bugün
- sigara içmenin insana verdiği zevk8
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım15
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
...
brother and i had a radio
every night we'd shared.
waves from luxemburg
came through the air.
(camel - straight to my heart)
garip bir şekilde aşırı küçük olduğum zamanları anımsayabiliyorum. artık hayal mi bilinç altı mı bilemeyeceğim, ailemin başımda toplanıp bezimi değiştirmeye çalıştığını, babamın suratına işediğimi falan gözlerimin önüne aşırı rahatlıkta getirebiliyorum.
yine kimsenin hatırlamayacağı bir yaştaydım (3 veyahut 4), abimin eski bir radyosu vardı. şu vintage olanlardan değil, bildiğiniz siyah plastik, üzerinde dört tane büyükten küçüğe doğru giden yuvarlak tuşlar vardı hatta. onu ilk gördüğümde ilkelliğimden ve dünyaya karşı tecrübesiz oluşumdan kaynaklansa gerek içerisinde hapsolmuş insanların konuştuğunu sanmıştım, radyonun yeni yeni evlere girmesinden de kaynaklanabilir tabii. abime de sormamıştım, o hapsolan insanların gülüştüğünü görünce bunun bir hapis değil de sadece ses çıkartan bir nesneden ibaret olduğunu anlamıştım.
abimle her gece oturup sherlock vari hikayeleri dinlerdik, genelde üç karakter olurdu programlarda. galiba masadaki mikrofon sayısı kısıtlıydı, sebebi bu olabilir, bilemedim. büyüdükçe radyo tiyatrosu silindi, ne kadar alternatif üretseler de aynı tadı vermedi. belki de bundan ötürüdür dream theater çok severek dinlerim, hayal ettiğin kadar varsın bu tiyatroda.
brother and i had a radio
every night we'd shared.
waves from luxemburg
came through the air.
(camel - straight to my heart)
garip bir şekilde aşırı küçük olduğum zamanları anımsayabiliyorum. artık hayal mi bilinç altı mı bilemeyeceğim, ailemin başımda toplanıp bezimi değiştirmeye çalıştığını, babamın suratına işediğimi falan gözlerimin önüne aşırı rahatlıkta getirebiliyorum.
yine kimsenin hatırlamayacağı bir yaştaydım (3 veyahut 4), abimin eski bir radyosu vardı. şu vintage olanlardan değil, bildiğiniz siyah plastik, üzerinde dört tane büyükten küçüğe doğru giden yuvarlak tuşlar vardı hatta. onu ilk gördüğümde ilkelliğimden ve dünyaya karşı tecrübesiz oluşumdan kaynaklansa gerek içerisinde hapsolmuş insanların konuştuğunu sanmıştım, radyonun yeni yeni evlere girmesinden de kaynaklanabilir tabii. abime de sormamıştım, o hapsolan insanların gülüştüğünü görünce bunun bir hapis değil de sadece ses çıkartan bir nesneden ibaret olduğunu anlamıştım.
abimle her gece oturup sherlock vari hikayeleri dinlerdik, genelde üç karakter olurdu programlarda. galiba masadaki mikrofon sayısı kısıtlıydı, sebebi bu olabilir, bilemedim. büyüdükçe radyo tiyatrosu silindi, ne kadar alternatif üretseler de aynı tadı vermedi. belki de bundan ötürüdür dream theater çok severek dinlerim, hayal ettiğin kadar varsın bu tiyatroda.
güncel Önemli Başlıklar