bugün

entry'ler (16)

çaylaksınız

yazarin o dakikaya kadar soyle bir okumus, cok da bi dikkat etmemis oldugu yeni gelenlere ogutler, baslik acarken dikkat edilecek hususlar, hatali entry ornekleri, entrylerin silinme sebepleri ozellikle de yazarlarin ucurulma sebepleri tarzi egitici ogretici konu basliklarini satir satir yeniden okutan, hatmettiren, "abi nassa milyon tane entry girilio gunde okuyamazlar ki hepsini" mantalitesine lanet ettiren, yazara "ne yaptim ben" dedirten uzucu hadise. eski yazar yeni caylaga "lan kabul ederler mi yeniden acaba" stresini cok seri bicimde yasatir.

evrensel boyutta incelendiginde insana ifade ozgurlugunun elinden alindigi hissini verir, son derece ogretici ve hayat yolunda yardimcidir yani.

çaylaksınız

caylak modu cogu yeni yazarca "kurtulunan bir hadise" olarak gorulmekle birlikte unutulmamalidir ki, en ufak hataniz sizi tekrar ayni moda geri sokabilir. caylak moduna donmek diye adlandirilan bu hadise attan inip esege binmenin sanal alemdeki karsiligidir. bir pazar aksami son derece relax modda girdiginiz eksi sozlukte, kontrol merkezinde aldiginiz kara haber, baslamak uzere olan yeni haftanizi mahfedebilir, hepsi birer cocugunuz olan entrylerinizin akibeti (bana birsey olursa kim bakar bu yavrulara?) uykularinizi kacirir, tekrar suserlige terfi edene kadar gecen gunler hayati size zehir edebilir. ama cekilen acilar ayni zamanda sizi daha olgun, sozluge ve otomatikman vatana millete daha hayirli bir birey haline getirecek, ola ki sozlugun kalitesini dusurecek ya da formatla celisecek bir entry yazdiginizda enter'a basmadan iki kere dusunmenizi saglayacaktir.
tesellisi bu sanal kulak cekme cezasinin ne ilk ne de son kurbani olacaginizi bilmektir. sozlugu seven caylak moduna katlanmalidir.

çaylaksınız

mutlu bir şekilde kontrol merkezine girdiğinizde, "meraba çaylak" yazısıyla karşılaşıp dünyanızın kararmasına yol açan durum. ilk önce tüm hayatınız gözlerinizin önünden geçer ve ben adam değilmişim sonucuna varmanıza yol açar. sonra hatanızı görüp, sizi o hataya itenlere lanetler eder, stres altında sınanma entrylerinizi girer ve soğuk terler dökerek beklemeye başlarsınız.

çaylaksınız

sozlugun demokratik ortamina ters dusen bir hadise. zira, savunmaniz alinmadan veya herhangi bir temyiz sureci olmadan, bir takim kurallara bagli olarak gosterilen gerekceler ile aniden bu konuma dusurulmenin sozlukte esen ozgur ve demokratik hava ile bagdasdigini soylemek dogru olmayacaktir. bir seyin degeri en cok kaybedince anlasilir sozunun ne kadar dogru oldugunu hatirlatir bu durum size. bir yandan da caylak konumuna dusurulme gerekcenizi de sorgulatir size tam sindiremezsiniz cunku entryinizin dogru olduguna inanirsiniz, caylak konumuna dusmeniz mesela "forum tandansi" kurali ile iliskilendirilebilir oysa ki siz o amaci gutmemissinizdir. ama nafile artik caylaksiniz, artik bu gercegi kabul etmek zorundasinizdir. entrylerinizde oyle uyum veya kompozisyonel butunluk kaybolmustur artik, bu his; kiz arkadasiniz tarafindan terk edilmek, cikma teklifinizin kabul edilmemesi veya cok iyi performans gosterdiginiz bir sinavda hocanizin gereksiz yere puan kirarak kagidinizi oldugundan daha az degerlendirdigi durumlarda sizde uyanan his gibidir. icme hissi uyandirir sizde, daha sonra raki sofrasinda inleyen nameler, edilen sitemler ve isyanlar gelir akla. daha sonra gercekler gelir akla baslarsiniz on tane caylak donemi entrylerinizi girmeye yasak savmak kabilinden.

çaylaksınız

-aşkım naapıyorsun?
-saol canım iyiyim. sana sürprizim var ben çaylağım biliyormusun?
-neeee! ne demek ulan çaylaklık kötü bir şey değil demi?
-kötü birşey aşkım hemde çok kötü.
-nasıl yani ulen?
-bekle aşkım bir saniye
...
ya adminler beni bir an önce yazar yapmanız lazım aşkım beni terketmek üzere beni şu kötü durumdan kurtarın.
-aşkım ben on dakikaya döneceğim. şarzım az tamammı.
...
adminler on dakikam var yazar olmak için, hadi izdivacıma engel olmayın bakın anlamışım sözlük formatını.

