bugün

gelişim psikolojisi

gelişim psikolojisi sadece bebeklik ve bunu izleyen çocukluk ile ilgili değildir. anne karnından ölene kadar tüm yaşamı kapsayan bir süreçtir. gelişim ile ilgili çok sayıda psikoloğun teorileri mevcut ve alanda öğretilmektedir.

(bkz: cognitive development) dendiğinde aklımıza gelen j. piaget, bu gelişim sürecini 4 aşamada incelemiştir.

ilki (sensorimotor stage) denen doğum ile 2 yaş aralığını kapsayan duyusal motor aşamasıdır. burada bebekler duyusal deneyimlerini motor hareketler ile birleştirerek çevreyle etkileşim haline geçerler. (bir kısım felsefeci de aslında varlık sorununun bu evrede oluşmaya başladığını, en azından fakültedeki felsefe hocam, öne sürüyor.

8 ile 18 ay arasında nesne sürekliliğinin kazanılması gerçekleşir. kişi sürekliliğinin kazanılması nesne sürekliliğine bağlıdır. nesne sürekliliği kazanamayan bebekler, bir nesne görüş alanından çıktığı an onun yok olduğunu sanırlar. mesela, bebeklerin "öcü-ce ee" oyununda karşısındaki kişi yüzünü kapattığında artık onu göremediği için yok olduğunu düşünüp ağlamaya başlıyorlar. (yani object permanance dediğimiz nesne sürekliliği henüz oluşmamış.) ama nesne sürekliliği oluşan bebekler, o kişinin ellerin arkasında olduğunu bilip oraya odaklanıyorlar.

ikinci aşama (preoperational stage) dediğimiz 2-7 yaş arasını kapsayan "işlem öncesi" aşamasıdır. piaget bu dönemi ikiye ayırmaktadır. sembolik işlem dönemi (2-4 yaş) ve sezgisel işlem dönemi (4-7 yaş)

sembolik işlem aşamasında çocuklar basit problemleri çözmek için kelime gibi sembolleri veya zihinsel imgeleri kullanmayı ve orada olmayan nesneleri düşünmeyi öğrenir (hayali arkadaşa sahip olduklarını iddia ederler.) bu sembolleri oyunlarında ve konuşmalarında kullanmaya başlarlar ve dilleri gelişir. tabii bu aşamada animistic thinking (cansız varlıklarla canlıymışçasına konuşmaları), egocentric thought(ben-merkezci düşünce/dünyanın merkezinde kendileri varmış ve onun bildiği her şeyi başkaları da biliyormuş gibi düşünürler. egocentrizm yüzden çocuklar oyun oynarken hep kendi istedikleri gibi oynamak isterler.)

sezgisel işlem aşamasında, çocuklar mantık kurallarına uygun düşünmek yerine sezgilerine göre hareket ederler. sezgileriyle bazı basit problemleri çözerler ancak nasıl çözdün sorusunu açıklayamazlar. piaget bu yaş dönemindeki çocukların sanki her şeyi biliyorlarmış gibi cevap vermelerine sezgisel düşünme demektedir.
sezgisel dönemde korunum ilkesi henüz gelişmemiştir.

bu dönem çocuğun hem fiziksel eylemlerin hem de zihinsel işlemlerin tersine çevrilebileceğini kavrayamamaktadır. örnek verecek olursak ince uzun bardaktaki sütü fazla bulduğu için içmek istemeyen çocuğun sütü kısa geniş bir bardağa boşaltıldığında sütün azaldığını düşünüp içmesi.

üçüncü aşama, 7-11 yaş arasını kapsayan concrete operational stage yani somut işlemler aşamasıdır. bu aşamada çocuklar somut nesneler ile ilgili çeşitli mantıksal ve zihinsel işlemler gerçekleştirebilirler. conservation yani korunum ilkesi yavaş yavaş oturur. ancak soyut düşünce tam olarak gelişememiştir. piaget’in bilişsel gelişim kuramına göre somut işlemler dönemindeki çocuklar, hızla bilişsel işlemlere sahip olmakta ve bu yeni ve önemli becerilerini, gördükleri, duydukları, veya herhangi bir şekilde tecrübe ettikleri objeleri düşünmekte kullanmaktadır. işlem öncesi dönem ve somut işlemler dönemi karşılaştırıldığında temel farklılık, çocuğun kendi başına zihinsel işlemler yapabilir duruma gelmesidir. bu, onun görüşleri sıraya koymasına, parçalara bölerken bütünü hatırlamasına ve bu faaliyetleri kendi orjinal ifadesine dönüştürmesine işaret eder.

