bugün
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası12
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur8
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi25
- icardi1905 silik olsun kampanyası12
- başıboş köpek sorunu51
- anın görüntüsü15
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam9
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız26
- yazarların en rum özelliği14
- bir kadınla yakınlaşmak15
- türkiyenin artık sefalet listelerinde yer bulması39
- yakışıklı motorcu müzisyen sempatik karizmatik11
- sözlük yazarları şu an nasıl hissediyor10
- bik bik pilavı13
- klarnet calan sarapci koala 610
- israil13
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması11
- hoşlanılan kıza mesaj atma bahaneleri20
- icardi190518
- camilerin ahır yapılması24
- uludağ sözlüğü geliştirme önerileri11
- 183 yapılı yeşil gözlü beyaz tenli dalgalı saçlı13
- bu günlerde baykar'a saldırılmasının nedeni8
- isviçreden anayasa italyadan ceza kanunu alan ülke9
- fatih ürek ile elti gelin görümce9
- ölen amcasını kredi için bankaya getiren kadın12
- israil'deki atatürk büstü10
- sözlükteki fosiller20
- kaybolan eşyayı bulma yöntemleri11
- uludağ sözlük yakıt tüketimi veritabanı8
- junkman10
- esra'yı aç esra yı11
- yeşil gözlü 180 üzeri kel olmayan erkek17
- sevişmek10
- türk erkeğinin seks konusunda rezalet olması31
- evli 2 kız kardeşin pubgde tanıştığı adama kaçması24
- cumhurbaşkanı olduğumda bakan yapacağım yazarlar9
- fuhuş operasyonunda veresiye defteri bulunması11
- merkez bankası'nın 818 milyar tl zarar etmesi22
- güzel sözlük kızları8
- eski sevgiliye dair bir anı bırak9
- evinde silah bulunduran yazarlar19
- yeşil gözlü erkek10
- bik bik'ın aşkı10
- mersin belediyesinin sahilde açtığı pub15
- yahudilerin hitler nefreti mide bulandırıcıdır12
- hakan ural tevfik göksu osman gökçek17
- monako yat kulübünde istakoz yiyen akp'li vekil22
- teleferik kazası11
- necmettin batırel8
gunumuzun salgin hastaligidir.kendimce onlara peygamber salgını diyorum.
bozukluk demek de bu bozukluğa sahip olmayı gerektirir yalnız. Düzgün olana dair hakikati bilmeden genel bir bozukluktan bahsetmek de narsistliktir.
Çoğu zaman bu durum oluyor ve farkında olamıyorum. Sanırım az buçuk narsistim. Fazlasıyla da koç burcu. Sorry.
kendilerinin özel ve eşsiz olduklarının düşünen, sürekli beğeni ve övgü isteyen kişilerin sahip oldukları hastalıktır. tedavisi zor bir rahatsızlıktır çünkü hasta olduklarını pek kabul etmezler. empati kuramaz ve kurdukları ilişkiler çoğu zaman yüzeysel ve egosantriktir. altta yatan temel kişilikleri zayıf ve özgüvensiz olur.
(bkz: narsist)
(bkz: narsist)
(bkz: Narsist Kişilik Bozukluğu)
meraklısı için: http://www.psikolojik.gen...ik-kisilik-bozuklugu.html
Bazı Narsist kişilik bozukluğuna sahip kişiler sırf kendilerini övmek için psikiyatriste falan gidiyormuş, sırf kendisini övüp, anlatabilmek ve ilgi görmek için...
Edit: Vicdanları olmadığı doğru değildir çünkü Antisosyal Kişilik Bozukluğundan bahsetmiyoruz.
Edit: Vicdanları olmadığı doğru değildir çünkü Antisosyal Kişilik Bozukluğundan bahsetmiyoruz.
Ellerinde kudret bulunduğu taktirde insanların hayatını cehenneme çevirme potansiyeli olan hasta ruhlu insanların hastalığı.
Okulda bir hoca bunun aşırı uç bir örneğiydi, etrafındaki yalaka ve salak olmayan herkesin psikolojisini bir derece bozduğuna şahit oldum. Allah iyi insanları bu tip şeytanlarla karşılaşmaktan korusun.
