sevgilisi başkasıyla evlenince intihar etti

Erkeğe mi üzülelim, kıza mı kızalım?

Yıllar yıllar önce, serde gençlik var.
Taksim sanat evinde part-time çalışıyoruz.
Bir abimiz var, pek yakışıklı sayılmaz ama "elbise yürütür, para konuşturur" mottosunun canlı kanlı örneği; ağzı iyi laf yapar, güzel bahşiş bırakır.
Lüks yaşar lüks takılır.
Taksim sanat evine üye olmayan alınmıyor. Mutlaka yanınızda bir üye olan biri ile gelmelisiniz.

Bu abimizin manitaları gelir falanca kişi misafiryim der içeri alınır manitası abimiz gelene kadar barda takılır, abimiz gelince de masaya alınır servis açılırdı.

Neyse, gençlik cehalet içinde bir gün vestiyerin olduğu antre de abimiz çakır keyif ve ayak üzeri muhabbet ederken "idolümüz olursunuz falanca bey, bu kadar güzel kadın ile her gün başka başka çıkmanız gerçekten sizi kıskanıyoruz" diye hem verdiği güzel bahşiş hatırına hem de ona duyduğumuz hayranlık kıskançlık ile iltifat ettik.
Arkadaşın biri bunun sırrı ne dedi.
Çapkın abimiz rahmetli babam dedi.
Babanız mı diye şaşırdık.
Yok gençler dedi. Rahmetli babamın mirası sayesinde dedi ve ekledi; kadının mancığınından önce avucu kaşınır.

Bunu neden anlattım?
Bu intihar eden erkek veya kız özelinde bu durum için anlatmadım.
insanın duygularını belirleyen şekillendiren şey imkanlarıdır.

Bir kedi ya da fare köşeye kustırılınca insan köpek demeden öleceğini bile bile saldırır.
Tek çare çıkar yoludur, çünkü; kaçış yolu yoktur ve korku çaresizlik ile cesarete döner.

intihar eden genç de köşeye sıkışmış fare veya kedi gibi imkansızlık yokluk çaresizlik içinde tek çıkış yolunu seçmiş.
Bunun için kendinizi ve satınalma gücünüzü geliştirin.
Her zaman kendinize bir çıkış kaçış yolu yaratın, doğru tercihler de bulunun. yoksa malum durum; yaşamınızı madden veya ruhen yok edersiniz.