bugün
- farklı siyasi görüşler dost olabilir mi15
- fenerbahçe nin ligden çekilmesi29
- 3 dünya savaşı çıkması durumunda gıda krizi8
- uzun boy17
- en büyük aşk acınız anketi10
- sözlük kızlarına bir şeyler söyle20
- trabzonspor9
- trabzonspor taraftarı8
- güllaç18
- iv gyasaddin11
- kadının en güzel yaşı20
- sahurdayız uludağ sözlük21
- risale i nur dan vecizeler13
- günün sözü14
- telefona eşini benim karı diye kaydeden erkek17
- enflasyon 3 temmuz'dan itibaren düşmeye başlayacak40
- fenerbahçe13
- benimle olan kıymetini olmayan haddini bilecek8
- zina neden günahtır12
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu26
- kuresel ikinma'nın asalet ve kalitesi15
- yazarların iftar yemekleri8
- erecto'nun çaylaklılığı kaldırılsın13
- queen ravenna'ya saldıran kazlar11
- anneci erkekler8
- erkeklerin duygusuz olmaları20
- 17 mart 2024 trabzonspor fenerbahçe maçı75
- trabzon'a arapzon diyen tipler14
- iyi ki doğdun bik biiik iyi ki doğdun bik biiiik28
- 18 mart çanakkale zaferi18
- sub zero mu scorpion mu15
- sözlük yazarlarının çektiği istanbul fotoğrafları14
- pazar günü erken kalkmak için bir sebep10
- chp seçmeni12
- kadınların kendilerini güzel bulma oranları8
- sözlük kızıyla sevgili olmak16
- türkiyede kadın hakları kısıtlanırsa nolur12
- rakip takım taraftarına saygı duymak11
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı9
- bisikletle işe gitmeyi medenilik sanan insan13
- 17 mart 2024 kasımpaşa galatasaray maçı25
- bir günahkar profil uzmanı sikmek13
- kan tutan kasap'ın çaylaklığı kaldırılsın11
- israil malıysa almam diyen market müşterisi14
- büyük uludağ sözlük grevi10
- arapça allahın dilidir19
- uyumlu ikililer9
- uludağ sözlük'e hintli yetkili alınması16
- chp'li teyzelerin kuaförü olmak10
- çinlilerin yaptığı kan alma makinesi17
dirilişinde uzun uzun bahsetmiş tolstoy emmim, onun açtığı yolda, gösterdiği fikri hedefe durmadan bir izah getirme çabası içine gireceğime ant içtim, imdi yerine getiriyorum; rahat uyu tolstoy.
evvela günün hukuk düzenine eleştirel bi bakış açısı getirmekle işe koyulalım; yalnız bu hak, hukuk, adalet meselesinin, genel itibariyle canlı olana has olduğunu, salt insan olan içün olmadığını bilmekliğin (bkz: hayvan hakları) gerekleriyle donanmış zihnimle düşünüyorum ve şu noktaya varıyorum: beni yargılayan, suçlu ilan eden düzen, hangi merci, üst hukuk sistemiyle yargılanıp suçu ifşa edilebilir? edilemezdir; öyleyse mevcut hukuk anlayışını, hukukun üstünlüğü safsatasını elimin tersiyle şööyle bi güzel iterek anacım, diyorum ki bu ne idüğü belirsiz, adalet mefhumunun sistemin hangi deliğine kaçmışlığını merak eden ben, ne yargıya saygı gösterme zorunluluğunda bırakabilirim bünyemi, ne de kanaatlerinde sağlıklı olduğu fikrine varabilirim. bu sisteme riayet eden, hoşlaşan, nemalananın dimdirek karşısındayım; amma velakin çarkın büyüklüğü ve sağlamlığı anca karşı durmaklığıma fırsat vermekte, naçiz varlığımın elinden başkaca bişey gelmemekte; e başka nedek anacım?
