bugün

edinburgh

sanırım kalbimin ucra bir köşesini artık geri vermesi gereken über ötesi ortaçağ şehri.

eski ve yeni şehir olarak ikiye ayrılan bu şehrin mimarisi, insanı tamamiyle ingilterenin skindirik kraliyet yaşayış tarzından sıyırarak, oğlum asalet burda doğmuş lan dedirttirir. soğuk nevale ingilizlerin aksine, yol sorduğunuzda patronundan izin alarak size eşlik edecek kadar düşünceli insanları mevcuttur. * *

okyanus seviyesinin altında olan bu şehrin eşsiz manzarasını seyretmek için gidilcek yer calton hill den başka bir yer değildir. zira kaleye 11 pound verdiğinize değmeyecektir. pound demişken, iskoçya para birimi gbp olmasına rağmen banknotları tamamiyle farklıdır ve genelde kendi banknotlarını kabul ederler.

yazın gitmiş olsanız bile yalancı bir güneşin tepede asılı olmasına rağmen içinize soğuğun geçme ihtimali yüksektir. festival dönemleri temmuz sonuna denk geldiğinden de olsa gerek, giydiğim kostümun içine pamuklu don giyesimin geldiği dönemlerim oldu. şu festivalden bahsedelim; edinburgh jazz & blues festivali, tigerfest indie müzik festivali, edinburgh uluslararası film festivali, edinburgh kitap festivali gibi çeşitli ilginç dalları olsa da festivalin dünya literatürüne en büyük katkısı tek bir aktiviteyle ortaya çıkmasıdır: the fringe. itinayla kafa sallanır efenim.

gothic mimarinin sizi tam bir harry potter manyağı yapması işten bile değildir. rowling'in hayal gücünü parçaladığı masaya iki saat bakarken, sherlock holmes ların, graham bell lerin "burada yaşadı" tabelalarıyla nirvanaya ulaşmanız çok yakındır. ayrıca türkiye deki 1 tl cilerin türevi mahiyetinde, 1 poundcular mevcuttur. her biri evanescence kılığında dehşetül vahşet hatunların yüzünden hissettiğiniz aşağılık psikolojisinden kurtulmanız için çok hain planlar geçebilir içinizden, ama sakin olun.

yaklaşık 40 pounda, edinburg'dan (hadi yazayım, edinburou telaffuzu bana göre en iyisi) başlayarak iskoçya nın o güzelim yemyeşil vadilerine, yüzüklerin efendisindeki hobbit diyarına ve harry potter daki bir çok sahnenin çekildiği yerlere götüren turlar mevcuttur. eski şehirdeki abbey in arka taraflarından başlar. burası aynı zamanda diğer küçük şehir turlarının da yapılabileceği yerdir.

hostellerin kalite/fiyat uyumu mevcuttur. londra dan gelecekler için kings cross tan trenle gelebilirler fakat uçaktan pahalı olması hasebiyle national expressveyahut megabus u tercih etmelerini öneririm. takriben 9 saat sürer. * * *