bugün

merhaba arkadaşlar gününüz nasıldı

Bir seyler almak için dışarı çıkmıştım ki, apartmanın kapısına yapıştırılmış tebligat kağıdını gördüm...
Sağlık bakanlığı adıma düzenlenmiş bir tebligat göndermiş ve muhtardan almam gerekiyormuş.
Doğru muhtarın yolunu tuttum ama nasıl gerildim anlatamam.
Muhtar postacının henüz gelmediğini söyledi, saat dörde doğru tekrar uğra dedi.
Dörde kadar içim içimi yedi resmen. Çünkü işsizim ve gelen şeyin gss denen saçmalıkla ilgili olduğunu biliyorum.
gelirim yok, işim yok ve sırf bu yüzden devlet bana hiç gitmediğim hastane ve almadığım sağlık hizmetini gerekçe gostererek borç yazıyor ve borcu da faize bindiriyor. Bu resmen sosyal bir tecavüz....
işte bu sancılı düşüncelerle saati dört ettim ve tekrar muhtarlığa gittim. Postacı da oradaydı...Bana evrakı verirken, bundan herkese göndermişler, bugün hep bu kağıtları dağıttım dedi...
Neyse aldım okudum, vay efendim falanca tarihe kadar yapılandırırsam şu kadar indirim olurmuş da, şöyle olursa böyle olurmuş da falan da filan da...
Ya neyi yapilandiriyorsunuz abiler siz...
Neyin pazarlığı bu?
Ben sizden borç mu aldım, bir hizmet mi aldım, bir talebim mi oldu....Hayır...
Eee?
Kendi kendinize borç yazmışsınız bana da öde diyorsunuz.
Neyin karşılığında?
Ben ne aldım bu borcun karşılığında?
Sigorta...
Ben sigortalanmak istemiyorum ki, param yok zaten benim...
Kaldı ki, borcun var diye sigortadan da faydalandirmiyorsunuz zaten. Hatta ve hatta geçtim sigortasını, bu borç yüzünden kendi paramla almak istediğim sağlık hizmetinden de men ediyorsunuz beni ve benim gibi milyonlarca işsizi...
Yani hem borç yazıyorsun hem de borcun karşılığı olan hizmeti vermiyorsun. Kaldı ki, bunu bana sormadan, zorla yapıyorsun.
Neden?
işsizim diye....
Suç bu yani, işsiz olmak....
Neyse, iste günün bu gerginlikle geçti sayın arkadaşlar.
Şunu da soyleyeyim, ben bu parayı ödemem.
Bu para meselesini çok aşan bir konu çünkü.
Bu resmen düşünsel ve kimliksel bir tecavüz girişimi...