere.

yalnız şimdi, öss dolayısıyla ertelediğiniz şeyleri yapma zamanıdır. gidin izlemediğiniz dizileri izleyin. internetiniz müsaitse indirin. (misal bende family guy ukteydi. dolduracağım yakın zamanda) gezin, tozun. bu yaz tatili gelmez bi daha.

ha birde. herşey rayına oturuncada "yakıcam ulan kitapları hueaa" diyerek gaza gelmeyin. bir ihtiyacı olana verin. illaki vardır.

ekleme: telefonlara çıkmayın, evde yok dedirtin. msn açmayın. feysbuka girerseniz offline olun. çünkü;
-nasıldı?

üniversite tercihleri ile ilgili bilgi veren gazeteleri alıp durmayın her gün. hiç bir işe yaramıyor. adamlar sizi sömürmeye çalışıyor. oturun sakin kafayla hoşunuza giden üniversiteleri ve bölümleri yazın gitsin. bir de istediğiniz bölüm gelmeyecektir büyük ihtimalle. sıkmayın canınızı hep olumlu düşünün.

gece 3'te ntvde orlando lakers maçı var onu izleyin. belki de ve büyük ihtimalle lakers'ın şampiyonluk kutlamalarını da izlerler eğlenirler.

asıl kafa ağrıtan bölüm şimdi başladı. bunu aklınızdan çıkarmayın.

bazen tüm iyi toplum psikolojisinin bekâsı açısından uyulması gereken tavsiyelerdir.

-ne b.k yerseniz yeyin ama artık öss hakkında konuşmayın.

televizyondan ve öss nasıl geçti diye sorma ihtimali olan kişilerden olabildiğince uzak kalmaya çalışın.
tavsiyem play station oynamaya gidin.

sözlüğe girin, amuda kalkın felan. ne bileyim. böyle atraksiyonel işlere kalkışın.

domates yiyin...

test edildi onaylandı.

ntvden falan soru çözümlerine bakmayın doğru tercih programlarını izlemeyin kafanızı rahat tutun önünüze bakın.

hemen kac net yaptım kac puan alırım dertlerine düsmeyin once dagılan kafanızı toparlamaya calısın.alkolden uzak durun zira kafa bulanırsa bilincaltındaki puan merakı yuzeye cıkabilir.

ne kadar takmayın etmeyin dalganıza bakın demek istesem de, diyemeyeceğim üzgünüm sevgili össciler.
öncelikle sınavdan çıktınız, hayırlı uğurlu olsun. umuyorum hedefleriniz gerçekleşir. neyse, gelelim konuya:
şimdi, sınavdan hemen sonra çoğu arkadaşımız soruların cevaplarını öğrenmek ister, çoğu da "bana sınav demeyin tamam yeter oldu bitti" şeklinde yakarışlarda bulunur. iyi de geçse kötü de geçse sevgili arkadaşlarım, cevaplarınızı kontrol edin. bunu ister sınavdan sonra televizyon programları aracılığıyla yapın, isterseniz sınavdan 10 gün sonra gazete aracılığıyla yapın ama yapın. emin olun ki, "eğer şu kadar puan alırsam şurdayım, bu kadar alırsam burdayım" diye hayal kurmaktan çok daha güzeldir. sadece tahmin ederek olmaz. ne yapmışsınız görün. puanınızı hesap edin. aşağı yukarı bir fikriniz olsun. tercih aşamasında süprizlerle karşılaşmak daha kötü olacaktır. kafanız karışacaktır ve önünüzde araştırma yapmak için çok fazla vakit olmayacaktır. siz gelin, yaptıklarınıza bir bakın, önünüzdeki 1 ay da hangi üniversite neredeymiş, nasılmış falan filan takip edersiniz. bu iş elma dersem şu kadar puan, armut dersem bu kadar puan meselesinden daha eğlencelidir. şimdi burda "rahat olun sınav bitti daha ne" deyip de birbirimizi kandırmayalım. her şey sonuçlanana kadar rahat yok doğruya doğru. ama sonuçların açıklanmasına kadar olan 1 aylık süreyi hem eğlenerek, gezerek hem de ileriki hayatınız için çeşili araştırmalar yaparak geçirebilirsiniz. hadi kolay gelsin.

sözlüğün mına koymayı kesin.

--televizyonun başına geçip cevapları kontrol edin

--yapığınız net e göre puanınızı bulunduğunuz ilin yerel televizyonuna bağlanarak hesaplatın mümkünse televizyonun sesini kısmayın kıl olsun sunucu.

--trt 2 deki manyak adama bağlanın

--telefonları açık tutun sülalenin hepsiyle konuşun

--evin bir köşesine geçip sus pus oturun ana baba tırssın(işe yarıyo acayip harçlık veriyorlar sanki param olduğunda intihar edemem.)