Okulda bir hoca bunun aşırı uç bir örneğiydi, etrafındaki yalaka ve salak olmayan herkesin psikolojisini bir derece bozduğuna şahit oldum. Allah iyi insanları bu tip şeytanlarla karşılaşmaktan korusun.
genç erişkinlik dönemimde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, üstünlük duygusu, beğenilme ihtiyacı ve kendini başkasının yerine koyamayıp, insanlara uygun yaklaşımlarda bulunamama ile seyreden bir rahatsızlıktır. kendilerine yapılan en ufak yapıcı eleştiri ya da düzeltme, ekleme ve öneri bu kişileri ağır bir şekilde yaralayabilir. bu durumda küçük düşmüş, mahvolmuş, ortada bırakılmış hissedebilirler. bu durumda aniden hiddetlenip, kırıcı olabilirler. bunlardan ötürü sosyal ilişkileri bozuk olup başarıları devamlı olamaz. benlik saygıları kolay zedelenebilir. yaygınlığı %2-6 olarak bilinmektedir. bu tanıyı alanların %50-75’i erkektir.
ikide bir televizyona çıkan biri var ha oo işte.
Bu sıraladığınız maddeler oldukça subjektif. Bilimsel bir şey yazın. Kafaniza göre hastalık tanımlaması yapmayın.
Eski kız arkadaşım böyleydi.
Tüm ömrünü beni mutlu etmeye, beni yüceltmeye, benim bir dediğimi iki etmemeye adayacağına; kendi sıkıntılarını bir kenara bırakıp bana sürekli hayranlık gösterilerinde Bulunacağına, yaptığım hatalı şeylerin güzel yanlarını görerek mutlu olacağına
Neymiş efendim ona azıcık sevdiğimi göstermeliymişim, kendimi sevdiğim kadar onu da sevmeliymişim, ikimiz için benim de birşeyler yapmam gerekmeliymiş falan filan...
Ben böyle narsist bir insan tanımadım ve evet bana hayranlık duyan başka birini bulduktan sonra kendisini şutladım.
Tüm ömrünü beni mutlu etmeye, beni yüceltmeye, benim bir dediğimi iki etmemeye adayacağına; kendi sıkıntılarını bir kenara bırakıp bana sürekli hayranlık gösterilerinde Bulunacağına, yaptığım hatalı şeylerin güzel yanlarını görerek mutlu olacağına
Neymiş efendim ona azıcık sevdiğimi göstermeliymişim, kendimi sevdiğim kadar onu da sevmeliymişim, ikimiz için benim de birşeyler yapmam gerekmeliymiş falan filan...
Ben böyle narsist bir insan tanımadım ve evet bana hayranlık duyan başka birini bulduktan sonra kendisini şutladım.
Narsist kişiler, kendilerini fiziksel ve ruhsal yönden aşırı beğenirler. Diğer insanlara göre kendilerini üstün görürler, sürekli beğenilme, ilgi ve onay beklentisi içindedirler. Gittikleri her yerde özel ilgi göreceklerini düşünür, üstün yerleri hak ettiklerine inanırlar. Narsist birey, benlik saygısını bu şekilde besler. Ona göre en güzel, en yakışıklı, en parlak, en zeki odur ve o olacaktır. Hiç şüphesiz, böyle bir özsevicilikte hayal kırıklarına ve incinmelere sık rastlanır. Beklentileri karşılanmayınca özsaygıları düşer, bu sebeple kişiler depresif hissedebilirler. Narsist kişiler, eleştiriye dayanamaz; sürekli övgü bekledikleri için, davranışları da bunları elde etmeye yönelik olacaktır.
Bu kişiler, kendilerini daha üstün göstermek için, başkalarını kullanabilir ve onların haklarını hiçe sayabilirler. Çıkar ilişkilerine açık olabilir, başkalarının duygu ve düşüncelerini, gereksinimlerini anlamakta zorluk yaşayabilirler. Bu sebeple kuracakları ilişkileri bencil ve benmerkezci olarak tanımlamak mümkündür.
Kişilik bozukluğunun gelişiminde, 0-6 yaş, çok önemli bir dönemdir. Bu dönemde çocuk aileyle ilişki kurar. Özellikle anneyle kurduğu ilişki, onun kişilik gelişiminde ve sonraki yaşamında etkili olacaktır. Çocuk aileden gelen beklentileri karşılamak durumundadır ve aile çocuğu bu beklentileri karşılaması için, belli bir seviyede tutar. Ancak, aile bunu bilinçli olarak yapmaz. O, aile için en zeki, en başarılı, en uslusu olmalıdır. Durum böyle olunca, çocuk kendi potansiyelini ortaya koyamaz ve kendi kararlarını alamaz hale gelir.
