bugün

eğitim yükseldikçe akp oylarının düşmesi

başa editleyelim bu sefer. tanımdan önce bir rica girelim. tamamını okumayan artı oy da vermesin eksi oy da vermesin.

seçmen dağılımını ve siyasi görüş şablonlarını üst üste oturttuğunda akp seçmenlerinin düşük eğitimli olması görüldüğünde bundan aklınca hakaret ve hatta zeka seviyesine (geçmişte görülmüştür) gönderme yapan fikir tümcesi.

bu ülkede yıllarca partilerin bir kesimi sağcıyız diyerek muhafazakar kesimin sırtını sıvazladı. bir kısım partiler ise sol (buraya dikkat) demokrasi, özgürlük ve islamın simgesi olarak görülen her türlü şeye karşı durarak (aman ne uzattım canım din düşmanlığı de gitsin) sosyal demokratların ağzına bal sürdü. bu ülkede 40 yılı aşkın süredir milli görüş (erbakanın liderliğini yaptığı kesim) vardı ama hiç bir zman % 50lere yaklaşan oylar almadı. o da 3. bir cephe olarak siyaset sahnesindeyidi.

sonra ne mi oldu 8-9 sene önce yeni bir oluşum başladı. bu oluşum öyle bir oluşumdu ki insanlar daha parti kurulmadan, ismi bile konulmadan ona oy vereceklerini söylüyorlardı. halk bıkmıştı sağ sol çekişmesinden. hoş bu ülkede özaldan sonra gelen tüm iktidarlar ülkenin her geçen gün kaosa sürüklenmesine sebebiyet veren bir silsilede siyaset yaptılar. kendi %15lik kesimi hariç kimseye yarar bir icraatte bulunmadılar. bu süreç 28 şubat sürecini doğurdu.

bu ülke insanına aptal muamelesi yapanlar, siyasetten anlamayanlardır. siyaset konuşmaya başlamadan önce bilgi birikiminin olması gerekir. ama malum. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi herkes. hadi birlikte bakalım geçmişe.

chp yıllarca büyük bir çoğunluğu muhafazakar olan toplumu ezmiştir. süründürmüştür. halka rağmen -sözde- halk için siyaset yapmıştır. milleti sirk eğitmeninin hayvanı eğittiği gibi eğitmeye çalışmıştır. (milli şef-değişmez şef) aslında bu millet gerçekten devletine bağlı, her ne olursa olsun devlet hata da etse, kalbi kan ağlayıp susmuştur. uğruna babalarının, kardeşlerinin, arkadaşlarının can verdiği, kan döktüğü, şehit olduğu devletine asla baş kaldırmamıştır. (atatürk zamanında ve sonrasında doğu güneydoğu menşeli ayaklanmaları hariç tutmamız gerekir. orada faaliyet gösteren yabancı menşeli casusluk faaliyetleri sonucu, ayrılıkçı görüş, orada yaşayan insanlrımızın beynine yerleştirilmiş, beyinleri yıkanmıştır.)

bu düzen ne zamana kadar sürdü peki? çok partili sisteme geçer geçmez chp muhalefete düşmüş, menderes iktidar olmuştur. sırasıyla 1950-1954 ve 1957 seçimlerini kazanmıştır. (çok partili sisteme geçiş chpnin demokratlığından gelmez. sovyetler birliği 1945 yılında 1925 yılında imzalanan dostluk ve saldırmazlık anlaşmasını yenilemeyeceğini ilan etmesi ve boğazlar üzerinde hak iddia etmesi üzerine abd ye yakınlaşmak için mecburen demokrasiye geçilmiştir. yoksa ne seçimiymiş)

- 27 mayıs 1960 darbesi - iyi oynayan takımının oynadığı futbolun hakem tarafından katledilmesi. halkın elinden devletin alınması.

