bugün

26 ağustos 2010 fenerbahçe paok fc maçı

bizi memlekete döndüren maçtır. şimdi yazacağım yazıyı çok dikkatle ve objektif olarak yazıyorum, okuyanlar da objektif olarak okusun lütfen.
turu fenerbahçe'nin geçeceğinden herşeye rağmen adım gibi emin olduğum fakat şahsımı yanıltan rövanş maçı olmuştur aynı zamanda. bizim gibi çok acı vaziyette elenen trabzon ve galatasaray taraftarlarına da en az kendimiz kadar üzülüyorum. memlekette birbirimizi yeriz o ayrı bir durum. zaten yiyoruz da!* yani 5 takımla avrupa'da olmak muhtemelen herkese çok daha fazla keyifli bir sezon ihtimali verirdi. aksini düşünen ya dingildir ya da aklından zoru vardır.

ayarlar kısmına bakmamız yeterli bu konuda, sözlükteki ayarlarım değil tabi!

gelelim maça; çok iyi oynamadan ama çok da kötü oynamadan maçı uzatmalara götürdük ve orada da oyun zihniyetine uymayacak adamlar sebebiyle hata yaparak elendik.
üzerinde çok fazla durmayacağım. şimdi daha evvel de defalarca yazdığım gibi aykut kocaman üzerinden bir tartışmadır alacak bizim ulema basını ve sözlüklerimizi diyeyim. zaman en güzel ilaçtır. o zaman kapı gibi önümüzde duruyor ve hep beraber göreceğiz olayları ve akışı.
trabzon'a göre kolay galatasaray ve beşiktaş'a göre göreceli olarak biraz daha zor bir rakibe elendik. elenmeseydik şahane olacaktı. tıpkı diğerlerinin elenmesi gibi. ama artık anamızın ligine döndüğümüze göre beşiktaş ve bursaspor'u seyredeğiz ve içten içe de içerleyeceğiz mefhum durumu.
öncelikle yönetimden başlayacağım; bir kere transfer sezonu girdiğinde ve o sezon dünya kupası sezonu ise elinizi %100 çabuk tutmak zorundasınız. yani genç ve bonservisi olan adamlar almak zorundaysanız. yani güncelde aktif ve talibi olup sizi zorlayacak adamlar alırkeni kastediyorum burada.
biz ne yaptık?
yumurta göte geldi niang'ı aldık. güiza yara gibi ortada duruyor. eee şimdi bekle de adam uyumu çabuk atlatsın, ki çok çok iyi bir adam bundan zerre şüphem yok. daha bu liste uzar gider ve hatta zico zamanına bile gider. yani koskoca 2 yıl bomboş geçti. buradan şimdi dersi ben mi alıcam, aykut kocaman mı alacak yoksa yönetim mi alacak?? lafa geldiğinde mangalda kül bırakmıyorsun ve bir formayı taraftarına 90 tl'ye satıyorsun?? o zaman bunun hesabını birileri verecek ve birileri de sormuş olacak. ama kolpa köşe yazarları değil, bundan emin olun. onlara kalsa hepsi 4 günlük köşe yazısıyla halloluyor. ama öyle değil tabi kazın ayağı! o sebeple işin teknik tarafında aykut kocaman'ın bu hafta sonu yönetimle oturup anlayışına uyacak iki adam aldıracağını tahmin ediyorum. ayrıca aykut daum'u yedi gibi safsataları da bırakın, bunlar ucuz ötesi.
bir kere alex varken ya da yokken oyunu oynamak tamamen anlayışla alakalı ki, bu işin ucunda sadece o yok. hızlı oynarsın alex varken de. bu da hoca tasarrufudur mutlaka. ki seneye onunla mı değil mi diye düşünmeli herkes. alex yoksa hesaplarda o zaman kadroyu bu seneden o olmadan şekillendirilecek gidişata varmak lazım. aykut bunu istedi. haklı da bence. ama asıl sıkıntı iki yönü oynayan iyi bir adam eksikliği orta sahada ve bence bundan kat be kat daha önemlisi ise bilaca ve lugano. lugano vaziyeti idare ediyor sorun yok ama bilica ile işler sara sarpıyor. hem de ligimiz de bile bırakın avrupayı! eğer hızlı ve ileride basmaya niyetli ofansif ve agresif bir kadro kurulacaksa burada ilk etapte bilica gibi bir baltanın işi yok, ikinci etapta da lugano'nun bile işi yok. çünkü ikisi de hem hız hem de oyun aklı bakımında zayıf adamlar. bu kadar açık ve net. bence aykut ilk önce bunu çözebilmeli ve bu dakikadan sonra çözmüş olduğunu umuyor ve tahmin ediyorum. takım oturacak ama belki epey geç kalınmış olabilir o saatte. bu aykut'u bitirmemiz ya da gönderip herşeyi düzeltiriz anlamına gelmemeli ve gelemez de. böyle bir mantık yok. ne olur? bu yıl şampiyon olmazsın olur biter. var mı ötesi? bence yok.
o sebeple kendi evlatlarımıza sarılalım ve en az bir yıllık krediyi onlara verelim. bırakın şampiyonluk sayısı bu sene de 17 de kalsın.
ve herkes şapkayı önüne koyup hataları adam gibi irdelesin. hepimiz üzgünüz evet ama şuna emin olun aykut kocaman çok daha fazla üzgün. ve ona olan inancım halen daha tam.
son olarak bize oyuncu, başkan veya kişiler vermedi bu sevgiyi, biz çubuklu formanın aşığıyız. bu taraftar ne avrupa hezimetleri gördü ve ne son saniye kaçan trenleri ve halen daha dimdik ayaktayız, o zaman aykut kocaman'a da dimdik destek olalım beyler.
hürmetler...*