bugün

obsesif kompülsif bozukluk

sanıldığı gibi yalnızca "ocağın altını kapadım mı?", "ütünün fişini çektim mi?", "tokalaştım, mikrop kaptım mı acaba?" gibi yüzeysel soru(n)lardan ibaret değildir, çok daha geniş obsesyonlar barındırır bu anksiyete bozukluğu.

başlarda, sayılarla kafayı bozmaya başlarsınız yavaş yavaş. çok şekilde karşınıza gelebilir bu durum, ama obsesif kompulsif bozukluk yaşayıp da sayılarla sorun yaşamayan insan yok denecek kadar azdır. örnek vermek gerekirse, çift sayı ya da tek sayı takıntıları. test sınavlarında en basit bir işlemi bile sırf emin olabilmek için defalarca yazarak kendince teyit etme isteği. bir işi belirlediğiniz bir sayı kadar yapmazsanız, size ya da yakınlarınızdan birine kötü bir şeyler olacağı hissiyatı...

ilerleyen evrelerde sol-sağ takıntılarının başlaması muhtemeldir. her şeyi sağ elinizle yapmak istemek, sol eli uğursuz kabul etmek vs...

daha da ilerleyen evrelerde hayatınızın verimini de azaltacak rahatsızlıklar ortaya çıkar. doğru olduğunu bildiğiniz şeyleri defalarca kontrol etmek ve bu nedenle bolca zaman kaybetmek, tabii ki temizlik hastalığı, elleri defalarca koklayıp yıkamak, dokunulan her
şeyden huylanmak, dolayısıyla insan içine karışmak istememek... işin özü, illet bir hastalıktır. kurtulmak için esaslı bir psikoterapi şarttır. ki, tamamen kurtulabileceğiniz bir bozukluk değildir, hayatınızda ufak da olsa izler bırakacaktır.