elif eylül

türk televizyon tarihinin en itici ve sinir bozucu karakterlerindendir.
bunda özgü namal'ın ses tonu ve oyunculuğu mu pay sahibidir, yoksa senaristler mi karakterin bu kadar sinir bozucu olmasını istemişlerdir, bunu hiç çözebilmiş değilim.

kurtlar vadisi pusu'nun senaryo olarak güzel başlayıp şiddetli bir şekilde çöküşünün üzerine, eski diziyi baştan izlemeye başladığımda, baştan sona kadar sinir bozan, çıldırtan, sahneleri çabuk geçme sebebi olmuştur bu karakter.

ben inatçıyım, özgür, cazgır kadınım tripleri, koca baba adamlara "size kafa tutarım lan" edalarıyla cayır cayır bağırması vs. ulan allahtan dizi ha bu. gerçek hayatta olsa böyle bi karakteri yaşatmazlar çünkü her gittiği yerde kemikleri kırılana kadar dayak atarlar.

umuyorum kimse örnek almamıştır zamanında. hiç kimseyi bi yere taşımaz böyle bi karakteri örnek almak.

dizinin sonuna doğru ölmesiyle de huzura kavuştuğumu ayrıca belirtmek istiyorum. hele ki yavaş yavaş, sağı solu kesilerek ölmesi, apayrı bir olaydır ki anlatmakla bitmez.

ha tabii ki şöyle bir ayrıntı var, ebru duru karakteri sinir bozuculuk ve antipati toplama konusunda elif eylül karakterini 150'ye katlamıştır.