toplumun değer yargılarının katılığının, yanlışlığının, gencecik bi hanım kızımızın heba olan hayatına müsebbipliğini ifşa eden; onu yargılayan sistemin, hukuk anlayışının ne denli izandan yoksun, saçma, kabul edilemez mekanizmasından dem vuran tolstoy, dirilişinde dane dane izahına gitmiştir bu meselenin. laboratuar ortamında benden anca kan şekeri, belki kemiklerindeki kalsiyum oranıyla üstün gelebilecek iki üç herifin, insanoğlunun en mühim varlığı, tüm mühimmiyatların esbab-ı mucibesi hayatının gidişatına, gidemiyaşatına(ne kelime osurdum mına koim) karar merci olabilmesi ne korkunç, hastalıklı bi ahvaldir. elbet suça, suçluya destek çıktığım fikri anlaşılmamalı bu diskurdan, amma velakin suça kanalize öznelerin, suçun kendi özneleri açısından, suçun, suça maruz kalana karşı şiddetinden, tarafların psikolojik durum ve hareketlerinden zerrece haberdar olmamaklıkları başlıca bir eleştiri konusu olabilir. kaldı ki bu raddeye gelmezden evvel, benim dahlim dışındaki, hiçbir hak ve imtiyazımın bulunmadığı, oluşum aşamasında benim zerrece habarım, müdahalemin olmadığı, ve de böyle bi oluşumun karşısında veyahut yanında olmaklığımın hesaba katılmadığı sistem hangi hak ve cüretle beni, hayatımı idare yoluna gidebilir.
kısa ve öz: sistemin meşruluğunu geçtik diyelim, ortalama bir yurtsever vatandaşla godaman bi amcamın eşit yargılanmadığı ve cezalara çarptırılmadığı düzen; hem de hıyar görünümlü, ayna kafalı ihtiyarlarca bu işin gerçekleşiyo olması size de yanlış gelmiyo mu acep?
evvela günün hukuk düzenine eleştirel bi bakış açısı getirmekle işe koyulalım; yalnız bu hak, hukuk, adalet meselesinin, genel itibariyle canlı olana has olduğunu, salt insan olan içün olmadığını bilmekliğin (bkz: hayvan hakları) gerekleriyle donanmış zihnimle düşünüyorum ve şu noktaya varıyorum: beni yargılayan, suçlu ilan eden düzen, hangi merci, üst hukuk sistemiyle yargılanıp suçu ifşa edilebilir? edilemezdir; öyleyse mevcut hukuk anlayışını, hukukun üstünlüğü safsatasını elimin tersiyle şööyle bi güzel iterek anacım, diyorum ki bu ne idüğü belirsiz, adalet mefhumunun sistemin hangi deliğine kaçmışlığını merak eden ben, ne yargıya saygı gösterme zorunluluğunda bırakabilirim bünyemi, ne de kanaatlerinde sağlıklı olduğu fikrine varabilirim. bu sisteme riayet eden, hoşlaşan, nemalananın dimdirek karşısındayım; amma velakin çarkın büyüklüğü ve sağlamlığı anca karşı durmaklığıma fırsat vermekte, naçiz varlığımın elinden başkaca bişey gelmemekte; e başka nedek anacım?
toplumun değer yargılarının katılığının, yanlışlığının, gencecik bi hanım kızımızın heba olan hayatına müsebbipliğini ifşa eden; onu yargılayan sistemin, hukuk anlayışının ne denli izandan yoksun, saçma, kabul edilemez mekanizmasından dem vuran tolstoy, dirilişinde dane dane izahına gitmiştir bu meselenin. laboratuar ortamında benden anca kan şekeri, belki kemiklerindeki kalsiyum oranıyla üstün gelebilecek iki üç herifin, insanoğlunun en mühim varlığı, tüm mühimmiyatların esbab-ı mucibesi hayatının gidişatına, gidemiyaşatına(ne kelime osurdum mına koim) karar merci olabilmesi ne korkunç, hastalıklı bi ahvaldir. elbet suça, suçluya destek çıktığım fikri anlaşılmamalı bu diskurdan, amma velakin suça kanalize öznelerin, suçun kendi özneleri açısından, suçun, suça maruz kalana karşı şiddetinden, tarafların psikolojik durum ve hareketlerinden zerrece haberdar olmamaklıkları başlıca bir eleştiri konusu olabilir. kaldı ki bu raddeye gelmezden evvel, benim dahlim dışındaki, hiçbir hak ve imtiyazımın bulunmadığı, oluşum aşamasında benim zerrece habarım, müdahalemin olmadığı, ve de böyle bi oluşumun karşısında veyahut yanında olmaklığımın hesaba katılmadığı sistem hangi hak ve cüretle beni, hayatımı idare yoluna gidebilir.
kısa ve öz: sistemin meşruluğunu geçtik diyelim, ortalama bir yurtsever vatandaşla godaman bi amcamın eşit yargılanmadığı ve cezalara çarptırılmadığı düzen; hem de hıyar görünümlü, ayna kafalı ihtiyarlarca bu işin gerçekleşiyo olması size de yanlış gelmiyo mu acep?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar