bugün

kolera

Linç yeme ihtimalimin farkında olmama rağmen yazmak istiyorum.
Bu kadına öyle üzülüyorum ki. Biz kadınlar ne kadar güçlü olduğumuzu düşünürsek düşünelim çok aşıksak hastalıklı asklarimiza toz kondurmak yerine halının altına süpürüp görmezden gelebiliyoruz. Sorun bendedir şunu düzelteyim bunu düzelteyim hayat tarzımı değiştireyim diyebiliyoruz. Problem bizde değilken karşı taraf hastalikliyken göremiyoruz. Aşktan kör oluyoruz. Hep kendimizi düzeltmeye çalışıyoruz. Ama sorunun özünü duzeltemezsen elbette bir yerde patlak verir. işte Esen'e de olan bu. Ama bu evrede tüm ruh sağlığımızı yitiriyoruz. Kadın 11 yılını sevdiği adama uymaya çalışmakla geçirmiş. Kendini bir kenara bırakmış ve onun istediği kadın olunca her şey düzgün olacak sanmış. Durumların öyle olmadığını anladığında da kendinden geriye bir şey kalmamış. Tepkileri normal değil bunun ben de farkındayım ama bir de şöyle düşünmek lazım. Sen 11 yılını bir hiç uğruna kenara atıp kendinden taviz vermiş cevrenden taviz vermiş o adamla hayatın arkadaşların her şeyin yapım şirketine kadar ortak olmuşsan adamı bıraktığında da güçlü olan o olduğu için senin 11 yıllık tüm emeğin (her anlamda) boşa gitmisse sen kendini toplayıp düzgün kararlar alıp düzgün davranışlarda bulunabilir miydin? Açıkçası ben kendime bunu sorduğumda eminim uzunca bir dönem ben de kafayı yerdim. O da yedi. Ama ben Kolera'nin güçlü ve kendine yetebilen bir kadın olduğuna inanıyorum. Umarım kolay toparlar.