ittihat ve terakki cemiyeti

ittihat'ın sahneye çıktığı dönemde;
Türk halkının demokrasi yolunda fikirleri henüz olgunlaşmamış, batı demokrasi aşkıyla yanıp tutuşurken türk halkı padişahlarını ülkenin gerçek sahibi ve tabiri caizse peygamberin hemen altında üstün bir seviyede görmüşlerdir.
Oysa batıda ülkenin gerçek sahiplerinin halk olduğu anlayışı yayılmaya başlarken türk halkı bunu düşünmenin neredeyse hainlik olduğunu düşünmekteydi.

Böyle bir ortamda ittihatçı kadroların halka rağmen halk için halk meclisi kurma çabaları, 2. Meşrutiyet çabaları jakobenizm ile ilişkilendirilebilir.
Dolayısıyla azınlık aydın devrimci, halka rağmen halk için yaptıkları eylemler nedeniyle ittihat kadroları türk jakobenler olarak nitelendirilebilir.

Türk halkının islamcı eğilimine rağmen Türk halkı için Türkçülüğü savunmaları da buna örnek verilebilir.
Yusuf Kadri'nin romanlarında Polatlı'da Osmanlılık ile Türklüğü ayrı sanıp kendini Osmanlı gören köylüleri de görmekteyiz.