çaylaksınız

sevgilisi yazar olan birinin hala çaylağım demeye utandığı, ondan bu engeli geçmesi için yardım istediğindeki düştüğü gülünç durumdur çaylaklık.

çaylaksınız

okula başlama sevincidir ki öğrenmenin yaşı yoktur. yirmisinden sonra insana besleme çantasını yanına aldırıp matarasını boynuna taktıran oturtup pc başına yazar oluyorum galiba yaşasın dedirten değisik açılardan yaklaşınca güzel bile görünen durumdur.

çaylaksınız

mailine gelen artık yazar oldunuz yazısını görene kadar çaylaklıkla ilgili entryler yazmak zorunda olunan durumu ifade eden, insana sonunda kazanacağı etiket dolayısıyla gaz veren ve gecenin ilerleyen saatlerinde yemek yemeğe kalkmak yerine entry yazdıran acayip ötesi bir durumdur.

çaylaksınız

çaylaklık çaylak olanın yüzüne her site ziyaretinde vurulan, aşagılayıcı bir durumdur. ama sevgili adminlerimizin unutmaması gerekir ki yarın bu çaylaklar kitap yazabilecek kadar degerli yazarlar olabilir, bunun için çaylaklardan bazıları formatı kapmıssa biran önce yazar statüsüne getirilmelidir ki, yazmayı hayal ettikleri kitaplarının teşekkür bölümünde degerli adminlerime teşekkürü bir borç bilirim yazsınlar. demi ama.

gerçekçilik

Gerçekçilik (realizm), bir estetik ve edebi kavram olarak 19. yüzyıl ortalarında Fransa'da ortaya çıkmıştır. gerçekçilik, hem klasizme hem de romantizme bir başkaldırıdır.Realizmin amacı, günlük yaşamın önyargısız, bilimsel bir tutumla incelenmesi ve edebi eserlerin bir bilim adamının klinik bulgularına benzer nesnel bir bakış açısıyla ortaya konmasıdır.

sidney sheldon

Gerçek adı Sidney Schechtel olan yazar, 1948'de en iyi senaryo dalında Oscar sahibi oldu. Sheldon, 1930'ların sonlarında sinema alanında çalışmaya başladı ve film senaryolarına rötuşlar yaptı. Savaşta pilot olan Sheldon, daha sonra yeniden sinema kariyerine döndü ve Cary Grant, Myrna Loy ve Shirley Temple'ın rol aldığı komedi filmiyle en iyi senaryo dalında Oscar kazandı. Sheldon, 1969'da roman yazmaya başladı, kitapları ABD'de en çok satan kitaplar listesine girdi. Amerikan tiyatro ve televizyon ödülleri de kazanan Sheldon, birçok televizyon dizisine de imza attı.

i feel for you

Chaka--Chaka--Chaka--Chaka
Chaka Khan
Chaka Khan
Chaka Khan
Chaka Khan
Chaka Khan

Chaka Khan, let me rock you
Let me rock you, Chaka Khan
Let me rock you, that's all I wanna do
Chaka Khan, let me rock you
Let me rock you, Chaka Khan
Let me rock you, 'cause I feel for you
Chaka Khan, won't you tell me what you wanna do
Do you feel for me the way I feel for you
Chaka Khan, let me tell you what I wanna do
I wanna love you, wanna hug you, wanna squeeze you too
Let me take you in my arms
Let me fill you with my charms, Chaka
Cuz you know that I'm the one to keep you warm, Chaka
I'll make it more than just a physical dream
I wanna rock you, Chaka baby, cuz you make me wanna scream
Let me rock you -- rock you

Baby, baby when I look at you
I get a warm feeling inside
There's something 'bout the things you do
That keeps me satisfied

I wouldn't lie to you baby
It's mainly a physical thing
This feeling that I got for you baby
Makes me wanna sing

I feel for you
I think I love you
I feel for you
I think I love you

külli nefsin zaikatul mevt

"KULLU NEFSiN ZAiKATUL MEVTi SUMME iLEYNA TURCE'UN" Her nefis ölümü tadacak sonunda bize döndürüleceksiniz Ankebut,57.

gerard de nerval

Gérard Labrunie 'nin yazılarında kullandığı ismidir. Romantizmin en güçlü temsilcisi olan Fransız; şair, yazar ve gezgindir. Birçok defa Türkiye'ye de uğramış, istanbul'un en çok mezarlıklarını beğenmiştir. Dünya edebiyat tarihinin en önemli şairlerinden ve yazarlarından biridir.

dexter morgan

Dexter Morgan, Miami Polis Teşkilatı'nda adli tıp görevlisi. Uzmanlık alanı etrafa saçılmış kanı analiz etmek. Ancak bu kendi halinde adli tıp uzmanının, çevresindekilerce hiç bilinmeyecek, karanlık bir hayatı daha var: Aslında kana susamış bir katil o.

görsel

bir yilda bitirmenin zor oldugu kitaplar

Turgut Özakman'ın Şu Çılgın Türkler kitabı gibi okunması güç olan kalın kitaplardır.