bugün

karaduvar

"Çıkamıyorum içimden"

Görüyorum... Belki anlatması zor, söylemesi imkansız, biliyorum... Geceden geçen dipsiz tünelin içinde sanki tutsaklığım... Özgürlüğüm yenik, umutlarım kırık, hayallerim donuk... Dualarla beslediğim dağların enkazında yüreğim... Düğüm düğüm dolandığım çaresizliklerimin dirhem dirhem kırıklarından sızıyorum bir bilinmeze... Oysa doğmalıydım yeniden... Oysa çıkmalıydım içimden... Çıkamıyorum içimden...

Kanırta kanırta hırpaladığım ruhumda, hoyrat fırtınaların fısıltıları korkutuyor beni... Gizinde sarmaşık olup perdelerime dolanmış bir sahipsizliğin yarattığı ürkeklikle üşüyen ufkumda, sızısını cellatların bile öngöremediği kadar misafirperverce ağırlayan bezmişliğimde; kimsesiz bir anahtar kadar yarınıma yabancı yaratılmışlığımın vahameti içindeyim... Ürkek göz kapaklarımın kıstırdığı ela ateşin boğulmuş kuytularında, aç kuyularına gömülme endişesi büyütüyor suskunluğu... Üşüyen uçlarım bana uzak... Çıkamıyorum içimden... Dağılmış, viran şehrimin ıssız sokaklarında kalmış sahipsizliğim... El değmemiş, ayak basılmamış tenha köşelerimde bile bir gün bulunma ihtimaline layık görülmemiş acziyetimin vahdetinde, sana birikiyorum.

Eksik kalan şeyler var. Yarım, tamamlanmamış, aciz, yoksun ve de sensiz... Kapıları kapalı yalnızlığımın. Açamadım daha. Bitiremedim hasretimi. Söyleyemedim derdimi. Süreksiz duraklamaların dizlerine dolanmış ağrılarım. Acıya kenetli "Sen" ağrısında umuda yabancı işkence çaresizliği bu. "Ben" yoksunu benliğimde "Sen"inle taşıyorum. Oysa biliyorum. Doğmalıyım yeniden, çıkmalıyım içimden... Çıkamıyorum içimden...

05.12.2008
01:35
------------------
13.03.2009
12:21

Uğur Yaman