bugün

3 haziran

ölümünün 46.yılında büyük üstad nazım hikmet ran'ı saygıyla anıyorum. ışıklar içinde yatsın..

gece leylak ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüregim
uy anam anam,
haziranda ölmek zor

çalışmışım onbeş saat
tükenmişim onbeş saat

yorulmuşum, acıkmışım, uykusamışım

anama sövmüş patron
sıkmışım dişlerimi
islıkla söylemişim umutlarımı

sıcak bir ev özlemişim
sıcak bir yemek
sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler
çıkmışım bir dalgadan, vurmuşum sokaklara
sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sarı sarı yapraklarla dallarda
insan iskeletleri

gece leylak ve tomurcuk kokuyor
uyarına gelirse tepemde bir de çınar' demiştin yıllar önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki manda gözü
demek ki sile bezi
bir de memedin yüzü
bir de saman sarısı
bir de özlem kırmızısı

demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı

yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran 63'ü

3 haziran 63'ü
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
okşar yanan alnını
nazım ustanın
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta
gece leylak ve tomurcuk kokuyor

geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
şuramda bir kuş ötüyor.

haziranda ölmek zor...