bugün

entry'ler (32)

gariban çocuğa inşallah şehit olursun diyen lider

Gariban orospu çoçuğuda biraz akıllı olsun artık. Kim bu amk garibanı ki biz bu liderlere minnet eder olduk?

insanın kendi içinde verdiği savaş

Bedenin ve ruhun eşleşememesi.

(bkz: reenkarnasyon)

sözlüğün en kaliteli yazarı

Benim.

En çok bemim adımdan bahsedeceksiniz en çok adım yazılaceeek Ben saksı değilim burada!!!

sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

görsel

kredi kartından nakit avans çekmek

Yurt dışındaki kız arkadaşım 1 aylık tatile geliyor haftaya maaş çekini alacakmış, bana da "bileti sen al, orada öderim" dedi. Olmayan sermayeyi az önce çektim. Para şuan yanımda yazılan entryleri okuduktan hemen sonra 110 liraya yeni bir hat alıp, kalan parayı da bankaya iade edeceğim. Paran olunca gelirsin canım hadi bye.

anın görüntüsü

görsel
aşağıda hava çok kasvetliydi.sonra biraz havalanınca farkettimki, bu kasvetli bulutların üzerinde çok güzel bir manzara mevcuttu, büyüleyciydi. biraz sonra tekrar havaalanına indik. tekrar kasvetli havayı görüyordum ama bu kez yukarıda güneşin eşsiz manzarasının bulunduğunu da biliyordum.

şehidimize ve gazimize sahip çıkabiliyor muyuz

bir soru. cevabı ise aşağıda 2015 yılında yapılan haberde verilmiş.

https://youtu.be/cRhH-2ef4_w

koltuk sevdalısı yetkililere ve yüreği taş bağlamışlar buyrun.

edit: şehide sahip çıkmak, kırık dökük evlerde, fakirce yaşayan ailesine sahip çıkmaktır. ailesi bilsin ki uğrunda evladının şehit olduğu halkı, devleti hep yanında.gazimize ise iş vererek aş vererek hakkettiği değeri vermektir. bunları elbet devlet yetkilileri yapacak ama devletin başındakiler bunu yapmıyorsa halk olarak birlik olup yetkililere baskı yaparak, bir daha onları seçmeyerek o da olmuyorsa sosyal medyada birlik olarak yazılarımızla seslerini duyurup kendilerine sahip çıkabiliriz.

biz bizdeniz de, peki sen kimlerdensin kardeş?

2 kasım 2017 hakkari de 8 şehit verilmesi

90'lar yani benim çoçukluk yıllarım. terörün zirveye ulaştığı şehit haberlerinin her saat başı geldiği yıllar. aslında size kısaca annemi anlatmalıyım. annemin okur yazarlığı yoktu, babası tarafından okutulmamıştı .ama eminim imkanı olsaydı büyük şeyler başarırdı. başarırdı çünkü zeki kadındı yokluk fakirlik içerisinde 6 çoçuk doğurmuş 1'ini doğduğumda kaybetmiş 5'ini ailedeki tüm şiddete ve baskılara ragmen büyütmüş biriydi. annem fakirliğe alışmış üstüne üstlük dayak yediğinde sadece inancı dahilinde allah'a şikayet eden biriydi. . dolayısıyla bizimde boynumuz büküktü. bu yazacaklarımı bazılarınız içtenlikle anlarken, bağzılarınız demagoji yaptığımı yada prim kastığımı düşünebilir, ama bunlar yaşandı, anlamasanızda birşey değişmiyor.
o zamanlar radyomuz vardı her daim açıktı.radyo bizim ulusal haber kaynağımızdı. saat araları müzik ile sohbetleri dinler, saat başı haberleri dıt, dıt, dıt, dıııııt sesi ve o klasik fon müziğiyle başlardı. evde herkes bir birini sustururdu haberleri dinlemek için. yine o duymaktan korktuğumuz şehit haberi verilir, ardından annem dizlerine vurarak şu sözü söylerdi" yine bir ailenin oçağı söndü, yine bir ana öldü" derdi. annemin bu hissiyatını betimlemek zor ama en az bir şehit annesinin duyduğu acıyı hissederdi kendinde. babam annemin söylemine kızar "ya tamam, bi sus da, dinleyelim nasıl olmuş" derdi. her gün her saat başı şehit haberleri ve bizim evde tepkiler hep aynıydı. bu haber sonrasında dedem 4,5 yıl yaptığı askerlik anılarını anlatırdı rahmetli. tam 4,5 yıl. babanem 14 yaşında üvey amcaoğluyla evlenmiş, amcaoğlu askerde şehit olunca 15'inde yine akrabası olan dayı oğluyla evlenmişti. evlilik sonrası dedem hemen askere gitmiş 4.5 yıl kendisinden haber alınamamıştı. babannem "hep öldü gelmiyecek diyordum" derdi. sonra babam askere gitmiş gelmiş ardından 15 yıl sonra abime sıra gelmişti. bizde bir adet vardı. köyde askere gidecek olan er için cami apollosundan (hoparlör'den) anons edilir, dostu düşmanı askerle vedalaşırken ceplerine para koyardı. hep kavga ettiğimiz bir birimizi öldürmeye çalıştığımız kişiler bile uğurlamaya gelip abimin cebine para koymuştu. annem abimin yüzüne karşı ağlamadı ama ne zaman gitmek için sırtını döndüğüyse işte o gözler pınar olmuştu. anneme "yanında ağlamıyordun, şimdi neden" diye sordum, annem "yüzüne ağlamadım ki, aklı karışmasın, üzülmesin diye" dedi.abim askerdeyken annem her gün haberleri dinler, şehit haberleri sonrası hüngür hüngür ağlardı. köy girişini gözler bir jandarma arabası gözükse ölüp ölüp dirilirdi. nitekim abim gitti geldi.bana geldi sıra ben annemi o şekilde bekletmek istemediğim için çalışıyormuş gibi yapıp, sadece abime haber vererek gittim.

