bugün

istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi

gri, kocaman kare bir yapıdır bu fakülte. tarihiliği büyüleyicidir. bahçesi pek iç açıcı değildir. cezaevinde havalandırmaya çıkmış gibi hisseder insan kendini. garip öğrenci işleri görevlileri vardır. bir öğrenci belgesi almak için 1 hafta bekletilirsiniz. 1 hafta sonunda geldiğinizde hâlâ belgenizin hazır edilmediği söylenebilir. sabrınızın tükenişinin son raddesinde, bağırma, çemkirme noktasına geldiğiniz vakit bir başka öğrenci işleri görevlisi gidip bakabilir belgenize ve bulup getireblir biraz önce " hazır değil " denen belgeyi. evet böyle abidik kubidik olaylara sahnedir. kendi bölümünüz haricinde başka bir bölümün katını, koridorunu öğrenmek bir sene içinde iyi bir şeydir gerçekten. kaybolmak olağandır ilk bir sene içinde. birşey sormak için temizlik görevlileri daha bir yardımcıdır, çünkü haricinde daha konuya hakim kimse bulmak zordur zaten. bir de; bir türkdili hocası vardır ki edebiyat fakültesinde dillere destandır. bir bakıma hayallerin yıkım noktası olur i.ü edebiyat fakültesi. ha yine de seviyoruz taa derinden...