bugün

black rose immortal

umutsuzluğun adına
adını haykırdım
iç geçirdiğim bir feryat
tekrar ve tekrar

ruhsal tutulma
tüm kapılar kapalı bana,aramam için

geceyi...
yıldızların bir örtüsü,izleyen
gölgem ışıktan doğmuştur
gözün ışığı,karanlıktaki

bulanık sular üzerinden anılar süzülür
durmaksızın,arıyorum günü ve geceyi
ayışığı okşar yalnız bir tepeyi
bir fısıltının sükunetiyle

çıplak bir ruh giyerim
akan sudaki boş bir yüz
soğuk burası
ayaz tozla yaralar ceketimi

gözler takıldı sessiz portrene
düşüncelerle konuşurduk sadece
beraber diktik gözlerimizi,beklerken
saatler susuzluğu ve doğan güneşi getirdi

güneşkuşları terkeder karanlık yuvalarını
gölgeler süsler kemerli yolları

yüzünü bana doğru dönme
yalnızlığımla yüzleştiryorsun beni
bilinmeyen bir ormandasın
gizli bostan
ve sesin engin ve renksiz
ama hala çok değerli

hilalin ninnisi almış seni
büyülenmiş o çabuk değişen yüz
boş bir bakış bağışlıyorum sana
kutsal sürüdeki başka bir yüz

korudum onu
amaranth sembolü
altın sandıkta saklı
biz neşelenene kadar çayırlarında
sonun
gölgeleri yürüyüp geçtiğimizde
bu tutuşturacak ve yok edecek
ölümsüz siyah gülü

karanlık çöküyor yeniden
günbatımı ayak sürer çayırlar üzerinden
akşam ağaçları inlerler bilirlermiş gibi
geceleri hep seni düşlediğimi