gel gelelim bu sadece evladı askere gitmiş gelmiş bir ananın hikayesiydi. bu yaşadıklarımı yaşayayan ekranları, telefonları başında evladından haber bekleyen binlerce aile var. Bir de bugün
Sözleşmeli er Sercan Kara (Isparta)
Sözleşmeli er Emre Karaaslan (Bursa)
Sözleşmeli er Ömer Küçük (Hatay)
Piyade uzman çavuş Gökhan Kurak (Zonguldak)
Piyade Er Erhan Karaca (Samsun)
Korucu Osman Yeşil
Korucu Alaattin Tekin'nin

çoçukları, babaları, dedeleri ve bir de yüreği paramparça olmuş analar var.

38 yıldır analarımız evlatlarıyla ölmekte.

bi söz var hani babalar evlatlarını gömmemeli diye, peki ya analar?? anaların acısını anlatacak söz yok .

şehit olan ölen çekip gidiyor ama arkada kalan evlatlara babalara en önemliside olan analara oluyor .

bir de 2015 yayınlanan bir haber var ki 80 milyonun utanacağı bir haber, vay ki vay. buyrun devlet yetkililerini ve biz 80 milyon türkiye halkını utanmaya davet eden habere;

https://youtu.be/cRhH-2ef4_w

maddi durumunu tek bir cümle ile özetle

yürüyen merdivenlere ters binmişim, adım atıyorum, yürüyorum ama ne yukarı çıkabiliyorum ne de geriye gidebiliyorum, kaybettiğim tek şey geriye alamayacağım tek şey olan zaman öylece akıp gidiyor ve ben yorulduğumla kalıyorum.

böyle büyük bir kayıbı tek cümle sığdıramazsınız ama ben denedim.

hemşire hanım serum akmıyor

basit bir hastalıkla hastaneye gidip, kendisince, hastalığın iyileşme sürecini hızlandırmak için, ısrarla 1-2 serum taktırılır. gördüğümüz ve duyduğumuz ama ne işe yaradığını bilmediğimiz yeni nesnelere karşı bizlerde, *kıllanma kılavuzu doğuştan vardır zaten

(*doğru okudunuz kıllanma kılavuzu)

bazı haberlerde, hastaların grip şikayetiyle hastahaneye gidip öldüğünü, hepimiz duymuşuzdur. bu tür haberlerin trajedisi yayınlanır. nitekim çok üzücü ve acı bir tablodur.
gel gelelim bu hikayeyi, gerçek kişilerle sahsileştirmeden komik tarafını yazmaya;

h1: hemşire - h0:hasta

h1 geçmiş olsun! nasıl hissediyorsunuz bakiim?
h0: hemşire kanım hala hastayın, bu seron da akmıyo sanki. bi bakıverin hele.
h1: tabi bakiim.. bi sorun yok gayet güzel akıyor.
h0: ama damla damla akıy?
h1: canım zaten serum hastaya damla damla verilir.
h0: iyi peki siz daa iyi bilisiizz.

biraz zaman geçer ve bu zamanda hasta, sakince seyiren serumdan kıllanmaya başlar. ardından şu deli sorular kafada döner durur.

akmıyo mu?

durdu mu?

bozuldu mu?

ağzı tıkandı herhal.

