bugün

mehmet ali nuroğlu

felsefeye olan ilgisi yüzünden odtü'de eğitime başlayan ancak teorik bilimlerin kendisine göre olmadığını farkedip üçüncü senesinde okuldan ayrılan ve hacettepe tiyatro bölümüne giren, yetmiş dokuz doğumlu oyuncu. filmografisi başarılı filmlerle dolu, derviş zaim hayranı bir entellektüel ayrıca. röportajlarında sarfetmiş olduğu akıl fikir timsali cümlelerine bakıldığında kesinlikle dünyaya ve insana dair derin düşüncelere ve asil endişelere sahip olduğu anlaşılıyor.

balıkesire, sinema etkinliklerine geldi de canlı canlı gördük kendisini, biraz telaşlı ve gergin olmasına rağmen söyleşi boyunca meramını anlatmak için epey çabaladı. seyirci ile konuk grubu arasındaki derin kültürel uçurumun sebep olduğu traji komik diyalogların içinde buldu kendisini. bir ara eline geçirdiği mikrofonla harikalar yaratmaya çalışırken konuyu fazlaca karıştıran ve dağıtan seyircinin yaklaşık üç dakikalık konuşmasına 'sen bana oryantalist mi demek istiyorsun?' cevabı ve akabinde yüzünde oluşan ifade izlenmeye değerdi.
ancak şöyleşinin sonunda, eğlendiren ve düşündüren film ihtiyaçlarının konuşulduğu esnada 'biz istiyoruz ki birileri gelsin bizim hayatımızı değiştirsin, yok öyle bir şey' kabilinde güzel bir cümle kurarak bizi bizden almıştır.
sonuç olarak çemberimde gül oya gibi kaliteli bir yapımla adından söz ettirip, kırık kanatlarla ününü pekiştiren, oynadığı sinema filmleriyle yerini sağlamlaştıran kaliteli bir oyuncu, aynı zamanda bir düşünürdür.
(bir de saçları çok güzel, çok güzeldir sözlük söylemeden uyuyamam, saçları yemeğimden çıksın istediğimdir.)