bugün
- ayça tilki8
- özgür özel8
- sözlük erkeğinden damat olmaz22
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- düşün ki o bunu okuyor12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- alkole başlayacaklara tavsiyeler8
- adolf hitler9
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı15
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- fatih terim'in yuhalanması11
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar11
- vatandaşlık farkı alan otel25
- nazar değdi sözlük12
- çabuk vazgeçen insan8
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası18
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190521
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır22
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması9
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
Narsist kişiler, kendilerini fiziksel ve ruhsal yönden aşırı beğenirler. Diğer insanlara göre kendilerini üstün görürler, sürekli beğenilme, ilgi ve onay beklentisi içindedirler. Gittikleri her yerde özel ilgi göreceklerini düşünür, üstün yerleri hak ettiklerine inanırlar. Narsist birey, benlik saygısını bu şekilde besler. Ona göre en güzel, en yakışıklı, en parlak, en zeki odur ve o olacaktır. Hiç şüphesiz, böyle bir özsevicilikte hayal kırıklarına ve incinmelere sık rastlanır. Beklentileri karşılanmayınca özsaygıları düşer, bu sebeple kişiler depresif hissedebilirler. Narsist kişiler, eleştiriye dayanamaz; sürekli övgü bekledikleri için, davranışları da bunları elde etmeye yönelik olacaktır.
Bu kişiler, kendilerini daha üstün göstermek için, başkalarını kullanabilir ve onların haklarını hiçe sayabilirler. Çıkar ilişkilerine açık olabilir, başkalarının duygu ve düşüncelerini, gereksinimlerini anlamakta zorluk yaşayabilirler. Bu sebeple kuracakları ilişkileri bencil ve benmerkezci olarak tanımlamak mümkündür.
Kişilik bozukluğunun gelişiminde, 0-6 yaş, çok önemli bir dönemdir. Bu dönemde çocuk aileyle ilişki kurar. Özellikle anneyle kurduğu ilişki, onun kişilik gelişiminde ve sonraki yaşamında etkili olacaktır. Çocuk aileden gelen beklentileri karşılamak durumundadır ve aile çocuğu bu beklentileri karşılaması için, belli bir seviyede tutar. Ancak, aile bunu bilinçli olarak yapmaz. O, aile için en zeki, en başarılı, en uslusu olmalıdır. Durum böyle olunca, çocuk kendi potansiyelini ortaya koyamaz ve kendi kararlarını alamaz hale gelir.
Narsist kişilik bozukluğunun temelinde, erken çocukluk döneminde anne babanın yeterli eşduyum göstermemeleri; çocuğun uygun anne babalık ortamında gerçek dünyanın düş kırıklıkları ile yeterince karşılaşamaması yatmaktadır. Anne babanın, çocuğun özelliklerini aşırı yüceltmeleri ve vurgulamaları ile sürekli beslenen çocuk, gereksizce büyüklenen özbenlik duygusu oluşturur. Bunun da “Narsizmin” oluşumunda önemli bir payı vardır. Ayrıca Narsistlerin öykülerinde, çocuklukta duygusal ihmal belirgindir.
Narsist kişilerin derinlerine bakıldığında, yoğun bir değersizliğin hakim olduğu görünür. Bu duygudan kurtulabilmek için, sürekli değerlerini yükselten aktiviteler içinde bulunurlar. Bunlar başarılı olmaya çalışmak ve başarı peşinde koşmak gibi olabilir. Ancak, tüm bu süreçlerin farkında değildirler, bunları bilinçsizce yaparlar.
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, söyle düşünebilir:
• Ben çok özel bir insanım
• Üstün biri olduğum için, özel davranılmayı ve bir takım ayrıcalıklar tanınmasını hak ediyorum
• Başkalarına uygulanan kurallar beni bağlamaz
• Tanınmak, övülmek ve hayran olmak çok önemlidir
• Benim konumuma saygı göstermeyenlerin cezalandırılması gerekir
• Diğer insanlar, benim gerekmelerimi karşılamadılar
• Hak ettiğim saygıyı görememem ya da hak ettiklerimin verilmemesi bağışlanamaz
• Başkaları, kendilerine duyulan hayranlığı ve sahip oldukları varlığı hak etmiyor
• insanların beni eleştirme hakları yok
• Ben çok yetenekliyim, başkalarının benim durumuma gelebilmeleri için, kendilerine yeni yollar bulmaları gerekir
• Ancak benim kadar zeki ve parlak olanlar beni anlayabilirler
• Büyük şeyler istemek için her türlü nedenim var
Narsistlerin dışa vurdukları kendini beğenmişlik ve güven havasının, başkalarının hayranlığını kazanması ve onların sözünü dinlemelerini sağlaması şaşırtıcı değildir. Çevrelerindeki insanları tartarlar ve kendilerine saygı gösterecek gibi olanları hemen ayırt ederler. Narsistler, sıklıkla karşılığında pek bir şey beklemeden karşılarında hürmetle eğilecek, ‘düşünceli’ bağımlı bir kişiyi bulup çıkarırlar.
