bugün
- herkesin bir anüsü olduğu gerçeği10
- çıkma teklifi etmek9
- halkımızın asıl sorunu yeterince sikişmemesidir12
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı37
- gideon reid morgan jj10
- köpeğin su içtiği kabı tekmeleyene çift dalmak10
- dünya kadar malın olacağına8
- bı erkeğin sevdiğini anlamanın yolları13
- bik bik'in kurban etlerini buzdolabında saklaması11
- evin büyük çocuğu olmak8
- michy batshuayi22
- true bir martı olsa olacaklar11
- diamond tema hakkında soruşturma açılması8
- kıbrıs ismailağa cemaati sayesinde alındı13
- islamı tartışamamak17
- cehaletle mücadele etmek16
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması18
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz18
- dekolte memeye bakan kişinin aklından geçen15
- anın görüntüsü22
- manyak olmaya karar verdim17
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba13
- salda gölü'nün son hali13
- sağlığı etkileyen en temel faktör12
- izmirli sude vs karslı rojda10
- sözlükteki en iyi 15 yazar9
- 10 ayda evlenen insanlar8
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var18
- arda güler14
- nervionun kedisi9
- erkeklerde meme ne işe yarıyor sorunsalı10
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım17
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd17
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır25
- karizma10
- sözlükteki elit yazarlar20
- türk mü türkiyeli mi sorunsalı9
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler18
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi12
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti11
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- diamond tema28
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi8
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira19
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
platon'un, en üst düzey gerçekliğin evrensel "form"lar ya da "idea"lardan oluştuğunu iddia ettiği teori. jeff hawkins ise "zeka üzerine" de, söz konusu ideaları fazla uzakta aramamak gerektiğini söylüyor.
şurdan başlayayım; bilgisayar, bilgileri bire bir doğrulukta saklayıp işliyor. hafızamız ise duyduğunu, gördüğünü, hissettiğini aslına uygun saklamıyor. aralarındaki önemli ilişkileri hatırlıyor sadece, anıları çağrışım yoluyla hatırlıyoruz.
bi arkadaşımızın yüzünü görünce, korteksimizde görsel verileri alan v1 denen bölgedeki hareketlilik; gelen veriler değiştikçe, farklı açılardan baktıkça filan değişiyor. fakat yüz tanıma bölgesindeki hareketlilikte bir değişiklik olmuyor. yani arkadaşımızın yüzü görüş alanımızda kaldığı sürece, o bölgedeki belli hücreler sürekli aktif oluyor; ateşleniyor. hatta, o yüzü sadece hayal ettiğimizde bile devam ediyor bu. yüz tanıma gibi işlemlerde pek başarılı olamayan bilgisayarların yapamadığı da bu. sabit temsil* deniyor buna da.
yani formlar, idealar varsa bile fiziksel dünyanın dışında değil "kafamızın içinde" diyor.
yine de, plato nun "sezdiği" şey bana dilin evrenselliğiyle de alakalıymış gibi geliyor. şeylerin zihinde doğuştan önce var olması 'evrensel olması', sonradan insanın aklına gelmesi filan derken, çocukların dili ne kolay öğrendiğini, grameri öğrenmek için ayrıca yardıma ihtiyaçları olmadığını chomsky den önce farketti belki de... ama "konuşamayacağımız konularda susmalıyız" diyebilmek için de, erkendi henüz.
felsefe diye bildiğim şey; bir "hayatı anlama çabası" ve bunun için de günümüzde, felsefe tarihinden çok nöroloji, evrimsel psikoloji gibi, alanlara bakmalı; antikacılığa düşmemeli diye düşünüyorum.
.
skopofil - (togasını omzuna savurarak) şimdi zeus hakkı için söyleyin dostlarım; öylece oturup sırf düşünmekle, gerçekliğe mi ışık tutulabiliyor; yoksa dildeki açıklar veya primatlardan insan türünün iç dünyası, düşünme yöntemleri üzerine mi?
platon - evet haklısın, bu açıkça ortada. bunları bilemezdim elbette, yine de...
skopofil - o haldee... (ona, "seni severim, ama gerçekleri daha çok severim" anlamında bakarak) insani zaafların, mantık hatalarının ayırdında olmak, insan beyninin nasıl çalıştığını bilmek; yani psikoloji, felsefe yapmanın ön şartı olmalı.
consensus - evet, evet pek tabii.
vaginismus - benim içime tam sinmedi... nası yani, hayatı anlamaya çalışmayıp, insanla mı uğraşacağız?
skopofil - ilkin, evet. çünkü hayatı anlamada kullandığımız araç, insan. ayrıca, ben de sanrıladım o zili.
