bugün

entry'ler (15)

pazar günü evde oturan erkek

parası vardır, sevgilisi vardır, arabası vardır ama artık dışarıya doymuş, kendini yaşamak isteyen erkektir.

aşk acısı nasıl geçer

hemen günde bir tane prozac içmeye başlarsan onbeş güne geçer. o acı dediğin şey saplantı ve depresyon karışımı bir duygu. dedim ya onbeş gün.

düşünmek mi huzur getirir düşünmemek mi

düşünmek bir düşünceyi sonlandırmak ve bir kanıya varmak dolayısıyla huzur bulmak için şarttır. düşünmemek için direnmek hem sonuca varma sürecini uzatır hem de geç kalmış kararlara sebep olur.

tek başına sinemaya gitmek

kim ne der ne düşünür diye umursamadan çokça yaptığım eylemdir. çok zevklidir efendim. filme konsantre olabilir bir buçuk saatliğine bu dünyadan kopabilirsiniz. mutlaka deneyiniz.

tahin ile pekmez

her akşam bir tabak yiyip 7 kilo almama sebep olan dayanılmaz tad.

keşke türkiye de olsaydı denen şeyler

kafeinsiz coca cola.. (caffeine free coca cola) elin gavurları içiyor da biz niye içemiyoruz kardeşim ya. parasıyla değil mi. muz cumhuriyeti mi lan burası? getirsenize şunu içsek rahat rahat.

emre aydın

bir zamanlar çok sevdiği kadın tarafından terkedildiğini düşündüğüm şarkıcı. ya arkadaş bu kadar mı sevilir bu kadar mı acı çekilir dedirtir insana. bu acıları yaşamışların en sevdiği sanatçıdır, öyle de olmalıdır. hakediyor zira..

mutluluk

tamamen kimyasaldır. seratonindir. size seratonin hormonu salgılatan şey her ne ise her kim ise odur mutluluk. ister yemek yemek olsun ister dünyayı gezmek ister sevişmek olsun ister king oynamak.. pariste eyfel kulesinde şarap içerken salgıladığınız seratonini aynı miktarda evinizde oturup playstation oynarken de salgılıyorsanız hiç kasmayın oturun oturduğunuz yerde zira beyniniz aradaki farkı anlamıyor bu seratoninin kaynağı nedir diye sormuyor.. boşuna masraf etmeyin dövizlerimizi oralara akıtmayın.. mutluluksa aynı mutluluk diyorum daha ne..

prozac

işe yarayan ilaçtır. mutlu olmak istiyorsan mutlu eder unutmak istiyorsan unutturur. hatta duygusal umursamazlık yapar ki dünya batsa güler geçersin. doğru dozda bir ay kullanmadan tam olarak etki etmez. sabredin ve daha çabuk işe yarasın istiyorsanız günde bir saat yürüyüş yapın ve alkol almayın.. koşsam daha da çabuk etkiler mi diye düşünen arkadaş; hayır etmez..

severek ayrılmak

severek ayrılınır elbet. ama birbirinizi çok seviyorsanız ayrılınmaz, ayrılınamaz.. ayrılıyorsanız bir ya da iki tarafın sevgisi zorluklara, mesafelere, engellere karşı koyabilecek kadar çok değildir. ey erkekler şunu bilir şunu söylerim; çok seviyorsanız ve ayrılıyorsanız kadın sizin kadar sevmiyordur ya da hiç sevmiyordur.. kadın da çok severse ne yapar ne eder sizi de ikna eder bu işin olacağına.. o yüzden o da beni çok seviyordu ama ayrıldık demeyin.. kabullenin yeterince sevilmediğinizi.. evet bu daha çok üzecek sizi, evet tek tesellinizi kaybedeceksiniz ama değmediğini anlamak unutmanızı kolaylaştıracaktır..

tv deki gereksiz adamlar

murat bardakçı. üstüne tanımam. adam hem bilgiç hem saygısız hem de horlar gibi konuşuyor. izlemeyin kardeşim izlemeyin şu adamı.

eve gidince caldir

güzel bir ritüeldir bence. insanın içini ısıtır. sevdiğin kız; artık güvendeyim rahat rahat uyu demektedir.

kadınların ortak noktası

erkekler için değil hemcinsleri için süslenmeleri.

kıskanmak

sahiplenmektir. sadece benim olsundur. kimse bakmasın görmesin sevmesindir. ama asla sevmenin belirtisi değildir.. ne adamlar gördüm karısını kıskanan ama başka kadını seven.

aşık olmak

bunca aşktan sonra anladım ki aşık olmak bir tür depresyon hali. tamam aşık olunca çok mutlu oluyorsunuz, yüzünüz gülüyor, yerinizde duramıyorsunuz ama ya bir müddet sonra yaşadıklarınız.. kaybetme korkusu, kıskançlık hatta paranoya, onsuz yaşayamaz eğlenemez hale gelmek, uykusuz geceler.. aşk belli bir zamanda güvenli bir sevgiye dönüşmezse insanı depresyona sokuyor mutlaka.. siz siz olun yeterince güvenmiyorsanız, yanında huzurlu değilseniz sırf aşığım diye evlenmeyin.. sonu illa ayrılık değilse de huzursuz depresif bir hayat olur..