bugün

mavi kitap

Türkiye'de "resmi ağızlar"dan söylenen yalanların en büyükleri mavi kitapla ilgilidir. Toynbee'nin "ben bu kitabı ingiliz propagandası için yazdım" dediğine, dolayısıyla kitaptaki olayların külliyen yalan olduğuna inanılır türkiye'de.

oysa Toynbee'nin açıklaması, "kitabın ingiliz devletince propaganda malzemesi olacağını bilseydim, yazmazdım" mealindedir. Bu olaylardan yıllar sonra kendisine bu konu hatırlatılınca, "kitapta yazılanların doğru olduğunu ancak bu konuları kayda geçirirken, bunu bir devletin propaganda aracı haline getirmek için yapmadığını" söylemiştir. Ayrıca aşağıdaki sözler de ona aittir:

"Ermeni Soykırımı üzerinde yaptığım çalışma, Birinci Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından çok daha geniş çapta ve çok daha büyük bir soğukkanlılıkla işlenmiş olan soykırım suçunun bile silemediği izler bıraktı belleğimde. Özel ya da kamusal alanda olsun, bütün suçlar milliyetle sınırlandırılamayacak bir sorunu ortaya koyar. Bu, bizi insan doğasının derinliklerine götüren bir sorundur. 1915 yılında Türkiye'de yapılan soykırım bana 'ilk Günah' gerçeğini hatırlatıyor." - Arnold Toynbee, Acquaintances (Oxford, 1967)

Şimdi bütün bunlardan sonra TBMM ingiliz parlementosu'na "mavi kitap yalanmış, Toynbee'de itiraf etmiş zaten" deyince komik oluyor. Ayrıca, ingiliz parlementerlerin cevaplarında da dendiği gibi, konuyla ilgili, 1. dünya savaşında Osmanlı'ya düşman olmamış (ve hatta bir kısmı müttefik olmuş) onlarca farklı konsoloslukta çalışanların da tanıklıkları vardır.

Dolayısıyla mavi kitap okunmalı, okunmadan ermeni soykırımı hakkında ahkam kesmemeli.

ha bütün bunlara karşılık, "soykırımdır, allah türklerin belasını versin" gibi saçma sapan, tarihselcilikten uzak, açıkça oryantalist bir bakışı savunmuyorum ben. sadece resmi tarih tezinin "boş" olduğunu görebiliyorum. Az biraz yabancı dili, ve tarihçilik nosyonu olan, insanlığından ve objektifliğinden bir şey kaybetmemeye çalışan herkes de bunu görebilir zaten. neyse benim kendi değerlendirmelerim var şurada:(#5125447)