1961de yapılan seçimlerde 27 mayısta dağıtılan demokrat partinin mirasçıları yeni partiler tarafından ezici çoğunlukla (toplam % 62) oy almıştır. ancak yasalar partilerin birleşmesine elvermediğinden bu üç partiden daha yüksek oy alan chp (% 36) cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilmiştir. ancak çoğunluğu sağlayamadığından arada çeşitli sebeplerle yıkılan kolalisyonlar dönemi yaşandı

1965 yılında adalet partisi % 52 oyla iktidar oldu. 1959 yılında ise % 46.5 oyla tek başına iktidar olmayı başardı. ama 12 mart 1971 de askeri muhtıra ile demirel istifa etti. ecevit askeri müdahaleye karşı olduğundan chpnin yeni kurulacak hükümette yer almasın istemedi. ismet inönü askeri müdaheleye nispeten ılımlı bir yaklaşım sergileyince de genel sekreterlikten istifa etti.

ecevitin bu hareketi halk tarafından büyük destek gördü. (28 şubat ve tayyip erdoğanı anlatıyorum gibi geldi bir an değil mi?) 1972'de ecevit olağanüstü genel kurulda inönüye üstünlük sağladı vepartinin genel başkanı oldu.

chp gerçek anlamda halk partisi oldu bu sayede. inönünün şef partisi anlayışı yerle yeksan olmuştu. 1973te cumhurbaşkanlığı seçimlerine dolaylı müdahalede bulunan inönü bunda da başarılı olamadı ve fahri korutürkün seçilmesini engelleyemedi.

1973 yılında ecevitin demokrat tutumları meyvesini verdi ve chp seçimlerden galip çıktı. erbakan ile kurulan hükümet 1974 kıbrıs barış harekatı ile adeta ağaya (abd ye) kafa tuttu ve ecevitin halkın üzerindeki sempatisi arttı. ancak abd ambargo uygulayarak ekonominin darboğaza girmesine sebep oldu. ülk bir anda sağ sol kavgasına girdi 1977 seçimlerinde yine birinci çıkmasına karşın yine tek başına hükümeti kuramadı. sağ sol kavgası, iflas etmiş bir ekonomi, her gün işlenen siyasi cinayetler derken partiler arasındaki kısır çekişmeler eşliğinde 12 eylül 1980 geldi çattı.

1980 darbesinin halk üzerindeki etkisi yine darbeyi yapanlara nispet edercesine anapı seçmeleriyle oldu. özalın etkili siyaseti sonucu ülke 1980 öncesi ekonomisi ile kıyaslandığında adeta çağ atladı. (bkz: çağ atlamak)

bu ülkenin başına gelen en talihsiz şeylerden birincisi inönü ikincisi ise demireldir kanımca (bu sıralamayla) (üçüncüsü ise erbakan) (baykal da mansiyon alır). nitekim 6 kez gidip 7 kez geldi demirel. her defasında büyük biraderler tarafından kollandı. yaşatıldı. tanıtıldı. reklamı yapıldı ve hep zirvede oldu. ülkeyi istikrarlı günlerinden uzaklaştırarak yeniden koalisyon hükümetleri dönemleri yaşandı ve gidişat 28 şubat post modern darbesi ile noktalandı. milletvekili pazarları kuruldu. kurmaca, düzmece tezgahlar yapıldı. halktan habersiz darbe planları yapıldı. kartel kanallarında ali kalkancılar müslüm gündüzler aczmendiler fışkırdı evlerimize televizyonlardan. kes-yapıştır bantlar yayınlandı kimilerinin söylediklerini çarpıtmak için. şiir okuyan adamlar hapse atıldı kast etmediklerini kast ettiği iddiasıyla.

özetle: tarih tekerrürden ibarettir. akp'yi siz iktidar yaptınız başkası değil. bu millet aptal değil. cahil hiç değil. tarihi açıp okumayan, tarihten ders çıkarmayan, halkı eziyetle terbiye edeceğini zanneden sizler iktidar ettiniz başımıza. daha hala üniversitelerde eğitimi nasıl iyileştirebilirim diyte düşüneceğinize üniversiteye başörtülülerin girmesini nasıl engellerimin peşindesiniz. hala akıllanmamışsınız. hala aynı yoldasınız. (durmak yok. yola devam edin. aferin.)

ve en baştaki örneğe geri döneyim. siz milleti sirk eğitmeninin hayvanı eğittiği gibi eğitmeye çalışıyorsunuz. yatın kalkın bu millete dua edin siz. eğer bir sirkte bir eğitmen, bir fili bu yolla eğitmeye kalksaydı yerden jiletle kazırlardı. eğer arslanı eğitmeye çalışsaydı ertesi gün kürekle toplarlardı.