bugün
- sigara içmenin insana verdiği zevk8
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım14
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
"ŞiZOFREN AŞKA MEKTUP" bir CEZMi ERSÖZ kitabı... işte kitaptan güzel BiR BÖLÜM...
Hep bir yanim yarimlik, hep senden uzaktalik, hayattaki tek 'kimse'mden yoksunluk, yani kimsesizlikti...
Sadece sana sarilarak uyudugumda nefes alabiliyordum...
Beni kollarina aldiginda, yüzümü masumiyetinin yurduna, o kimsesiz boynuna dayadigimda, kokunu kalbimle soludugumda...
Uykun benim cennetimdi...
Çünkü cennet sadece ikimizin olabildigi yerdi benim için...
Uykunda sadece ikimiz vardik... Askima dar gelen sevgi sözcüklerine ihtiyacim yoktu orada...
Sana sevgimi anlatmaya, ispat etmeye ihtiyacim yoktu artik...
Seni yollarca, sehirlerce uzagindan sevdim. Seni kelimelerce, siirlerce yakinindan sevdim...
Seni dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alip da yazdigin mektuplarca sevdim...
Sensiz geçen gecelerde yüregimde biriken kiskançligin, öfkenin, kirginligin ve hasretin hummali karanligi, sana kavustugum anlarda sevinçten çildirmanin esiginde tarifsiz bir hazza dönüsürdü...
Sana yeniden dokunmak, sanki bulutlara öpücükler kondurmak gibiydi...
Huzurla huzursuzluk, hasret ve kavusma, ask ve öfke, merhamet ve acimasizlik,kirginlik ve bagislama her sey ama her sey sevgimizin taskin sularinda birbirine karisirdi.
Iki kalbin bir ömre sigdirabilecegi tüm duygulari biz o kisacik anlarda soluk soluga yasardik...
Hala seninle geçirecegim anlarin telasiyla tüketir gibi yasiyorum sensiz geçen günlerimi...
Yillar geçti, hala seni görecek olmanin kalp çarpintilariyla, yalniz senin için giyiniyorum en güzel giysilerimi.
Sen güzel bulasin diye geçiyorum aynalarin karsisina...
Seninle geçen zaman bir daha tekrari olmayan, dogaçlama bir melodi gibi benim için...
Sanki birlikte yazilmis kaderimizin sayili dakikalarindan an çaliyorum...
Öylece karsinda oturup seni seyretmeyi,sana yemek hazirlamayi, seninle sohbet etmeyi ,dostlarini agirlamayi, seninle birlikte uyumayi, yani paylastigimiz ne varsa
hepsini bir daha asla okuyamayacagim bir siiri kelime kelime içime sindirir gibi, soluk soluga hissederek yasiyorum...
Hep bir yanim yarimlik, hep senden uzaktalik, hayattaki tek 'kimse'mden yoksunluk, yani kimsesizlikti...
Sadece sana sarilarak uyudugumda nefes alabiliyordum...
Beni kollarina aldiginda, yüzümü masumiyetinin yurduna, o kimsesiz boynuna dayadigimda, kokunu kalbimle soludugumda...
Uykun benim cennetimdi...
Çünkü cennet sadece ikimizin olabildigi yerdi benim için...
Uykunda sadece ikimiz vardik... Askima dar gelen sevgi sözcüklerine ihtiyacim yoktu orada...
Sana sevgimi anlatmaya, ispat etmeye ihtiyacim yoktu artik...
Seni yollarca, sehirlerce uzagindan sevdim. Seni kelimelerce, siirlerce yakinindan sevdim...
Seni dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alip da yazdigin mektuplarca sevdim...
Sensiz geçen gecelerde yüregimde biriken kiskançligin, öfkenin, kirginligin ve hasretin hummali karanligi, sana kavustugum anlarda sevinçten çildirmanin esiginde tarifsiz bir hazza dönüsürdü...
Sana yeniden dokunmak, sanki bulutlara öpücükler kondurmak gibiydi...
Huzurla huzursuzluk, hasret ve kavusma, ask ve öfke, merhamet ve acimasizlik,kirginlik ve bagislama her sey ama her sey sevgimizin taskin sularinda birbirine karisirdi.
Iki kalbin bir ömre sigdirabilecegi tüm duygulari biz o kisacik anlarda soluk soluga yasardik...
Hala seninle geçirecegim anlarin telasiyla tüketir gibi yasiyorum sensiz geçen günlerimi...
Yillar geçti, hala seni görecek olmanin kalp çarpintilariyla, yalniz senin için giyiniyorum en güzel giysilerimi.
Sen güzel bulasin diye geçiyorum aynalarin karsisina...
Seninle geçen zaman bir daha tekrari olmayan, dogaçlama bir melodi gibi benim için...
Sanki birlikte yazilmis kaderimizin sayili dakikalarindan an çaliyorum...
Öylece karsinda oturup seni seyretmeyi,sana yemek hazirlamayi, seninle sohbet etmeyi ,dostlarini agirlamayi, seninle birlikte uyumayi, yani paylastigimiz ne varsa
hepsini bir daha asla okuyamayacagim bir siiri kelime kelime içime sindirir gibi, soluk soluga hissederek yasiyorum...
güncel Önemli Başlıklar