özet olarak bilişsel gelişim kuramına göre bu dönemde çocuklar somut problemlere mantıklı çözümler üretebilmektedirler. bu çözümlerde korunum kanunlarını rahatlıkla anlayabiliyor olmaları, sınıflama ve sıralama gerektiren işlemlerde zorlanmamaları önemli rol oynamaktadır.

dördüncü ve son aşama ise 11+ yaşı kapsayan formal operational stage denilen soyut işlemler aşamasıdır. bu evrede çocuk bir yetişkin gibi çok yönlü, soyut ve analitik düşüncemeye başlar. çocuk bir problemi çözmek için farklı hipotezler kurar ve problemlere analitik çözümler bularak çözüme ulaşmaya çalışır. ‘eğer ben bunu ve bunu yaparsam, böyle sonuçlanacaktır’ şeklinde düşünür, sonra haklı olup olmadığını araştırmak için deney düzenler.

gelişim psikolojisinin diğer teorilerinden biri de alman psikanalizci erik erikson'un psikososyal gelişim kuramıdır. erikson'a göre 8 aşamadan oluşmaktadır. kişinin kendilik duygusunu veya özkimliğini,başkalarıyla ilişkilerini ve kişisel etkileşimlerde önemli olan sosyal becerileri nasıl geliştirdiğini tanımlar.
kısaca aşamalar şu şekildedir.

1-temel güvene karşı güvensizlik (0-1 yaş) güven x güvensizlik
2-özerkliğe karşı kuşku ve utanç (1-3 yaş) özerklik x kuşku ve utanç
3-girişimciliğe karşı suçluluk (3-6 yaş) girişimcilik x suçluluk
4-başarıya karşı aşağılık duygusu (6 yaş- ergenlik dönemi) çalışma ve başarılı olma x aşağılık duygusu
5-kimlik kazanımına karşı rol karmaşası (ergenlik) kimlik x rol çatışması
6-yakınlığa karşı yalıtılmışlık (17-40 yaş) yakınlık x yalıtılma
7-üretkenliğe karşı durgunluk (40-65) üretkenlik x durgunluk
8-üretkenliğe karşı durgunluk (65+) ego bütünlüğü x umutsuzluk

3. teori ise freud'un psikoseksüel gelişim kuramıdır. freud kuramında gelişimi etkileyen en önemli dürtüyü “cinsellik” olarak ele almıştır.
kişinin cinsel duygularla ilgili vücut bölgelerinden keyif aradığı 5 farklı gelişimsel aşamadır. freud bir bebeğin ilk beş yılının sosyal gelişim ve kişilik gelişimi açısından en önemli yıllar olduğuna dikkat çekiyordu.

freud psikoseksüel ihtiyaçların tatmin edilmesi esnasında çocuk ve anne-baba arasında meydana gelen etkileşimin örn: emzirirken ya da tuvalet eğitimi esnasında çocuğun sosyal gelişimini ve gelecekteki sosyal etkileşimlerini önemli derecede etkilediğine inanıyordu.

1-oral stage (0-18 ay)
bebeğin keyif arama güdüsünün ağza odaklandığı bir dönemdir. bu dönemde ihtiyaçları aşırı karşılanan ya da eksik bırakılan birey yetişkinliğinde birtakım sorunlar yaşar: sigara, tırnak yeme gibi bağımlılıklar, oburluk, takıntılı olma bu dönemde yaşanan bazı saplantılı davranışlardır.

2-anal stage (18 ay - 3 yaş)
süperegonun gelişmesinin başlangıcı ilk bu dönemde gözlenir. yaklaşık 1.5 ve 3 yaş arasında gerçekleşir ve bebeğin keyif alma güdüsünün anüse ve onun dışkı çıkarma işlevine odaklandığı bir dönemdir. bu dönemde yapılan hatalar sonucu ortaya çıkabilecek davranışlar ise şöyledir: aşırı düzen, aşırı dağınıklık, aşırı titizlik ve kararsızlık.