vaginismus - ne zili?
skopofil - size demedim.
platon - ohoo, muhayyel diyalog dediğinin de bir adabı vardır. niye verildiği, alınıp alınmadığı bile belli olmayan referanslar, saçmasapan isimler... koca platon bunlara alet edilmemeliydi. ayrıca çok yavaşsın.
skopofil - acil bi durum yok zaten. belki de hiç bişi yok, olamıyor. oyuna benziyor.
vaginismus - peki, bu uyduruk isimlerimize uygun mu davranmamız gerekiyor şimdi? biraz daha beklersek, celsius gelip havadan söz edecek. bu ne ucuzluk.
consensus - evet, aynen katılı... demm!
skopofil - pink floyd - hey you
vaginismus - hah, tam dağıldık.
platon - is there anybody out there?
şurdan başlayayım; bilgisayar, bilgileri bire bir doğrulukta saklayıp işliyor. hafızamız ise duyduğunu, gördüğünü, hissettiğini aslına uygun saklamıyor. aralarındaki önemli ilişkileri hatırlıyor sadece, anıları çağrışım yoluyla hatırlıyoruz.
bi arkadaşımızın yüzünü görünce, korteksimizde görsel verileri alan v1 denen bölgedeki hareketlilik; gelen veriler değiştikçe, farklı açılardan baktıkça filan değişiyor. fakat yüz tanıma bölgesindeki hareketlilikte bir değişiklik olmuyor. yani arkadaşımızın yüzü görüş alanımızda kaldığı sürece, o bölgedeki belli hücreler sürekli aktif oluyor; ateşleniyor. hatta, o yüzü sadece hayal ettiğimizde bile devam ediyor bu. yüz tanıma gibi işlemlerde pek başarılı olamayan bilgisayarların yapamadığı da bu. sabit temsil* deniyor buna da.
yani formlar, idealar varsa bile fiziksel dünyanın dışında değil "kafamızın içinde" diyor.
yine de, plato nun "sezdiği" şey bana dilin evrenselliğiyle de alakalıymış gibi geliyor. şeylerin zihinde doğuştan önce var olması 'evrensel olması', sonradan insanın aklına gelmesi filan derken, çocukların dili ne kolay öğrendiğini, grameri öğrenmek için ayrıca yardıma ihtiyaçları olmadığını chomsky den önce farketti belki de... ama "konuşamayacağımız konularda susmalıyız" diyebilmek için de, erkendi henüz.
felsefe diye bildiğim şey; bir "hayatı anlama çabası" ve bunun için de günümüzde, felsefe tarihinden çok nöroloji, evrimsel psikoloji gibi, alanlara bakmalı; antikacılığa düşmemeli diye düşünüyorum.
.
skopofil - (togasını omzuna savurarak) şimdi zeus hakkı için söyleyin dostlarım; öylece oturup sırf düşünmekle, gerçekliğe mi ışık tutulabiliyor; yoksa dildeki açıklar veya primatlardan insan türünün iç dünyası, düşünme yöntemleri üzerine mi?
platon - evet haklısın, bu açıkça ortada. bunları bilemezdim elbette, yine de...
skopofil - o haldee... (ona, "seni severim, ama gerçekleri daha çok severim" anlamında bakarak) insani zaafların, mantık hatalarının ayırdında olmak, insan beyninin nasıl çalıştığını bilmek; yani psikoloji, felsefe yapmanın ön şartı olmalı.
consensus - evet, evet pek tabii.
vaginismus - benim içime tam sinmedi... nası yani, hayatı anlamaya çalışmayıp, insanla mı uğraşacağız?
skopofil - ilkin, evet. çünkü hayatı anlamada kullandığımız araç, insan. ayrıca, ben de sanrıladım o zili.
vaginismus - ne zili?
skopofil - size demedim.
platon - ohoo, muhayyel diyalog dediğinin de bir adabı vardır. niye verildiği, alınıp alınmadığı bile belli olmayan referanslar, saçmasapan isimler... koca platon bunlara alet edilmemeliydi. ayrıca çok yavaşsın.
skopofil - acil bi durum yok zaten. belki de hiç bişi yok, olamıyor. oyuna benziyor.
vaginismus - peki, bu uyduruk isimlerimize uygun mu davranmamız gerekiyor şimdi? biraz daha beklersek, celsius gelip havadan söz edecek. bu ne ucuzluk.
consensus - evet, aynen katılı... demm!
skopofil - pink floyd - hey you
vaginismus - hah, tam dağıldık.
platon - is there anybody out there?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar