bugün

entry'ler (54)

bir erkeğin en güzel yeri

cesareti.

ben bu yazıyı sana yazdım

gittiğinde, dokunduğun çakmağı defalarca öptüm ağlayarak. o çakmakta kayboldu seninle birlikte istanbulda geri getiremedim...

cinsellik olmadan aşk

(bkz: ilk aşk)

kaşar kızı yatağa atayım derken evlenmek

yurdum abazanlarının sık sık başına gelen iş kazasıdır. sonra da koluna karı diye takıp gezer bunları, bir zamanlar kahve vs. muhabbetlerinde arkasından her türlü gideri var diye atıp tuttuğunu unutarak.

güvenlik kamerasına el sallayan mal

değişik bir versiyonu da bankamatik kameralarına yapılan nah hareketidir. kredi kartı borcumun faizini görünce bünyemde istem dışı oluşan aksiyon.

platonik aşkı yaşam tarzı haline getirmek

hastalıklı ruhlara göre bir eylemdir. bakarsınız adam her daim aşık ama hiç kavuşamaz. ota boka aşık olup durur bu tipler. hüzünlü melodiler dinleyip, sürekli gözlerinde donmuş bir damla yaşla dolaşırlar. kimisi evlenir, barklanır, çoluk çocuğa bile karışır ama nafile hala ruhuna eziyet eder bundan acayip haz duyarak. artık hormonlarla ilgili bir bozukluk mu bilemiyorum.

depresyona sokan şarkılar

dream theater - through her eyes.

cinsel organlara verilen sevimli isimler

yumicik, papiş. *

google gitarda akdeniz akşamlarını çalmak

desperado yu çalmaktan daha kolaydır.

pisuvara sıçmak

normal bir kafa, anatomi ve her hangi bir eşya yardımı almadan imkansızdır kanaatimce.*

hiç akıldan çıkmayan düşünceler

bu aralar, kendin olmaya çok çok fazla yaklaştığın o an. yanımdan geçerken göz kırpmak teşebbüsünde bulunduğun ama kırpmakla kırpmamak arasında kaldığın, belli belirsiz o selektör.

ben bu yazıyı sana yazdım

konuşmaya başladığında dünyaya bambaşka noktalardan baktığımızı görüyorum, hiçbir sakıncası yok, anlaşmak zorunda değiliz seninle. kendinle mücadele edişini izlemekte beni üzmüyor, çünkü korkaksın ve hayvani bir korku bu, sana olan ilgimi anlaşılmaz bir şekilde perçinleyen ve aynı zamanda sana karşı daha acımasız olmamı sağlayan. cesur olmanı beklemiyorum zaten işin rengi değişir o zaman. çok fazla ciddiye alman endişesi var sadece biraz ama bu endişe kendi adıma mı, senin adına mı ayrıştıramadım daha.
uzaktan ve gizlice izlerken beni, bi halttan haberim yokmuş gibi davranmak ama aynı zamanda senin, benim her şeyin farkında olduğumun bilincinde olman daha da zevkli bir hale getiriyor bu oyunu.
bugün birbirimizden iyice emin olduk öyle değil mi? verdiğin tepki kendini o kadar açık etmeni sağladı ki... anlamadığın tek şey senin ruhunla ilgilenmediğim gerçeği. çok mu adice? bana göre değil çünkü bi şekilde buna ortak olarak sende adi bi durumdasın şu anda ve sen de kesinlikle benim ruhumla ilgilenmiyosun. ileriye gidebilirim ve sen de gidebilirsin ama ben ne kadar ileriye gidersem o kadar. birden bire kesebilirim de. çok tehlikeli değil mi? belki de sen de o yüzden ne yapacağını şaşırmış bi haldesin ve cazibesinden dolayı kaçamıyosun bi türlü. güzel böyle karmakarışık hissetmek.
sence?

karşı cinsten soğuma

insanın yaşadığı bazı olumsuz olaylar sonucu bunu karşı cinsten belli birine hissetmesi normal olabilir fakat, genele yayılan bir şekilde direkt karşı cinsine karşı bu tutuma girmiş ve bu süregelen bir hal almışsa bu çok normal değildir. gerçi kime göre, neye göre normal. zaten adamın içinde kendi cinsine karşı bastırılmış bir ilgi varsa yaşanan her hangi bir olumsuzlukta patlak verip özüne dönmüşse, bu da bu durumda gayet normal bi durum olabilir.

kedi canını senin

(bkz: boşalırken söylenecek şarkılar)

kadınlardaki ter kokusu

çok iğrençtir, solunması durumunda ibneliğe yol açar.

yazarların tahammül edemedikleri tek şey

karşılıksız sevmeler.

karısının üstüne puma getiren erkek

(bkz: zoofili)

gelmiş geçmiş en erotik cümle

saçların yüzüme dökülsün istiyorum. *

entry ve nick uyumu

(#11991982)

sınavda başa gelebilecek en kötü şey

hayatında hiç kopya çekmediği halde ilk kopya denemesinde yanındakinin kağıdını baştan sona aynen kendi kağıdına geçirmek.
ad, soyad bölümü dahil.
(bkz: ben küçükken çok salaktım)