bugün

georges bataille

erotizmi, hazzı ele alış biçiminin, yaşam hikayisini öğrendikten sonra daha bilniçli irdelenebileceğini bilmek gerek. Baba keş, ana yatalak bir ömercik tadında çocukluk geçirmiş bu babacan, elbet fraud'e en harbi dayanak teşkil eder insiyakları, düş işlemlerini yaşayacak, nevrozdan nevroza koşacak.

Koşacak ama, bana da- ben özelinde tüm humanitye de- öyle sürreel datlar bırakacak ki, aha daha aklım başıma gelmeyek böyle hala. Kurduğu hikaye, altında yatan psikanaliz detayları(detay? Aslında anafikir diyelim) bilerek içselleştiğinde zihinde- ki her hikaye içselleşmiştir artık okunduğunda- artık ben de zevkten duvarları yumrukluyorum, gözlerimden yaşlar boşalıyor; bu hazza yürek dayanmıyor.

En serti ve travmatik çocukluğunu yansıtır hikayesi "gözün öyküsü"nün yanında beni ezen, kendimden geçiren asıl "madam edwarda"dir. Yarattığı karanlık, depresif, "eksantrik" resimlerin insanı hayrete düşürür yanı, bu öykülerin oluşabilmesinin verdiği hayrete eklenince bu defa hayretten hayrete koşuyorum (bkz: yapma hayrettin)

hikaylerindeki karakterlere yaşattığı uç hazlarda, misal çiş yaptırarak küçük bi kıza aklını başından aldırıyor oluşu, anneciğinin ömrü boyunca yatalak olması hasebiyle çişini hep altına yapması, bunu gören bataillecikin her defasında derin acılar çekmesinden ileri gelen psikanalik benzetmelerin örneklerinden başlıcası. Orgazm vaziyetinde her seferinde kız karakter tarafı, oturup çişini yapmadan doyuma ulaşamadığından bahseder, ve yazar çişini yaptırarak doyuma ulaştırdğı karakteriyle annesini rahatlarak zihninde, son raddede dolaylı olarak çektiği acılara karşın bilinçdışı bir rahtalama sağlar.

Inanmayanlar açsın freud okusun. (bkz: ruh çözümlemelerine giriş dersleri)