bugün

karaduvar

---------------spoiler---------------
kızgınlıklarımıza kucak açan duvarlarımızdır.
---------------spoiler---------------

"tapir"

tapir! yüklendiğin yoksunlukların ağırlığıyla boşluğa düşüyordun. hiç olamamıştın, hiç nefes alamamıştın. arzuların yitikti. sen bitiktin tapir! düşlerin bile olmamıştı, içinde kendini salacağın... hayal edecek bir kıvılcımın bile yoktu yanmaya dair. kimsesizdin, çaresizdin, kimliksizdin. tapir! yapayalnız sessizliklerin bileşim kümesiydin. fare tıkırtıları bile olmamıştı gecelerinde seni mutlu eden. sevilmemiştin, sevememiştin. hep ihanetlerle kavrulmuştu yüreğin. hep kaçmaya niyetlenmişti umutların. tapir! bir gel-git'in ortasında onurunu meze etmiştin boşalan şişelere. başlangıcı olamamıştın var oluşların. kahrolmuştun, yıkılmıştın... tapir! kimse sevmemişti seni. hep yalanlarla kandırmışlardı. koparmışlardı benliğini. hapsetmişlerdi kendilerine bir köle gibi. kendine güvenini yitirmiştin tapir! gözyaşlarının deniziyle yelken açmıştın umutsuzluklara. karamsar dünyanın ışığı yoktu. ihanetlere alışmıştı gururuna mendil satan aldanışlar. kalkamadın, var olamadın, doğamadın yeniden tapir! kendine düşman kesilmiştin. bir dalın bile yoktu tutunacak. bir dostun bile yoktu seni anlayacak. başını topraklara gömmüştün utancından.

tapir! bir sen yarattım yokluğundan. hayalkırırklıklarını aldım zavallı geçmişinin. acılar denizini kuruttum ansızın. dindirdim acılarını ve çekip aldım umutlarını işkencelerinden... onursuz yaşamını çekip çıkardım sarhoş bitişlerden. olmayan sabahlarına ışık oldum, inleyen gecelerine türkü oldum, umutsuz karamsarlığına beste oldum. tapir! bir sen yarattım sensizlikten. nefes aldın, yürüdün, kendine geldin! tapir! ilk defa kalp atışlarınla inlemişti dünyan. göğüs kafesini kalp atışlarına dövdürmüştüm. korku değildi bu çığlıklar. isyan değildi bağırışlar. mutluluğu öğrendin. acıyı unuttun.

tapir! ilk adımın nankörlük oldu. ikinci adımın ihanet. tapir! şimdi kime inat bu gidişin? sensiz ölür müyüm sandın? unuttun mu, bir sen yarattım hiçliğinden! bana acı verebilir mi okların? beni devirebilir mi var oluşunu bile kavrayamayan onursuzluğun? beni yok edebilir mi yalanların? tapir! gerçek kalamayacak kadar yalanladın yaratılmışlığını. şimdi bu sızlanışın yoksunluklarından. aldığın nefesin tatsızlığından. yüzdüğün ihanetlerin çaresizliğinden.

tapir! şimdi yine ağlıyorsun biliyorum. yalanların uçtu gerçek belirdi. çünkü gözyaşlarının denizi ıslattı ayaklarımı. oysa ben kahroluşunla yıkanmayacak kadar asilim. tapir! kirli benliğinle yaşamaya alıştın tekrar. süslü masken düştü artık. yaşamak için tek şansını ihanetinle kaybettin. nankörlüğünle bitirdin umutlarını. tapir! kanlı gözlerin hala dersini almadı. bir aldanış bekliyor benden. ölüme mecbursun sen. tapir! ölmek yeni bir başlangıçtı. öldürmüştüm acılarını. şimdi tekrar doğdular. ölmek uzak sana artık. bitimsiz bir ölüm seni kucaklayacak. sonsuz bir bekleyiş seni yutacak… tapir! ölmekle ölüm arasındaki sonsuz farkı anlayacaksın şimdi. tapir!

20.06.2008
cuma
16:11:15

uğur yaman