bugün

hokkabaz

bir cem yılmaz filmi.

hokkabaz filmi beklentimin çok altında çıktı. öncelikle (bkz: gora) gibi bir komedi filmi beklemiyordum. her şey çok güzel olacaka yaklaşmaya çalışacak daha hayattan bir film bekliyordum, daha mesajı olan, daha konusu olan.

film birşey anlatmıyordu fakat başında gösterdiği büyük iskender ile maradonanın çocukluk günleri filmin geleceği için umut saçıyor. işlenmiş bir karakter örgünlüğü içerisinde gelişecek olmasını bekliyoruz fakat karakterler işlenmemiş, cem yılmaz her espri yaptığı yerde yarattığı karakterin dışına çıkıp yeniden cem yılmaz olmuş

ayrıca filmde oyunculuk namına birşeyler yapmaya çalışan sadece mazhar alanson olduğu için o da süper oynamış gözükmüş. fakat maradona o filmin en iyi performans sergileyen oyuncusudur (tuna orhandı yamulmuoyrsam)

hikaye takibinde sürekli seyirciden bir adım geride kaldılar, seyirci olayları daha önceden takip edebildi. hikaye örgüsü çok seyrekti. bir olay oluyor, tepkisi sonra geliyor, bazı sahneler gereksiz uzuyor, bazı sahneler gereksizce filmde yer kaplıyor.

artısı yok mu? tabii var.. bir filmde ilk defa iki tane ölüm sahnesinde kakır kakır güldüm. bu da olumlu olarak gösterilebilir, başkaaa hikaye parlak bir fikir fakat sadece fikirde kalmış.

sonuç olarak ne bir gora olabilmiş ne de bir her şey çok güzel olacak. hatta aynı gün vizyona girdiği sınav filminin yakınından bile geçmemiş.