bugün

kırık kalpler durağında inecek var

"Bizimkisi hem kırık kalpler hem kırık umutlar durağı. Ve bizler yıllardır o durakta bekliyoruz bizi kavuşturacak umut trenini. Uzaktan gördüğümüz her duman önce biraz heyecanlandırıyor bizi. Sonra anlıyoruz ki anız yangınıymış, kırık ekinleri yakıyorlarmış.

Bazen bir ses duyuyoruz uzaklardan, umut kelebekleri kanatlarını gerdiriyor uçmaya hazırlık için. ve yine anlıyoruz ki yaklaşan fırtınayı haber veren gökgürültüleriymiş onlar da. Yine bana hicran... Ve bizler Bozkırın tam ortasında yakalanıyoruz o fırtınaya, sığınacak tek bir menfez olmadan. iliklerimize, hücrelerimize kadar ıslanıyoruz bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda. O da yetmezmiş gibi bazen doluya dönüyor damlalar, acıtıyor, kanatıyor yüreğimizi, bedenimizi.

Hiç inmemeliydik o durakta, "sizi almaya başka bir tren gelecek" diyen kondoktöre inanmamalıydık. Şimdi ne gelen var ne giden. Sadece havada yanık ekinlerin ölüm kokan buğusu ve elimde geçmişin günahlarını taşıdığım valizim."

Biraz da melankoli.