--dersaneye gidin rehberlik hocasının kafasını sikin.mümkünse erken kayıt yaptırmadan gelmeyin

--hemen şimdi oturup ders çalışmaya başlayın mümkünse sizin gibi düşünene bir kaç tek hücreli daha bulun.

yada boş verin, vurun kafayı camışlar gibi uyuyun.akşama orlandonun maçı var seyredersiniz maçtan sonra bide çavuşu tokatlar uyursunuz.

benim şu an yaptığımı yapın;
sabah akşam pes oynayın.çok iyi geliyor.valla bak.*

artık facebooktaki "öss kalkmasın, ben eşşek gibi çalışıp kazandım benden sonrakiler de çalışşsın" isimli guruba üye olabilirsiniz.*

pislik bir aileniz varsa ve sınav kötü geçtiyse başınıza taş bağlayıp kendinizi denize atın bence, ha değilse siktir edin dinlenin ne isterseniz onu yapın varsa akşam mezuniyet balonuza falan gidin içebiliyorsanız için kafayı boşaltın.

an itibariyle hemen habertürk'ü açın. 270-280 ham puanı olan adaylar, "bi yere girebilcem mi acaba böhüüü" diye ağlıyorlar. aç da gör, sen 220 ham puanla bişey yapabilceğini mi sanıyorsun? eşeek eşşek! bir haftadır pohpohlandın, biraz da moralin bozulsun artık di mi.

(bkz: hanım ben dedim bu çocuk okumaz)

bu saatten sonra kimseden tavsiye almayın.

hemen geri girin.

sağınıza solunuza dikkat edin. kan davalınız falan çıkmasın bi yerden.

(bkz: öss den çıktıktan sonra öldürülen genç)

lakin çalışıyorsanız yatın dinlenin çünkü yorucu bir hafta sizi bekliyor.

soru bankalarınızı hemen fırlatıp atmayın.
ara ara test çözesiniz gelecek. deneme sınavı yapacaksınız kendinize. sigara tiryakiliği gibi merete bağımlılık.
bünye bir kere balatayı sıyırdı, benden duymuş olmayın daha da iflah olmazsınız.

arkadaslarinizi aricaksiniz, dersanenize gitceksiniz, hocalarla konuscaksiniz, ortalama bi puan vercekler, sonuclar aciklanana kadar "walla, bilmiyom, puan onemli degil, herkes zor diyo ama" gibi kelime ve cumlecikleri kullancaksiniz, bekleme donemi can sıkmaya baslicak zira onunuzdeki 2 ayi bile goremiyosunuz, sonuclar aciklancak, basta anlamicaksiniz puan iyi mi kotumu, cevrenizdekiler puaninizi sorcak siz soluceksiniz "aaa" dicekler "gecen sene bizim halaoglu x su kadar puan almisti" dicekler puan degil siralama onemli olan diye aciklamaya caliscaksiniz onlar anlamamakta israr etcekler, tercih suresi baslayinca dersaneye sık sık gider olcaksiniz ama "lan" diyceksiniz "bi daha mi haziransam" diyceksiniz ama sizden az puan olanlar "gir lan buldun da bunuyon" dicek sizden yuksek olanlar "hicbiyere giremezsin bence tekrar hazirlan" dicek, tmm diceksiniz yaziyom, yerlestirme sonuclari aciklancak, ilk beklediginiz gelmicek, "olsun" diceksiniz "hayirlisi", kayita yaklasinca universitenizden bi zarf gelcek doldurulmasi gereken formlar ve gerekli belgeler, bi de osym nin yerlestirme sayfasinin ciktisini isticek, ama evde printer olmadigi icin cafeye gitceksiniz, cafeci abiye osymden bi cikti alip gitcem diceksiniz, abi acikogretim icin mi dicek, siz yok normal lisans programi diceksiniz, abi anlamicak, sayfayi acinca bakcak elektrik elektronik muhendisligi, "ooo iyiymis" diycek o zaman rahatladiginizi hissetceksiniz, kayit icin universiteye gitceksiniz harc dekontu isticekler kuyruk bekliceksiz, kayit islemi tamamlaninca yurt aricaksiniz bi tane dayi bulup devlet yurduna yerlesceksiniz ondan sonra zaman normal hizina donmeye basliyo hatta daha da hizlaniyo, bi bakmissiniz öss 2010 gelmiş...

ODTÜ MODTÜ gibi okulları düşünmüyorsanız geriye kalan bütün okulların hepsinin aynı olması münasebetiyle takmayın nereyi tercih edecem diye. Bu ülkede Üniversitelerin hepsi boktan.

Ha tabi köy üniversiteleri daha bir boktan.