bugün

adalet

Ben bu kavramı fizikle bağdaştırırım.
fizikte "ağırlık merkezi" değişmeyen fakat farklı cisimlerde görünebilen bir gerçekliktir. kimi zaman bir silindirde, kimi zaman bir prizmada ağırlık merkezini görürüz fakat "ağırlık merkezi" dediğimiz şey hiçbir zaman değişmez, o bazen "ağırlık merkezi" bazen de "ağırlık merkezi olmayan" değildir. her vakit ve her yerde aynı kalır.
"adalet" de eylemlerimizin orta noktasına benzer. örneğin saldırganlık ve korkaklık arasında cesurluk vardır. adaletin bu ölçüsü değişmez fakat farklı yerlerde farklı şekillerde görünür. savaşta düşmanlarını öldüren bir asker ile yasalar gereği düzen sağlanmışken bozgunculuk yapıp masum insanları öldüren bir insan farklı değerlendirilir. ilki adaletliyken, ikincisi değildir. iki eylem de insan öldürmek olmasına rağmen şartlar değişmiştir.

adaletin toplumlara göre değiştiğini ve mutlak adaletin olmadığını söyleyen insanların hataları şudur: "bir silindirin ağırlık merkezini tabanından 5 birim yüksekte olarak gördüğünde bütün silindirlerin ağırlık merkezinin tabanından 5 birim yüksekte olduğunu sanmak." bu ağırlık merkezinin tanımını yanlış yapmaktan, yani cehaletten kaynaklanır ki adalet adı altında bazı şeylerin adil olmadığını düşünüyorsanız bunda -adaletin göreli olduğunu söyleyerek- adaleti değil, adaletin ölçüsüne nasıl ulaşacağını bilmeyen insanları suçlamalısınız.