Narsist kişilik bozukluğunun temelinde, erken çocukluk döneminde anne babanın yeterli eşduyum göstermemeleri; çocuğun uygun anne babalık ortamında gerçek dünyanın düş kırıklıkları ile yeterince karşılaşamaması yatmaktadır. Anne babanın, çocuğun özelliklerini aşırı yüceltmeleri ve vurgulamaları ile sürekli beslenen çocuk, gereksizce büyüklenen özbenlik duygusu oluşturur. Bunun da “Narsizmin” oluşumunda önemli bir payı vardır. Ayrıca Narsistlerin öykülerinde, çocuklukta duygusal ihmal belirgindir.
Narsist kişilerin derinlerine bakıldığında, yoğun bir değersizliğin hakim olduğu görünür. Bu duygudan kurtulabilmek için, sürekli değerlerini yükselten aktiviteler içinde bulunurlar. Bunlar başarılı olmaya çalışmak ve başarı peşinde koşmak gibi olabilir. Ancak, tüm bu süreçlerin farkında değildirler, bunları bilinçsizce yaparlar.
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, söyle düşünebilir:
• Ben çok özel bir insanım
• Üstün biri olduğum için, özel davranılmayı ve bir takım ayrıcalıklar tanınmasını hak ediyorum
• Başkalarına uygulanan kurallar beni bağlamaz
• Tanınmak, övülmek ve hayran olmak çok önemlidir
• Benim konumuma saygı göstermeyenlerin cezalandırılması gerekir
• Diğer insanlar, benim gerekmelerimi karşılamadılar
• Hak ettiğim saygıyı görememem ya da hak ettiklerimin verilmemesi bağışlanamaz
• Başkaları, kendilerine duyulan hayranlığı ve sahip oldukları varlığı hak etmiyor
• insanların beni eleştirme hakları yok
• Ben çok yetenekliyim, başkalarının benim durumuma gelebilmeleri için, kendilerine yeni yollar bulmaları gerekir
• Ancak benim kadar zeki ve parlak olanlar beni anlayabilirler
• Büyük şeyler istemek için her türlü nedenim var
Narsistlerin dışa vurdukları kendini beğenmişlik ve güven havasının, başkalarının hayranlığını kazanması ve onların sözünü dinlemelerini sağlaması şaşırtıcı değildir. Çevrelerindeki insanları tartarlar ve kendilerine saygı gösterecek gibi olanları hemen ayırt ederler. Narsistler, sıklıkla karşılığında pek bir şey beklemeden karşılarında hürmetle eğilecek, ‘düşünceli’ bağımlı bir kişiyi bulup çıkarırlar.
Bu kişiler, kendilerini daha üstün göstermek için, başkalarını kullanabilir ve onların haklarını hiçe sayabilirler. Çıkar ilişkilerine açık olabilir, başkalarının duygu ve düşüncelerini, gereksinimlerini anlamakta zorluk yaşayabilirler. Bu sebeple kuracakları ilişkileri bencil ve benmerkezci olarak tanımlamak mümkündür.
Kişilik bozukluğunun gelişiminde, 0-6 yaş, çok önemli bir dönemdir. Bu dönemde çocuk aileyle ilişki kurar. Özellikle anneyle kurduğu ilişki, onun kişilik gelişiminde ve sonraki yaşamında etkili olacaktır. Çocuk aileden gelen beklentileri karşılamak durumundadır ve aile çocuğu bu beklentileri karşılaması için, belli bir seviyede tutar. Ancak, aile bunu bilinçli olarak yapmaz. O, aile için en zeki, en başarılı, en uslusu olmalıdır. Durum böyle olunca, çocuk kendi potansiyelini ortaya koyamaz ve kendi kararlarını alamaz hale gelir.
Narsist kişilik bozukluğunun temelinde, erken çocukluk döneminde anne babanın yeterli eşduyum göstermemeleri; çocuğun uygun anne babalık ortamında gerçek dünyanın düş kırıklıkları ile yeterince karşılaşamaması yatmaktadır. Anne babanın, çocuğun özelliklerini aşırı yüceltmeleri ve vurgulamaları ile sürekli beslenen çocuk, gereksizce büyüklenen özbenlik duygusu oluşturur. Bunun da “Narsizmin” oluşumunda önemli bir payı vardır. Ayrıca Narsistlerin öykülerinde, çocuklukta duygusal ihmal belirgindir.
