bugün

entry'ler (13)

bluevelve

türkçeyi katleden bir yazar.

kusura bakmasın, kendisini tanımam etmem de. birkaç entrysine denk geldim, o cümleleri gördüm ve "abooo bu ne lan," şeklinde bir tepki verip, diğer entrylerine de baktım ki ne göreyim: bir facia!..

belki yabancı uyruklu bir vatandaşımızdır da, türkçeyi sonradan öğrenmiş de olabilir, bilemiyorum. amma velakin ana dili türkçe olan bir insanın kullandığı dilin özelliklerinden, dil bilgisinden, fiil çekiminden, noktalama işaretlerinin nasıl kullanılacağından (en azından virgül) böylesine habersiz olması, buna rağmen ısrarla bu faciayı sürmekten de geri kalmaması, pek imkan dahilinde gelmiyor.

uzun cümle kurarken üslup nasıl yaratılır, sorusunun cevabını görmek istiyorsa, en azından orhan pamuk'un sessiz ev'ini okumasını tavsiye ediyorum. veyahut tanpınar falan okusun da, en azından beş satırlı bir cümle kurarken, özne-yüklem-tümleç nerede durur, noktalama işaretleri cümleleri nasıl birbirine bağlar, bir görsün.

şurada üç entrysini okudum ki kalp krizi geçirmek üzereydim.

imza: bir dost.

aylin aslım ın albümü

emek hırsızı bencil kitlenin internetten indireceği albüm.

nefes

film değil belgesel niyetine izlenmesi gerekilen, özünde tabii ki de film olan yapım. yine de belgesel diye gidin izleyin film diye değil. çünkü bir filmden öte ve tıpkı bir belgesel gibi.

this i love

chinese democracy'i guns n roses yapan eser. axl rose'ın albümdeki en etkileyici vokali, en lirik sözler... ve en etkileyici gitar solosu.

simone simons

itiraf etmem gerekirse sesinden çok görüntüsüyle ilgilendiğim kadın, sanatçı. bir elf kadar çekici ve güzel, elimde değil.

secim afislerindeki aday pozlari

seçimin hem ses hem de görüntü kirliliğiyle çok kuvvetliCE hissedildiği günlerde birbirinden ilginç figürlerle karşımıza çıkmaktan usanmayan görüntülerdir. bu pozların en sık kullanılanlarından biri, avuç içi karşıyı gösterecek şekilde kolları havaya kaldırıp sırıtmaktır. bir diğer çok kullanılan poz şekli, gömleği dirseğe kadar katlayıp kolları bağlayarak objektife kararlı bir ifadeyle bakmaktan geçer. aynı şekilde işaret parmağını ileri uzatarak bir yere bakıyormuş gibi durup poz vermek de popüler... bazıları partilerinin tanınmış simalarıyla tokalaşma anını resmeder. sadece vesikalık fotoğraflarını sade bir slogan eşliğinde sergilemeyi seçen adaylar da var. partilerin kendi el-parmak işaretlerine girmek ise bu noktada çok yersiz, zaten yeterince iğrenç duruyorlar. ve evet bu afişlerde görülen orijinal pozlara gelirsek, bunlar daha çok yerel seçimlerde görülmekte olup değişik şekillerde ve sloganlarla üretilirler. şahsımı bugün gülmekten bir hallere sokan görüntü ise şöyle: aday kişi, işaret parmağını garip bir halde kameraya doğru uzatmıştır, ağzı ise dişleri görünecek kadar açık olup, dudağı üç yüz otuz üç der gibi yuvarlanmıştır. aday kişinin ağzının kenarında tıpkı karikatürlerde olduğu gibi baloncuklar uzanmaktadır ve büyük olan baloncuğun içinde de "sen x'sin (buradaki x bir yer ismi), x gibi düşün" yazmaktadır. kendisi de içinde yer aldığı fotoğrafın ne kadar saçma olduğunun farkında olacak ki yüzünde ebleh bir ifade mevcut. sonuç olarak her türlü haliyle birbirinden gereksiz ve kirlilik yaratmaktan başka bir işe yaramayan kağıt parçalarının üzerindeki anlamsız görüntülerdir bunlar, artık-tez zamanda son verilmesi gerekilendir.

hp vs toshiba

toshiba'lar bazen aşırı ısınma reaksiyonu gösterir ki, bu ısıyla elektirik enerjisi bile üretilebilir. toshiba'larda bu problemi çözmek için fanda birikmiş tozlar kompresor ile etkisiz hale getirilir. hp'nin ise henüz bu tür reaksiyonlar gerçekleştirdiği görülmemiştir, dolayısıyla hp toshiba'yı geriden takip etmektedir, gerçekten.

hakan şükür

çeyrek asra yaklaşan şu ömrümde kendimi bildim bileli galatasaray'da top koşturan yıllanmış futbolcu. o futbolu bırakınca bizim nesilden çoğu kişinin buna inanamayıp travma geçirmesi olası.

hayatında hiç kuran okumamış müslüman

hayatında hiç dua ezberlememiş müslümandır muhtemelen. bu tipler genellikle yurtdışında yaşarlar, senede bir aylığına türkiye'ye gelirler, o da yazın olur ki adam o sıcakta dua mı ezberlesin o da var. ayrıca biz duları ezberledik arapça da ne oldu, anlamlarını biliyor muyuz, çoğunun hayır, demek ki türkçe mealini de öğrenmek lazımmış.

kitap kurdu

kitap okumayı sigara alışkanlığında olduğu gibi tiryakilik mertebesine kadar ilerletmiş kimselerdir. kitap okumayınca rahatsızlık duyarlar, eksiklik hissederler...

ira levin

rosemary s baby adlı ünlü korku romanının yazarı.

aşk

anlatmak istesen anlatamazsın, unutmak istesen unutamazsan, benden uzak dursun desen durduramazsın, işte öyle bir şey.

türkçe

sahip olduğumuz en kıymetli varlıklarımızdan bir tanesi.