Bu kişiler, kendilerini daha üstün göstermek için, başkalarını kullanabilir ve onların haklarını hiçe sayabilirler. Çıkar ilişkilerine açık olabilir, başkalarının duygu ve düşüncelerini, gereksinimlerini anlamakta zorluk yaşayabilirler. Bu sebeple kuracakları ilişkileri bencil ve benmerkezci olarak tanımlamak mümkündür.
Kişilik bozukluğunun gelişiminde, 0-6 yaş, çok önemli bir dönemdir. Bu dönemde çocuk aileyle ilişki kurar. Özellikle anneyle kurduğu ilişki, onun kişilik gelişiminde ve sonraki yaşamında etkili olacaktır. Çocuk aileden gelen beklentileri karşılamak durumundadır ve aile çocuğu bu beklentileri karşılaması için, belli bir seviyede tutar. Ancak, aile bunu bilinçli olarak yapmaz. O, aile için en zeki, en başarılı, en uslusu olmalıdır. Durum böyle olunca, çocuk kendi potansiyelini ortaya koyamaz ve kendi kararlarını alamaz hale gelir.
Narsist kişilik bozukluğunun temelinde, erken çocukluk döneminde anne babanın yeterli eşduyum göstermemeleri; çocuğun uygun anne babalık ortamında gerçek dünyanın düş kırıklıkları ile yeterince karşılaşamaması yatmaktadır. Anne babanın, çocuğun özelliklerini aşırı yüceltmeleri ve vurgulamaları ile sürekli beslenen çocuk, gereksizce büyüklenen özbenlik duygusu oluşturur. Bunun da “Narsizmin” oluşumunda önemli bir payı vardır. Ayrıca Narsistlerin öykülerinde, çocuklukta duygusal ihmal belirgindir.
Narsist kişilerin derinlerine bakıldığında, yoğun bir değersizliğin hakim olduğu görünür. Bu duygudan kurtulabilmek için, sürekli değerlerini yükselten aktiviteler içinde bulunurlar. Bunlar başarılı olmaya çalışmak ve başarı peşinde koşmak gibi olabilir. Ancak, tüm bu süreçlerin farkında değildirler, bunları bilinçsizce yaparlar.
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, söyle düşünebilir:
• Ben çok özel bir insanım
• Üstün biri olduğum için, özel davranılmayı ve bir takım ayrıcalıklar tanınmasını hak ediyorum
• Başkalarına uygulanan kurallar beni bağlamaz
• Tanınmak, övülmek ve hayran olmak çok önemlidir
• Benim konumuma saygı göstermeyenlerin cezalandırılması gerekir
• Diğer insanlar, benim gerekmelerimi karşılamadılar
• Hak ettiğim saygıyı görememem ya da hak ettiklerimin verilmemesi bağışlanamaz
• Başkaları, kendilerine duyulan hayranlığı ve sahip oldukları varlığı hak etmiyor
• insanların beni eleştirme hakları yok
• Ben çok yetenekliyim, başkalarının benim durumuma gelebilmeleri için, kendilerine yeni yollar bulmaları gerekir
• Ancak benim kadar zeki ve parlak olanlar beni anlayabilirler
• Büyük şeyler istemek için her türlü nedenim var
Narsistlerin dışa vurdukları kendini beğenmişlik ve güven havasının, başkalarının hayranlığını kazanması ve onların sözünü dinlemelerini sağlaması şaşırtıcı değildir. Çevrelerindeki insanları tartarlar ve kendilerine saygı gösterecek gibi olanları hemen ayırt ederler. Narsistler, sıklıkla karşılığında pek bir şey beklemeden karşılarında hürmetle eğilecek, ‘düşünceli’ bağımlı bir kişiyi bulup çıkarırlar.
güncel Önemli Başlıklar