Narsist kişilerin derinlerine bakıldığında, yoğun bir değersizliğin hakim olduğu görünür. Bu duygudan kurtulabilmek için, sürekli değerlerini yükselten aktiviteler içinde bulunurlar. Bunlar başarılı olmaya çalışmak ve başarı peşinde koşmak gibi olabilir. Ancak, tüm bu süreçlerin farkında değildirler, bunları bilinçsizce yaparlar.
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler, söyle düşünebilir:
• Ben çok özel bir insanım
• Üstün biri olduğum için, özel davranılmayı ve bir takım ayrıcalıklar tanınmasını hak ediyorum
• Başkalarına uygulanan kurallar beni bağlamaz
• Tanınmak, övülmek ve hayran olmak çok önemlidir
• Benim konumuma saygı göstermeyenlerin cezalandırılması gerekir
• Diğer insanlar, benim gerekmelerimi karşılamadılar
• Hak ettiğim saygıyı görememem ya da hak ettiklerimin verilmemesi bağışlanamaz
• Başkaları, kendilerine duyulan hayranlığı ve sahip oldukları varlığı hak etmiyor
• insanların beni eleştirme hakları yok
• Ben çok yetenekliyim, başkalarının benim durumuma gelebilmeleri için, kendilerine yeni yollar bulmaları gerekir
• Ancak benim kadar zeki ve parlak olanlar beni anlayabilirler
• Büyük şeyler istemek için her türlü nedenim var
Narsistlerin dışa vurdukları kendini beğenmişlik ve güven havasının, başkalarının hayranlığını kazanması ve onların sözünü dinlemelerini sağlaması şaşırtıcı değildir. Çevrelerindeki insanları tartarlar ve kendilerine saygı gösterecek gibi olanları hemen ayırt ederler. Narsistler, sıklıkla karşılığında pek bir şey beklemeden karşılarında hürmetle eğilecek, ‘düşünceli’ bağımlı bir kişiyi bulup çıkarırlar.
Eğer bu kişilik bozukluğunun sizde olduğunu düşünüyorsanız kesin sizde yoktur. Çünkü bu insanlar kendilerini herkesten üstün gördüklerinden kendilerine böyle bir kişilik bozukluğunu kesinlikle yakıştıramazlar. Onlar mükemmeldir.
Egoları tavan yapan kişilik bozukluğudur. Bu kişiler hep ben iyiyim diyerek kendini mükemmel ve herkesten yüksekte görür.
Bu gibi kişilik bozukluğu olan insanlarla muhattap bile kurmaya gerek yoktur. Size yarar değil daha çok zarar verirler. Sizi küçük düşürme ihtimalleri bile vardır.
Bu gibi kişilik bozukluğu olan insanlarla muhattap bile kurmaya gerek yoktur. Size yarar değil daha çok zarar verirler. Sizi küçük düşürme ihtimalleri bile vardır.
Her sirkette en az bir tane bulunur bu ruh hastalarindan.
Çok yüksek ego sahibi olurlar.
Güç zehirlenmesi yaşayan kişilerde de görülür.
sözlükte fazlasıyla var.
bu bir hastalıktır olm. böyle insanlara kötülermiş gibi yazıyonuz da, bir şizofrene neden şizofrensin diyonuz mu? hayır madem bu kadar bilinçlisiniz yani. gerçekten bu hastalığa sahip insan görmediğiniz için her egolu insanı hasta sanıyorsunuz.
En şerefsiz insan tipi.
kendini çok bilgili, kültürlü sanan insanlarda görülür. Kendini methetmeye bayılır, milletin her şeyini (yaşantısından memleketine kadar) küçümser, kendisine toz bile kondurmaz. herkesin ona hayran olduğunu, herkesin ona danışmak yardım almak için başvurduğunu zanneder. Her şeyin doğrusunu kendinin bildiğini sanır, etrafındaki insanların birey kimliğine tercihlerine saygı göstermez.
egoist daima en sevdiği kişiye, yani kendisine zarar verir.
| bernice Peers
| bernice Peers
güncel Önemli Başlıklar