bugün

malthus un nüfus teorisi

nüfusun geometrik bir şekilde artarken yiyecek arzının aritmetik bir şekilde artacağını ve bu durumun kitlesel açlığa yol açacağını öngörmüştür.

malthus, doğrudan nüfusun artışına değil, yiyecek arzının artışının nüfus artışına yetişmemesi durumuna karşı çıkmıştır. gıda maddelerinin artışının nüfus artışına yetişmeyeceği teorisini azalan verimler yasasına dayandırarak geliştirmiştir. bu yasaya göre toprağın verimi, kullanılan sermaye malları ve yeni üretim yöntemleri ile belli bir düzeye kadar artırılabilir. bu seviyeden sonra yeni sermaye mallarının kullanımı verimi daha fazla artırmayacaktır.

malthus, nüfus ile ücret düzeyi arasında ilişki bulunduğunu öne sürer. emek arzını artırdığı için nüfus artışı ücretlerin düşmesine yol açacaktır. ücretler işçilerin dayanabilecekleri maksimum düzeye kadar düşecektir. ücret düzeyinin asgari geçim düzeyi"nin altına düşmesiyle sefalet ve hastalık artacak, dolayısıyla emek arzı azalacak, ücretler ise yeniden yükselecektir.

malthus, yiyecek arzı üzerinde teknolojinin (böcek öldürücü ilaçlar, buzdolabı, makanize tarım araçları, suni gübre v.b.) etkisini tam olarak değerlendirememiştir. malthus'tan günümüze, nüfusun önemli ölçüde artması, yaşam süresinin neredeyse iki katına çıkması, teknolojik yenilikler, ekonomik, sosyal ve kültürel etkenlere bağlı olarak nüfus artış hızının değişmesi, kıtlık ve açlığın daha çok siyasal karışıklıklar nedeniyle gündeme gelmesi malthus'un nüfus ile ilgili varsayımlarının etkisini azaltmıştır.

malthus, nüfus artışı nedeniyle uzun vadede yiyecek ve mal arzında nüfusa oranla belirli bir azalmanın olacağını öngörmekle birlikte kısa vadede genel bir arz fazlasının olabileceğine inanmaktaydı. malthus'un bolluk dediği arz fazlası günümüzde resesyon veya depresyon ile gündeme gelmektedir.
güncel Önemli Başlıklar