3-phallic stage (3-6 yaş)
cinsel ayrılık ve cinsiyet farkları ilk bu dönemde öğrenilir ve çocuğun ilgisi cinsel organına yönelir. onu keşfeder. bu dönemde çevreden uygun rol model araştırmasına girilir ve ilk cinsel arzular gelişir.
fallik evre ile ilgili bilinen en önemli saplantılar odeipus ve elektra kompleksidir.

oedipus kompleksi'nde erkek çocuğun annesine olan aşkından ötürü babasını kendisine bir rakip görmesi, bu nedenle de babasını kıskanması yunan mitolojisi'nde babasını öldürüp annesiyle birlikte olan oidipus'tan adını alır. bu dürtüye engel olmazlarsa babası tarafından hadım edileceğini düşünür erkek çocukları.

elektra kompleksi ise, kız çocukların babalar ile olan ilişkileri tanımlayan şekline deniliyor. elektra kompleksine göre kız çocuğun babaya olan hayranlığı ve aşkı dolayısıyla annesinin babasıyla olan ilişkisini ve annesini kıskanır.

bu iki duruma göre de çocuk karşı cins ebeveynine karşı bir hayranlık ve aşk hissettiğinden, hemcinsi olan anne ya da babasına karşı da yoğun kıskançlık duyar.
kız çocuklarının annesinin eşyalarını giymesi, annesi gibi makyaj yapmaya çalışmaları, annelerini taklit etmeleri elektra kompleksinden kaynaklanmaktadır bu kurama göre.

hatta dil sürşmesi dediğimiz, ileriki yıllarda kişinin eşine yanlışlıkla anne ya da baba demenin de bu evreden kaynaklandığı söylenmektedir.

4-latent (gizil) stage
6 yaşından yaklaşık 11 yaşına kadar süren evre gizil evre olarak isimlendirilir. bu dönemde bilişsel gelişim daha ön plandadır. cinsel dürtülerden daha baskın değişimler, gelişimler olur. ergenlikte cinsellik tekrar ortaya çıkar ve yeni bir aşamanın başlangıcını belirler.

5- genital stage
11 yaş ve sonrasına yani ergenliğe denk gelen çalkantılı dönemdir. diğer dönemlerde ortaya çıkan karmaşalar bu dönemde yeniden alevlenir ergen birey bunları çözmeye uğraşır. ilk üç dönem pregenital dönemler olarak adlandırılır. freud’a göre bireyin kişilik gelişimde bu dönemler özellikle önem taşımaktadır

bu kurama göre bir evrede gelişen saplantı diğer evrelerde devam eder. çözümlenemeyen sorunlar sağlıklı geçişleri engeller.

kohlberg ahlak gelişimi, piaget’in ahlak kuramının aslında yeniden anlamlandırılmasıdır. kohlberg, bu kurama dayalı olarak kendi kuramını geliştirmiştir. kohlberg, piaget’in ahlak kuramındaki temel doğrulara bağlı kalmasıyla beraber, ahlaki ikilem içeren bazı hikayeler kullanmıştır. bu hikayelerde, bireyin davranışları ”doğru – yanlış” cevaplarıyla ilişkilendirilir. fakat kohlberg ahlak gelişimi kuramını ”doğru – yanlış” cevaplarına göre değil, bu cevaplara yapılan açıklamalarla ortaya çıkarmaktadır.

kohlberg’e göre ahlaki evreler düzenli bir sıra izlemektedir. bir sonraki evreye ancak bir önceki evre sindirilince geçilebilir.

1. gelenek öncesi düzey
ceza ve itaat eğilimi
saf çıkarcılık (araçsal ilişkiler eğilimi)

2. geleneksel düzey
iyi çocuk eğilimi (kişilerarası uyum)
kanun ve düzen eğilimi

3. gelenek sonrası düzey
toplumsal sözleşme eğilimi
evrensel ahlak ilkeleri eğilimi