bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

ben bu yazıyı sana yazdım.
bu saatte yazdım çünkü okuyabilecek insan ne kadar az olursa o kadar iyi olur diye düşündüm.
buraya yazıyorum çünkü bir şeyleri dökmem lazım, birilerini rahatsız etmeden, sessizce...
ben bu yazıyı sana yazdım.
herşeyime, "can" kelimesinin en çok yakıştığı insan olan sana yazdım.
bakıyorum da bugün tam 13 ay olmuştu.
13 ay boyunca bir insana bağlı kalmak.
hayaller kurmak ve onun ötesinde bunları gerçekte yaşamak...
hayallerimiz vardı bizim.
ankara'ya gelecektik birlikte, birlikte okuyacaktık ve hayatlarımızı birlikte şekillendirecektik.
sen bilmiyorsun fakat benim ankara'yı yazmamın tek sebebi sendin.
sırf senin için.
birlikte olalım diye...

yıprandık.
hem de çok.
aşk asla iki kişilik değildir derlerdi de inanmazdım. öyleymiş.
ben senin için, seninle olabilmek için başkalarıyla savaştım.
başkaları ki senin canım dediğin insanlar.

ayrılık çok ağır be sevgilim.
o kadar ağır ki...
şu an tüm yaşama isteğim yavaşça bedenimden çekiliyor. insan böyle anlarda daha mı hassas oluyor nedir, içtiğim sigaranın kanıma karıştığını hissedebiliyorum.
bilmiyorum.
ben hiçbir şey bilmiyorum...

kulağımdaki müzik unutursun diyor.
"bir gün gelir unutursun."
kabullenemiyorum.
kurulan o kadar hayalin, canlandırılan bir çok şeyin katili olmak istemiyorum.

oysa çoktan olmuşum, farkında değilim.
senin gidişinle kalbimdeki tüm mutlulukları yakıyorum ve tüm hüzünlere hoşgeldin diyerek kendimi onlara bırakıyorum.

başkalarının doğrusuyla hareket etmemizdi bizim yanlışımız. başkaları ne der diye düşünür diye bakardın bana gözlerini kocaman kocaman açıp sorarcasına.
bembeyaz tenindeki korkuyu görürdüm ben her seferinde. seninle birlikte ben de korkardım.

sevgili insanı nasıl da değiştiriyor. en ufak ayrıntıyı bile ona ayak uydurma pahasına değiştiriyorsunuz, hayatınızı ona endeksliyorsunuz.

benim hayatımın merkezi 13 aydır sendin. bundan sonra da sen olacaksın.

sen asla inanmazsın böyle laflara. evet senden ayrıldıktan sonra da bir başkasını sevemeyeceğim ömrümün sonuna dek. çünkü sen benim çocuklarımın annesi olmalıydın. birlikte sabahları kahvaltı hazırlayıp, yatakta miskinlik yapmalıydık. ve seninle birlikte ölmeliydim.

hatırlar mısın sana sevgililer gününde mudanyada titreyerek söylediğim şarkıyı... "meleklerin sözü var" demiştim. öyleydi. hala da.

elbette bir başkasıyla beraber olacağım. çünkü bu benim yaradılışım. tutunacak bir insan ararım sürekli sensizliğimde. eş dost dedikleri şey yalan olacak bu durumda.

belki bir ihtimal bir kadın benim gönlümde yer edebilecek, senin kadar olmasa da.

fakat senin kadar sevilmeyecek. senin kadar ihtiraslı bir biçimde, asla!

ben hep hatırlarım.
lanet olası hafızam beni her seferinde yanıltmayacak ve gülümsediğinde ya da gerçekten eğlendiğinde yüzünde oluşan o pembeliği, konuşmanı, teninin kokusunu hep hatırlayacağım.

ben unutmam.
unutamam.

son nefesime kadar seninle birlikte olacağım. madden olmasa bile manen ben hep seninleyim.

hiçbir şeyi değiştirmese de; seni seviyorum meleğim.

not: yazının sonuna kadar okuyan bana özelden mesaj atsın, sırf bunun hatrına seri artı oy veren meleğe dönüşebilirim.
edit: ciddiyim.

aylar sonra gelen edit: şu an bakılınca çok saf ve temiz duygular olarak görünüyor bana bu entry. fakat öyle değil tabi şimdi. beylik laflar etmemek lazım, bunu öğretti bana bu yazı.
unutuluyor.
ve aşık olunuyor tekrardan.
hem de ne aşık olmak..
aylar sonra gelen edit2: olm boşverin lan. aşkı skeyim size bir şey olmasın.
yıllar sonra gelen edit: aşkın amına koyim.
yıllar sonra gelen edit2: beyler kesin bilgi. aşkın amına koyim.