31 ocak 2010 denizlispor galatasaray maçı

Denizilispor'un belki de bu sene şu ana kadar en çok asılacağı maç olacaktır. ilk yarıyı ligden düşürülen Ankaraspor'un üstünde 7 puanla bitiren Denizlispor'un ilk devredeki görüntüsü ile ligde kalmasının mucizelere bağlı olduğunu biliyoruz. Öncelikle ligimizde kümede kalma ortalama puanının 35-36 olduğu düşünülürse ikinci yarı en az 28 puan alması gerekiyor Denizlispor'un ki bu neredeyse ligin altıncı/yedinci sırasındaki bir takım tarafından ancak başarılabilir. Yani Denizli'nin neredeyse Avrupa Ligi kovalar bir takıma benzer bir performans göstermesi gerekir, buna pek ihtimal veren yoktur herhalde.

Denizlispor geçen sezonun 15. sırada, küme düşme potasının sadece bir sıra üzerinde bitirmişti. Buna rağmen kadroya önemli takviyeler yapmamaları (sadece Murat Hacıoğlu ve Mehmet Çoğum alındı) onları kaçınılmaz sona götürüyor, takımın kalitesinin lig seviyesinin altında olduğu bir gerçek. Ayrıca takımını nedense !! basına sürekli güçlü olarak lanse eden ve sürekli teknik direktör değiştiren Başkan Ali ipek'in yönetim tarzı da cabası.

2008-2009 sezonun ilk yarısı da Denizlispor için pek iyi geçmemişti. Fakat önemli transfer hamleleri yapılmış; ibrahima Bangoura ve Emil Angelov eklemeleri ikinci yarıda takımın 23 puan almasını ve kümede kalmasını sağlamıştı. Bu iki oyuncu 2. yarıda 8 gol ve 7 asist yapmışlardı.

Kadroyla ilgili değerlendirme yapacak olursak; genç kaleci Cenk Gönen umut vaad ediyor ve yeterli olduğu söylenebilir. Defans hattında ise problem olduğu açık, bu bölgede 3 yabancı oyuncuya sahipler fakat ne Koffi, ne Berberoviç ne de Bajiç'in Denizlispor'un kalitesini yükseltemeyecekleri bir gerçek. Türk oyunculardan sadece Çağlar Birinci'nin ligin elit beklerinden biri olduğu düşünülürse (bu sene çok formsuz ve gönülsüz) defans hattına en az 2 iyi oyuncu alması gerekiyordu Denizlispor'un fakat sadece sağ bek pozisyonu için Erkan Sekman'ı aldılar Gaziantep'ten.

Takım orta sahanın ortasında çift ön libero ile oynuyor, belki de takımın istikrarlı tek pozisyonu burası, Braga ve Emin Aladağ geçen yıldan beri yan yana oynuyorlar fakat onların da ne kadar üst düzey oyuncular oldukları da soru işareti. Sağ açıkta oynaması gereken oyuncu kesinlikle Bangoura fakat o da geçen seneye oranla çok formsuz, sadece 1 asist ve 1 gol yaptı ilk yarıda, zaten devre arasında Hakan Kutlu kendisini istemediği söyleyince yollar ayrıldı. Onun yerine son kez yeniden doğma şansı verilen Okan Koç geldi takıma. Sol kanat ise bir başka sorunlu bölge, orada oynayacak bir tane bile güvenilir oyuncuya sahip değiller. Bu görüntü zaten takımın gol bulamama sorununu net olarak açıklıyor. Özetle orta sahanın ortası defansif, kanatlar ise ya formsuz ya yetersiz.

Forvet oyuncuları Emil Angelov ve Darryl Roberts geçen yıl 14 gol, 8 asist yapmışlardı, bu sezon 5 gol ve 2 asistteler. Ayrıca Angelov geçen yıl 221 dakikada 1 gol atarken şu an 562 dakikada 1 gol atabiliyor. Roberts ona göre biraz daha istikrarlı. Fakat S.Youla geldi ve yaralı olacağını daha ilk maçtan gösterdi, şu an için hücum bölgesi neredeyse tek sorunsuz bölge gibi görünüyor.

Neticede; sağ bek ve sol açığa çok kaliteli transferler yapmak zorundaydı Denizlispor ama sadece o bölgeler için Antep'Te yedek olan erkan alkındı. Ek olarak en az 2-3 rotasyon oyuncusu daha bulunmalı lige tutunmak için ama pek vakit kalmdaı. Fikstürü de ilginçti, ikinci yarıya Fenerbahçe ve Galatasaray maçları ile başladılar, kimsenin istemeyeceği bir görüntü. Devre arasında o maçlardan da "0" puanla çıkılırsa Denizli için bu işin hayli zorlaşacağı söyleniyordu neticede geride kalan 15 hafta ve alınması zorunlu 28-29 puan kalacak ki bunu gerçekleştirmek küçük çaplı bir mucize demek.

Fenerbahçe'ye kaybettiler ve önlerindeki hedef maç bu akşam. Bugün de kaybederlerse bırakın kümede kalmayı, bunun için savaşmayı bile beceremeyeceklerini düşünüyorum.