bugün

ayasofya kilise olsaydı bize ne zararı dokunurdu

"Kılıç hakkı" denen kavram son günlerde çok fazla ağza sakız edildi ve önemi küçümsendi ancak bu sorunun cevabı tamamen "kılıç hakkı" ile ilgilidir.

istanbul tarihte bugünkü kadar büyük bir şehir değildi, sadece suriçi denen kısımdan oluşuyordu. Suriçi günümüz Fatih ilçesini kapsar ve suriçinin sembolü yüzyıllardır "Ayasofya"dır. istanbul denince akla gelen ilk yapı kesinlikle ayasofya olarak söylenebilir. Bu sebeple Sultan Mehmet'in bu kiliseyi cami'ye çevirmesi, burayı hedef alan diğer tüm devletlere karşı bir meydan okuma, "buranın sahibi artık benim" çağrısı yapma amacı taşır.

istanbul tarihte 100'den fazla kez kuşatılmış ve latinlerin haysiyetsiz yağması haricinde hiç alınamamış bir şehirdir. Bu sebeple şehrin sembolünü kendi amacı doğrultusunda yeniden dizayn etmek şehrin Fatihinin kılıç hakkıdır. Bu sebeple ayasofya'nın bugün de tarihimize bir saygı ifadesi olarak camii olarak kalması daha doğru görünmektedir.

Bunun dışında Ayasofya'nın camii veya müze olması veyahut kilise olması durumu herhangi 2. bir ülkeyi hiçbir şekilde alakadar etmez. Ayasofya'nın herhangi bir kullanımı tamamen Türk devleti ve milletinin kararına bağlıdır. Dünya üzerinde hiçbir ülke kendi iç işlerine müdahale edilmesinden hoşnut kalmaz. Bu konuda dünya kamuoyunda Türkiye'ye karşı bir saygısızlık yapıldığı da bir gerçektir.