15 dakika sonra

h0: bu seron daha da yavaşladı akmıyo mu sanki, bi daha bakıverele şuna.

h1: akıyorrr, bakın az önce doluydu şimdi yarıya inmiş işte.
h0: iyi de hemşire kanım, damla damla akıyo bu, böyle bitmezki benim işim gücüm va?
h1: hey allahım ya benden iyi mi bileceksiniz oynamayın bakın!!

h0: bak yine bişiy yapmadı. hemşireden iyi mi bilecekmişim peh!! şunu açıp gapamak için hemşirelig, doktorlug mu ogumak gerek?? ben yapamam mı sanki.

serum son hadde getirilir kolda buz gibi bir soğukluk hissedilir, acil tuvalete çıkma istediği gelir ve sonrasında olanlar olur..

h0: ohh çoh eyi geldi, yata yata tuvalete gidemedik şunu çağıram da yardım etsin. heem! hehemm!! aaaayhh esnemekten ağzım yırtılacaktı. çok tatlı bir uykum var, neyse 5 dakika biter bende giderin. biraz uyuyam zaten seron da biter, işime gücüme giderin.

h0:___/\_/\__ aha beyaz ışık_______________________

hasta yakını: hemşire hanım hastamız grip şikayettiyle geldi ölüsü çıktı.
h1: biliyorum biliyorum başınız sağ olsun, . çok acelesi vardı öleceğini biliyordu sanırım. ecel işte, ölümün önüne geçmeye çalışsanda durduramıyorsun...

lütfen doktor ve hemşirelerimize gereken saygıyı gösterelim ve sözünden çıkmayalım.

tutunca zevk veren şeyler

görsel

içi hava dolu yumuşak plastikden yapılmış çoçuk oyuncağı.

strese karşı birebir.

meral akşener in partisi sağ mı sol mu

sağcılığın ve solculuğun değerleri üzerine kurmaya çalışıyor ama tabiki ülkede sağ kesim daha fazla olduğu için sağa daha yakın. zaten sağ kesime oynamazsa kesinlikle ama kesinlikle kaybeder. bu millet siyasette her zaman dincilere oy verir. ama en çok dincilerden kazık yer dolayısıyla uzun yada kısa vadede hep kaybetmeye de mahkumdur.

yaani

yerli arama motoru. yerli diye indirdim ve kötü eleştiri falan da yapmayacağım. çünkü ben otururken birileri ürtmişse kötü eleştirmeye de hakkım olmadığını düşünüyorum. bana sadece desteklemek düşer.

sözlük yazarlarının ilişki durumu

uzaktan bağlantılı ilişki. schengen vizesine kaldı bu aşk.

27 ekim 2017 karaköy kerhanesi rezaleti

kosgeb'den kredi alarak rakip iş yeri aç. hem onları cezanlandırır hem de modern bir amme hizmeti yaparak, bu bağlamda genişleyebilirsin.

bi düşün.

büyükada tahliyelerine yorum yapamayan akpliler

bu sabah özellikle yandaş gazetelere internetten baktım. emekliye % 400 zam yapılacakmış.

iyi parti

bırakın daha fazla boka batalım, denemeden kaybedelim. elimizdekiler şuanda o kadar yeterliki, yeni parti'ye yeni umutlar bağlamak ancak zaman ve hayal kaybı olur.

şu umutsuz düşüncelerimizin mimarları şuanki partiler değil mi??

bizde bir ata sözü vardır "ummadık taş, baş yarar" diye. elimizdekilerden bir şey olmayacağını bile bile, kötünün iyisine oy vereceğimize, sadece iyi'ye bir şans verelim.

mahalle takımında oynayan abiler

hiç mahalle abileriyle tanışmamış biri olarak, merak edinilen kişiler.

evli bir kadını zıplatmak

taksi şoförüdür.

-müsait mi?

-tabi abla nereye gidecektiniz?

-kadıköy

-tabi abla, buyur!

_____/\___

-şu kasislerden biraz yavaş geçer misiniz lütfen içim dışıma çıktı!

-abla benlik bir şey yok ki, bu belediyenin hatası. metre başına kasis koymuşlar, zaten bir daha belediye oy verirsem iki olsun. adamlar ................

taksicidir, taksici..

kadınların göt gösterme merakı

yazarın bulunduğu bölgedeki erkekler pantolonsuz gezsin de, kendine yetecek penisi rahatlıkla seçebilsin..