bugün

tum kavramlarin icinin bosaltilmasi

atom bombasinin icadi ile gercek anlamda ve klasik savaslarin bitmesi ne yazık ki insanliğin su an ki bokluk içinde debelenmesine sebebiyet vermiştir.

cünkü savaslarda insan hayatinin kıymeti anlasilmiş ve bunun arkasindan gelen dönemlerde insanlar anlamlari derinleştirmiştir.

fakat ne yazık ki 1945'de biten savastan sonra insanlik asaği yukari 25-30 yil daha anlamlara anlam katmiş daha sonra ise anlamlarin içi bosalip boku cikmiştir.

cünkü insanoğlunun adam olacaği yoktur. insan oğlu huzur azginidir.

huzurunu kaybedin onlarin bunun kıymetini anlayacaktir ve bunu için ellerinden geleni yapacaktir.

fakat ereksiz kalan ereksiz birakilan, kisa yoldan köseyi döndürmecilik pompalana bireyler ne yazık ki sukut-u hayallere gark olmakta ve ayvalari yemektedirler.

mesela erich maria remaurge birinci dünya harbine katilmasa yahut bir 10 sene daha geç soğmuş olsaydi belki şimdi tarihin lanetliler bahcesinde bir taş olacakti.

ama şimdi kendisi cok az kişinin girdiği tarihin elmaslar bahcesindedir.

süphesiz tarihin lanetliler bahcesine girmek kadar kolay birşey yoktur.

bu buhran ve yineleme esasina dayali probaganda cağinda kücük goebelciklerin cirit attiği özün değil de özü kicindan anlatmanin hedef saptirmanin ve buna maruz kalmanin basat kültür oldugu devri devran da önce kavramlarin içi bosaltilir.

kavramlarin içi bosaltildiktan sonra da insanlarin içi bosaltilir.

sonuc mu?

teknolojik olarak ne kadar da ileride olsak da fikirsel, zihinsel, estetiksel olarak -mesela- 19. yuzyilin sonunun yaninda cüce cağ yasariz.

herhalde bu ortacağ bir gün bitecek.

ama ne zaman.

ama en genel inanclarin bile provaskasyon olarak nitelendirildiği bu hudutsuz global korku ülkesinde bu cok cok zor.