bugün

antalya büyükşehir belediyesi

herbokolog arkadaşlar da eleştiri yapıp tatmin olduysa olayı bir antalyalı olarak yorumlamaya başlayayım.

antalya memleketin en geniş illerinden biri. bu noktada da merkezden uzak ilçeleri ve ilçelerinden uzak (özellikle toroslar civarında) köyleri var. artık köy denmiyor mahalle deniyor haliyle. bu mahallelerde de berber bulunmuyor. berber bir kenara bakkal bile bulabilmek zor. haftanın bazı günlerinde gelen seyyar satıcılar olur. onlarla ihtiyaçlarını giderir mahalle (köy) halkı. onda da bir berberin gelmesi imkansızdır.

eskiden köylerde berber olurdu. birisi bu işi pofesyonel veya amatör bir şekilde yapardı. artık birçok meslek kolu gibi berberlik de yapılmaz oldu. doğru dürüst zirai faaliyetin bile kalmadığı köylerde berber ne yapacak? o halde, orada yaşayan yaşlı, çocuk veya arabası olmadığından il/ilçe merkezine gitmekte zorlanan insanlar için antalya büyükşehir belediyesi bu imkanı sunmuş. herkes senin gibi istanbul'un ortasında güngören'de oturmadığından berbere erişimleri zor olabiliyor. bu sadece antalya özelinde değil diğer tüm illerde de geçerli bir gerçektir. ergenlik hormonları nedeniyle bu tür gerçekler henüz beyinde yer edememiş olabilir ama hayat anadolu'da istanbul'da yaşandığı gibi yaşanmıyor.

edit: market ifadesi bakkal oldu.