bugün

tanrının varlığının kesin olmaması

herhangi birisi tarafından telaffuz edildiğinde, dincileri fena kızdıran, gaza getiren, seri eksi oy verdiren hadise.

bir de şu söz vardır ki favorimdir, hz.ali nin söylediğine dair rivayet edilen;

"yoksa tamam ben bir şey kaybetmem ama ya varsa"

tırstığından dolayı inanmak değil midir ki bu o zaman? varsa eğer paçayı yırtmış olalım... riya değil de nedir bu?

bir de bu adamlar sürekli karşılarındakilere cahil, kur'an'ı açıp okumamış gelmiş burada işkembeden atıyor vs. derler.
aksine ben muhafazakar bir ailede yetiştim, çevrem de o şekilde. hatta radikaller bir bakıma. ama insan her şeyden sıyrılıp sorgulamaya başlayınca kendisine şimdiye kadar dikta ettirilenleri, o zaman bazı şeylerin farkına varmaya başlıyor.

isteyenlerle uzun boyutta da tartışabilirim.

dikkat edin, tanrı yoktur demiyorum, sadece varlığı kesin değildir diyorum. tabi benim burada kullandığım tanrı kavramı ilahi dinlerdeki tanrı kavramıdır.

tanrının varlığına dair kuvvetli ispatlar duymayı çok isterdim, inanın. kimin işine gelmez ki 80 yıl namaz niyaz içinde yaşa, öl. sonra cennette sonsuzluk, ekmek elden su gölden. ama Henry David Thoreau'nun bir sözü vardır;

"Rather than love, than money, than fame, than faith, than fairness, give me truth"

bir şey için yaşanacaksa, o şey gerçeğin bilgisi olmalı.

edit : hadi bilin bakalım nerede.